Simay: Hilal!!! Hilal: simay Naber? Simay: sen Muğla'da değil miydi? Hilal: evet. Seni özledim. Ve tabi ki de gayo figo nebus. Hay hiç hal hatır sormuyorsun? Simay: pardon. Şaşırdım. Mahmure teyzemler nasıl . Hilal: iyi ne olsun. Bütün Muğla nin selamı var. Gaye: aleyküm selam. Figen: aleyküm selam. Simay: bütün öpücuklerim onlara aleyküm selam. Gaye: ben enfes börek yaptım. Yer miyiz? Hilal: uf uf uf caylada ne güzel gider. Ben isterim. Figen: ben de güzelim. Simay: ben rejimdeyim. Yemek isterdim. Ama maalesef. Figen: kızım zaten parmak kadarsin. Bir de diyetmi? Simay: evet.
Sonra
Börekler gelir. Hilal : eee Simay birileri var mı? Simay gülümser. Simay: var. O benim prensim. O benim nefesim. Hilal biliyor musun ? O bana deliler gibi aşık. Bende ona aşığım! Nebus: oooooo. Simay: sen de varmı Hilal? Hilal: yok ya nerdee.
Sonra;
Simay: sen nerede kalacaksın. Hilal: bir ev bulana kadar hotelde kalacağım. Simay: olmaz! Ben seni hotellerde yatirmam. Ben de kalıyorsun. Hilal: olur mu öyle şey. Gaye: bence ve de Hilal. Otellerde kalma. Hilal:peki.
Evde;
Simay: ben sana misafir odasını hazırlayayım. Hilal: tamam. Simay gider. Hazırlar. Simay: odan hazır. Hilal: çok sağol. Bana evini açtın. Çok ve çok sağol . Simay: sen de sağol hadi yatağa. Simay kendi odasına çıkar yatar. Hilal de yatar.
Sabah;
Hilal uyanır. Mutfağa gider. Hilal: Simay. Neler yaptın böyle.mis gibi kokuyor. Simay: krep hazırladım. Hilal: ikimizde krepe bayılırız.
Kahvaltıda.
Simay: senin okul işin ne oldu? Hilal: ben gelir gelmez kaydimi yaptirdim. okulun adıda. Ha gedik paşa Anadolu üniversitesi. Bugünde ilk günüm. Simay: ne? Ben o okulda okuyorum. Hilal: gerçekten mi? Simay: evet. Çıkalım hazırlanalim. Gidelim. Hilal: tamam kuzenim. Simay giyinir.
Simay la Hilal okula gider. Ders biter.
Okul çıkışı;
Simay: seni erkek arkadaşımla tanıştırayım mı? Hilal: olur. Simay Yusuf u arar. Söyler.
Kafe;
Yusuf: merhaba ben Yusuf. Hilal: Hilal. Garson gelir. Gar: ne alırsınız efendim? Yusuf: hanımlar? Simay: sade kahve ve browni. Hilal : çilekli milsake. Ve waffle. Yusuf: çay , çikolatalı kurabiye. Garson: hemen efendim. Garson gider. Muhabbet ederler .
Sonra
Yusuf : sen nerde kalıyorsun Hilal. Hilal: ben sağolsun. Sevgili kuzenim simoşta kalıyorum. Yusuf: kalkalım mı? Kalkarlar. Yusuf onları eve bırakır.
Aksam;
Kapı çalar. Hilal: ben bakarım. Simay: sen hiç yorulma ben bakarım. Simay kapıyı açar. Simay: memur bey! Memur: hilal körkuyu siz misiniz? O sırada Hilal gelir. Hilal: buyrun benim memur: hakkınızda şikayet var. Hilal le Simay şaşırır.