Sabah;
Simay: günaydın. Yusuf: günaydın. Simay: çok aciktim. Hemen kahvaltı yapalım. Kahvaltı yerler.
Sonra;
Yusuf un telefonu çalar. Yusuf: efendim Levent? Levent: biz gaye yle size geliyoruz. Yusuf: tamam. Aşkım, levgay lar bize geliyorlar. ( Levgay , Levent ve gaye anlamına gelir.) Simay: tamam.
Sonra;/
Zil çalar. Simay: hoşgeldiniz. Gaye: hoşbulduk simoşum. İçeri geçerler. Levent: pazartesi bizim kinamiz var . Simyus: aaaaaa. Çok sevindik. Levgay: çocuklar çok özür dileriz, ama bizim işlerimiz var. Görüşmek üzere. Giderler. Yusuf: bak onlarda bizim tattigimizi tatcaklar. Simay: ama bizim kadar güzel olanı değil. Yusuf: aynen aşkım.
Akşam;
Zil çalar. Yusuf: ben bakarım. Simay: yok ben bakarım. Yusuf: o zaman ikimiz bakalım. Kapıyı açarlar. Simyus: Burak!!! Burak: abi , yenge . Lütfen beni dinleyin. Yusuf: Burak git buradan yoksa elimden bir kaza çıkacak. Burak: abi lütfen dinle. Simay: prensim, şunu bir dinleyelim, affetmeyecegiz zaten. Hemen gitsin? Yusuf: peki öyle olsun. Geç içeri.
Sonra;
Burak: beni affedin. Yusuf: seni affetmemiz için bir bahane söyle. Burak: o gün simay buluşalım dedi. Ve buluştuk. Simay bana yaklaştı. Ama ben geri çekildim. Sen benim yengemsin dedim. Yusuf: doğru mu bu? Simay: evet, doğru. Yusuf: tamam affediyorum. sakın ama sakın. Sevgilime yaklaşma. Burak: asla!! Abi, eskisi gibi olalım. Ben senin kardeşin olmak istiyorum. Yusuf: böyle konuşma, buraya gel. Yusuf Burak ı sarar. Yusuf : o zaman sana birşey paylaşalım. Burak: nedir? Yusuf: Simay hamile!! Burak: aaaa!! Çok mutlu oldum yenge. Allah analı babalı büyütsün. Simyus: amin. BURAK: ben gideyim artık. Yusuf: tamam. Burak gider. Yusuf: bu işi de hallettik. Simay: eveeet. Yusuf la simay öpüşür.