9 *KARIŞIK*

1.3K 223 134
                                    

Yeni bölümle karşınızdayım keyifli okumalar :)

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen😇

.

Asla yalan söyleme!
Yüreğin her zaman gerçeğin
ardından gitsin...



Günler hızla geçiyordu. Sahra ile sürekli irtibat halindeydim. Bana çok yardımcı oluyordu. O; iyi ki vardı.
Kendimi düştüğüm hüzün çukurumdan çıkartmak için çabalıyordum. Soğuk kış günleri bana ayrı bir hüzün katıyordu. Sanki özlemim daha bir katlanıyordu. Kasvatli havalarda yağan yağmurlar gözyaşlarıma eşlik ediyordu. Saatlerce yağmurun altında yürüdüğüm oluyordu. Bir yere varmak için. Oysa yollar beni hiçbir yere çıkartmıyordu.

Ne bir başlangıçtı bu gidişler ne de bir son...

****

Nişanın üstünden bir ay geçmişti. Bu süreçte bir de Emre ile uğraşmıştım. Onu istemediğimi söylediğim halde benimle görüşmek istiyordu. En son izin günümde onunla buluşmayı kabul ettim. Bir Kafe'de buluştuk. Biraz konuştuk ve ben ona istemediğimi anlattım ve onu uygun bir dille reddettim. Bu mesele uzadıkça benim içim daralıyordu. Ne kadar çabuk kapanırsa bu mevzu benim için o kadar iyiydi. Fakat dün Emre'nin annesi anneme ulaşmış .Beni çok beğendiğini ve oğluna istediğni söylemiş. Ben olayların buralara kadar geleceğini hiç düşünmemiştim. Bu beni korkutuyordu. Aklım karışmaya başlamıştı. Ne yapmalıydım bilmiyorum. Annem ise bu aile hakkında bu gün biraz sorup soruşturmuştu. Gerçekten bu işin istiyor gibi görünüyordu. Bense bir kaçış yolu arıyordum.

Akşam yemeğinin ardından annem odama geldi. Bana evliliğin aslında ne olduğunu anlattı. O uzun uzun konuştu, ben dinledim. Aklıma takılan benim için en önemli sözü ise ' Kızım insanlardan çok fazla şey beklememelisin. Çok fazla sevilmeyi bekleme insanoğlu nankördür. Sen seversin ama sevildiğini bilemezsin. Aşk dediğin yakar geçer. Aşkı isteme. Eşine sadık ol her zaman. Onu sev, onu hatalarıyla kusurlarıyla sev işte o zaman huzura ve gerçek sevgiye ulaşırsın. .' Evet bütün gece bu sözcükler beynimde dönüp durmuştu. Çok sevmiştim oysaki. Ama söyleyemedim; söyleyemiyorum. Her geçen gün daha çok bu sevdanın içine gömülüyordum. Canım çok yanıyordu ve ben bağıramıyordum bile. Sessizlik beni boğuyordu. Boğuldukça daha çok canım yanıyordu.!

Sabah uzun zamandır aramadığım arkadaşım Cansu'yu aramıştım. Onunla biraz sohbet ettik. Ona Emre'den bahsettim. İstemediğimden ve herkesin bana baskı yaptığından. O da bana Emre'yi araştıracağını söyledi.

