17 *HALLEY and ME*

1.1K 183 46
                                    




Hayat'tan

Her yerim ağrıyordu. Özellikle sol omuzumdan sırtıma tarifi imkansız bir ağrı yayılıyordu. Canımın acısıyla yavaşça gözlerimi araladım. Bakışlarımı etrafta gezdirsemde boynumu hareket ettiremiyordum. Burası bir hastane odasıydı. Hastanede gözlerimi açmayalı uzun zaman olmuştu. Sonra aklıma o an geldi..
Ve Rachell... Ağzımdan inleme şeklinde Rachell'in adı çıktı. O iyi miydi? Ya kötü bir şey oldusa? O nerde, o nasıl? İçimi kaplayan korku bütün ağrılarımı unutturmuştu. Korkuyla doğrulmaya çalıştığımda acıyla inledim. Sonra birisi beni omuzlarımdan tuttu. Önüme geçtiğinde abim olduğunu anladım. Endişeli gözlerle bana bakıyordu.

"Rachell" diyebildim sadece. Vücudum yorgundu. Konuşmaya dahi takatim yoktu. Ben korkuyla ona bakarken abim gülümsemeye çalıştı ve gözlerimden süzülen iki damla yaşı sildi.

"O küçük kız çok iyi endişe etme. Hiçbir şeyi yok. Sıkma canını. Ani hareketler yapmamalısın. Ağrın var mı?"

"Onu... Görmek.. İstiyorum" dedim yavaş yavaş. Konuşmak beni daha da yoruyordu.

"Tamam yorma kendini. Ben doktora uyandığını haber vereceğim. Dört gündür uyutuluyorsun. Biraz kendini düşün. Rachell her gün bu saatlerde ziyaretine geliyor. Birazdan burada olurlar." Sözlerini bitirip odadan çıktı. O gidince gözlerimi kapadım. Kısa bir sürenin ardından kapı açıldı ve bende gözlerimi açtım. Ama karşımda doktor yerine yeşil gözlü ve abim vardı. Elinde tuttuğu papatya demetini abim aldı. Gözlerimi kapadım tekrar. Sanırım ağrılarımdan dolayı halisünasyon görmeye başlamıştım. Çünkü bu imkansızdı!

"O iyi değil mi?" Duyduğum bu endişeli ses gözlerimi açmama sebep oldu. O hala karşımdaydı. Sanırım kafayı yedim sonunda?!

"Yeni açtı gözlerini. İyi olacak." Dedi abim bana dönüp tebessüm ederek. Fakat yüz ifadem onu korkutmuş olacak ki bir anda yüzü düştü ve koşarak yanıma geldi. Bense olanlara anlam vermeye çalışıyordum.

"Hayat, iyi misin? Doktor gelecek şimdi! Canın çok yanıyor mu?"

Yeşil gözlüden çektiğim bakışlarımı abime yöneltmeyi başarabildiğimde kendimi toparlamaya çalışıp cevap verdim:

"Rachell nerde?... Neden o burda?" Abim bu soruma şakınca bakakalmıştı.

"Rachell burda. O Rachell'in amcası onunla beraber geldiler. Sen kaza geçirdiğin sırada o da oradaymış. Hatırlamıyor musun?"

Rachell tam baş ucumdaydı ben onu nasıl görmemiştim. Sanırım ben gözümü kapattığım sırada gelmişti. Abim konuşurken ona elimi uzatmıştım. Başımı çeviremediğim için onu düzgün göremiyordum. Tam karşıma geldiğinde içimde büyük bir rahatlama olmuştu. Üzerimden bütün dünyanın yükünü almışlardı. Ağrılarımı unutmuştum. O kadar mutlu olmuştum ki gülümserken yanaklarımı ıslatan gözyaşlarıma engel olamamıştım. Elimi onun ipek saçlarına götürdüm. Mavinin en güzel tonuna bürünmüş olan gözlerine baktım. Üzgün görünüyordu.

"İyi olmana... çok sevindim....Şimdi bende... çok iyiyim." Diyebildim, şimdi iyi olsam ona sıkıca sarılırdım...

Doktorun gelmesiyle herkes dışarı çıktı. Doktor yaramı kontrol edip Pansuman yaptı. Ağrılarımın çok fazla olduğunu söyledim. Yaram derin olduğu için çok fazla ağrı vermesi normalmiş ve boynum incindiği için hareket ettirirsem daha fazla ağrı vereceğinden dolayı çok dikkatli olmamı söyledi. Bir tane ağrı kesici iğne yaptı. Kendimi çok yormamamı söyleyip odadan ayrıldı. O gidince gözüm papatya buketine takıldı.

Güllerle dolu bir bahçede kim papatya severdi ki?!

Evet bende o paptyalar gibiydim. Güllerle dolu bir bahçede küçük bir papatya.Yüreğimde büyük bir acı hissettim. Onun gelişi yüreğime bıçak gibi saplanmıştı. Oysa ki ben onu unutalı yıllar olmuştu.! Yada onu unuttum yalanına kendimi inandıralı. Düşünmek istemiyordum, konuşmak istemiyordum, nefes almak istemiyordum...
Bitkinlik tüm vücudumu sarmıştı. Gözlerimi kapattım. Kapı açıldı tekrar fakat gözlerimi açmadım. Gözlerimi açmaya takatim yoktu. Benim yaşamaya takatim yoktu.!

BAHARIM GELİŞİNDE SAKLI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin