"Esma kötü bir şey mi oldu?""Hayır, endişelenme. Kötü bir şey yok. Sana bir şey söyleyeceğim ama sakince dinle tamam mı?" Dedi hafif tereddütle gözlerini gözlerime odaklarken.
"Tamam sakinim. Hadi söyle merak ettirme insanı böyle."
"Abla ben.. Abla ben EVLENMEYE KARAR VERDİM"
"NEEE!!!"
***
Söylediği söz ufak çaplı bir şok geçirmeme sebep oldu. Üzerimdeki şoku atlatıp sordum:
"Sen ciddi misin? Kiminle evlenmeyi istiyorsun? Şimdiye kadar neden bana bir şey söylemedin?"
"Üniversiteden abla. Aslında uzun zamandır görüşüyoruz. Sana söylemek istedim ama çekindim. Böyle şeylere karşı olduğunu biliyorum. Ama gerçekten yanlış hiçbir şey yapmadım. O da zaten öyle bir insan değil. Sadece her şey kesinleşmeden söyleyemedim. O dün bana evlenme teklifi etti ve ben de kabul ettim."
Diyecek bir söz bulamıyordum. Kardeşimin bana böyle bir şeyle gelmesi beni şaşırtmıştı. Ama o kişinin kim olduğunu bilmiyordum ve bu beni korkutuyordu.
"Kim bu resmi var mı? Ailesi nasıl? Kaç yaşında? Namazlarını kılıyor mu? Onu ne kadar iyi tanıyorsun?" Aklımda çok fazla soru vardı. Kendime kızıyordum bunca zaman bunu nasıl farkedemedim. Kardeşimi ne kadar ihmal etmiştim. Onunla bütün gece konuştuk. Ertesi akşam konuyu anneme açmıştık. O ilk başta çok şaşırmıştı ve gerçekten büyük bir tepki vermişti. Ama ertesi sabah kahvaltı da çok sakin ve anlayışlı davranmıştı. Bu beni gerçekten çok şaşırtmıştı. Geceden sabaha ne değişti anlam veremiyordum. Belkide bütün gece oturup düşünmüştü.
Annem çocuklarına çok düşkündü. Özellikle babam vefat ettikten sonra bizi sımsıkı sarmıştı. Onun yokluğunu bize aratmamaya çalışıyordu. Biz de onun üstünden yükleri azaltmaya çalışıyorduk. Annemin mutlu olması için her şeyi yapmaya çalışıyorduk. Biliyorum annem beni beyaz duvaklar içinde görmeyi çok istiyordu. Bu canımı çok yaksa da bunu yapamıyordum. Sanırım bir ömür bunu yapamayacaktım.
Iki hafta sonra aileler tanışmıştı. Esma çok mutluydu onu böylesini sevinçli görmek beni de mutlu ediyordu. Her şeye rağmen kardeşimin gülümsediğini görmek dünyalara bedeldi. Aileler tanıştıktan sonra kız isteme merasimi olmuştu. Söz takılmıştı ve bir ay sonrasına nişan tarihi belirlenmişti. Her şey çok hızlı gelişmişti ve ben hala bu duruma alışmaya çalışıyordum.
Günler çok çabuk geçiyordu. Esma'nın evleneceği kişi yani Yusuf gerçekten çok efendi birisiydi. Aldığı aile terbiyesi her halinden anlaşılıyordu. Bu çok güzel bir şeydi. Kardeşimi güvenli ellere teslim ediyordum. Babam; biliyorum o da burada olsaydı o da çok mutlu olurdu. Onu çok özlemiştim. Onsuzken yaşamak çok zordu. Her duamda onu anıyordum. Ama insan hasrete alışıyordu, zor da olsa.
Abi'm Amerika'dan gelmişti. Eşi hamile olduğu için gelememişti. Nişana iki gün kalmıştı. Ben de çok heyecanlıydım. Evimiz yavaş yavaş boşalıyordu. Şimdi annemle ikimiz kalacaktık. Annem mutlu görünüyordu. Bu benim içimi rahatlatıyordu. Annemin bir gülüşü benim yaşama sevinçlerimden bir tanesiydi. Annem dimdik başımızdaydı elhamdülillah.
Gece uykularım düzene girmişti. Eskisinden daha iyiydim. Ama içimi yakıp kavuran bu hasret bu bekleyiş geçmiyordu. Nerede ve ne halde olduğunu bilmediğim o insanı bekliyordum. Gelmeyeceğinin farkında olsamda. Dualarım onunlaydı. Her şey bana onu hatırlatıyordu. Benimse elimden hiçbir şey gelmiyordu... Binlerce düşüncenin arasında vücudum ve aklım yorgun düşmüştü ve istemsizce kendini uykunun kollarına bırakmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHARIM GELİŞİNDE SAKLI (TAMAMLANDI)
Fanfiction_*O KARANLIKTI; BEN AYDINLIĞIM OLMASINI İSTEDİM*_ ### Hayatta en tehlikeli şey aşktı belkide... 'Aşktan kim ölmüş ki?' lafı yıllarca dolanmıştı aklımın bir köşesinde. Ama biliyor musunuz? Aşk bir insanı öldürecek kadar kuvvetli bir duyguydu. Aşk i...