Yusuf tan;
Şuan hastanedeydik. Sevgili karım doğum yaptı. Onun yanına gittim. Yusuf: benim güzel karım, benim prensesim. Simay güler. Yusuf: benim kraliçe kızlarım. Güzellerim. Simay: bu kadar iltifat yeter. Zehra gelmedi mi? Yusuf: aradım, bir işi varmış, ondan sonra gelecekmiş. Simay tedirgin olur. Simay: ne işi şimdi bu?
Zehra;
Lütfü Babanın dediği yere geldim. Ama burası bir evdi. Kapıyı çaldım. Tak tak taka tak. ( Bu bir yerden tanıdık geliyor dimi? İçerde: tak tak taka tak! ) Kapıyı Lütfü babam açtı. Lütfü: hoş geldin güzelim. Gir içeriye. Zehra korkarak içeri girer . Zehra: neden beni buraya çağırdın? Lütfü: bırak nedenleri, bana menemen yap. Zehra: menemen mi? Lütfü: hadi güzelim, ben sana mutfağı göstereyim. Mutfağa giderler. Zehra dolaptan tavayi almaya çalışır. Boyu yetmez. Lütfü: ben sana yardım edeyim güzelim. Lütfü dolaba uzanır. Zehra yla çok yakındır. Tavayi indirirler. Zehra menemeni yapar. Lütfü yer. Zehra: sen... Lütfü: şşşşşşt! Lütfü elini Zehra nın dudağına götürür. Lütfü Zehra yi belinden tutup kaldırır. Zehra: n- ne yapıyorsun? Lütfü: sus! Lütfü Zehra yı yatak odasına çıkarir. Yatağa yatırır. Zehra: napıyosun? Ne! Aaa! Yapma. Lütfü Zehra nın ceketini çıkarır. Zehra: bırak beni!!!! Lütfü: sus lan! Sus! Zehra masanın üzerinde şişe görür. Lütfü nün kafasında kırar. Ve oradan kaçar. Zehra: o bana, bana tecavüz etti. Zehra hıçkıra hıçkıra ağlar.
Hastane;
Simay bebeklerini sever. Simay: tatlı kuzularim. Yer sizi anneniz. Açelyam, nergizim. O sırada Zehra gelir. Simay: Zehra? Zehra: ne çabuk doğum yaptın? Simay: Zehra cim asıl sen gec kaldın. Nerdesin? Zehra: ben şeyydeydim. Simay: neydeydin? Zehra: şey, şirkete bir iki dosya götürdüm. Çok aceleymis. Simay: bari bir tebrik et . Zehra: ha? Çok tebrik ederim. Yusuf gelir. Yusuf : hoşgeldin Zehra. Zehra selâm verir. Sonra doktor Simay ı taburcu eder. Eve gelirler.
Evde;
Yusuf simay ı koltuğa yatırır. Onun arkasına yastık vs koyar. Yusuf: sevgilim İyi misin? Daha yastık koyayım mı? Simay: yeterli bu kadar. Bana bir su getirir misin? Yusuf: hemen getiriyorum. Yusuf mutfağa gider. Orda Zehra yı görür. Zehra telefonla konuşuyordur. Yusuf onu dinler. Zehra: sakın beni bir daha arama. Lütfü: lan eve gelmessen o kariyi ve yanında ki züppeyi öldürürüm, sonra o eve gelip seni öldürürüm! Zehra korkar. Yusuf tedirgin olur. Zehra Yusuf un geldiğini hisseder. Zehra telefonu kapatır. Yusuf içeri girer. Yusuf: Zehra kimle konuşuyorsun? Zehra: hiiic. Banka, banka aradı. Yusuf tedirgin olur. Yusuf: hmm. Zehra: sen niye geldin? Yusuf: Simay su istemiştide, onu almaya geliyordum. Yusuf su doldurup içeri girer. Yusuf: al canım suyun. Simay: sağol bebeğim. Bebişlerimize baksana. Ne tatlılar. Yusuf: evet birtanem. Simay: sana ne oldu? Yusuf: Zehra birinle konuşuyordu beni birdaha arama diyordu. Simay: ne!! Kimle olabilir? Yusuf: benim aklıma birşey geliyor ama. Simyus: Lütfü!!! Simay: kesin bu g*t arıyordur kızı. Yusuf: aşkım sakin ol. Dikişlerin patlayacak.
Aksam Zehra nın iç sesi;
Of ya ben ne yapacağım. Ben o eve gidersem beni öldürecekler, ben oraya gitmeyince de simay ve Yusuf u öldürecek! Allah' ım yardım et bana.
Simay;
Odanın önünden geçerken Zehra yi gördüm. İçeri girdim. SİMAY: Zehra burada ne yapıyorsun!? Zehra: ben yoruldum biraz dinleneyim dedim. Simay Zehra nın yanına oturur. Simay: canım bugün seni Lütfü aradı değil mi? Zehra: ne- nereden çıkardın? Simay: Yusuf seni dinlemiş. Zehra herşeyi anlatır. Simay: biliyordum böyle diyeceğini. Sakın ama sakın o eve gitmeyeceksin! Zehra: ama size Zarar verir. Simay: veremez.Sabah;
SİMAY: günaydın aşkım. Yusuf: günaydın prensesim. Simay: size de günaydın açelyam nergizim. Yusuf: hadi güzel bir kahvaltı yapalım. Kahvaltıya inerler. Kahvaltı hazırlarlar. Simay: günaydın, Zehra . Hadi birşeyler yiyelim. Kahvaltı ederken kapı çalar. Yusuf: ben bakarım. Yusuf kapıyı açar. Yusuf: Burak hoşgeldin. BURAK: hoş buldum abicim. Kahvaltıya geleyim dedim. Yusuf: iyi etmişsin. Geç. İçeri geçerler. Simay: hoşgeldin Burak. Burak: hoşbulduk yengecim. Ay ben sizi yerim. Adları Nergiz ve Açelya ydi dimi? Yusuf: evet dayısı. A bu arada bu Zehra . Bu da burak benim kardeşim. Zehra: memnun oldum. Burak: bende Çok memnun oldum. El sıkışırlar. Birbirlerinin gözlerine bakarlar.
BURAK ın iç sesi;
Allah ım bu ne güzellik, bu ne narinlik. Bana ne oluyor ya?
Zehra nın iç sesi;
Ben cennete mi düştüm . Bu adam çok yakışıklı. Hatta taş, meteor. Tövbe tövbe. Ne diyon kızım.
Şimdi;
Zehra: tekrar memnun oldum. Burak: bende tekrar tekrar memnun oldum. Gülümserler.