Aradan iki gün geçmeden Cansu bana dönmüştü. Bu kız inanılmazdı. Emre'nin bütün eski sevgililerini bulmuştu. Gerçekten bu kadar da kötü birisi olduğunu düşünmemiştim. Kıyafet değiştirir gibi kız değiştirmişti. Hatta en son iki yakın arkadaşı birden idare etmişti. Duyduklarıma inanamadım. Ama ne yapacağımı bilmiyordum. En başından beri onda kötü bir şeyler seziyordum. Ama yine de bu kadarını tahmin etmemiştim. Akşam beni almaya geldi. Konuşmak istedikleri varmış. Bir Kafe'ye gittik. Bana ailesine söylemediğinden annesinin beni çok beğendiğinden bahsetti. Karşımda çok utangaç duruyordu. Yüzüme bakamıyordu sanki. Yada bu onun maskesiydi ve insanları kendine böyle inandırıyordu. Evet çok masum bir yüzü vardı. İnsanların ona inanması çok normaldi. Ama ondan tiksiniyordum. Ona hayatında hiç sevgilisi olup olmadığını sordum. Bana hiç kızlarla görüşmediğinden bahsetti. Nasıl bu kadar rahat yalan söyleyebiliyordu bilmiyorum. Ama büyük bir dersi hak ediyordu!

İzin günümde aileler tanışacaktı. Bende izin günüme kadar Cansu sayesinde onun eski sevgililerinin çoğuna ulaştım. İzin günümde çok fazla hazırlık yapmıştık. Annem çok heycanlıydı. Gözlerinden çok karalı olduğu belliydi. Onu çok seviyordum ve üzmek istemiyordum. Ama bu olayların sonucunda üzüleceği aşikardı. Akşam geldiler. Dayımlar da bizdeydi. Ev çok kalabalıktı. Akşam yemeği yendi. Ben ve kardeşim beraber sofraları topladık. Erkekler için ayrı bayanlar için ayrı sofralar kuruldu. Aslında evde sadece üç erkek vardı. Kalan çoğunluk bayandı. Biraz sonra kopacak olan kıyametten habersiz herkes bizim hakkımızda konuşuyordu. Tüm akşam sessizliğim korumuştum. Sadece etrafımda dönen olayları seyrediyordum.

Yemeğin ardından otuma odasında misafirlere çay ikramlarını yapıyorduk. Emre'nin çayını verirken telefonu çalmaya başladı. Bir anda endişelendi:

"Telefona cevap verin isterseniz." Dedim kısık ve net bir sesle.

"Gerek yok. Sora dönerim. "Diyerek meşkule attı. Ardından telefon yine çalmaya başladı ve o tekrar meşkule attı. Sonra tekrar çalmaya başladı. Dayım:

"Önemli olabilir. Çekinmeyin lütfen bakın telefonunuza." Dedi o da odadan dışarı çıktı. O sıra da zil çaldı. Ben kapıyı açmayı gidiyordum, yanıma geldi:

"Birisini bekliyor muydun?" Dedi, korkmuş gibi görünüyordu. Bende çok gergindim fakat anlaşılmasını istemiyordum; gülümsedim.

"Hayır beklemiyordum." Dedim ve kapıyı açtım. Karşımda güzel bir kız duruyordu. Sinirli olduğu her halinden belliydi. Emre tam yanımdaydı. Ağzından şaşkınlığın verdiği etkiyle:

"Esra!!" Kızın ismi döküldü. Kız bir hışımla içeriye daldı.

"Seni alçak, seni hayin! Utanmaz adam. Beni aldattığın yetmemiş gibi şimdi de başkalarının hayatını mahvetmek için mi dolaşıyorsun ortada. Sen, sen! Şerefsizin tekisin ve herkes bunu bilecek!!!"

Sesi duyan herkes koridora gelmişti. Emre'nin babası:
"Ne oluyor burada!" diye resmen kükredi ve bu beni çok korkuttu. Ben de o sıra da kapıyı kapattım. Fakat tekrar zil çaldı. Otomatiğe bastım ve kapıyı açtım karşımda sarışın iki kız vardı. Aynı anda:

"Nerde o şerefsiz Emre!!" Diye bağırdılar ve içeriye daldılar. Olaylar büyüyordu o sıra da yine zil çaldı ben de otomatiğe bastım. Acaba fazla mı abarttım diye düşünmeye başlamıştım. Ama abartan ben değildim. Bir kız daha gelmişti ve ardından başka bir kız daha.. Ortalık iyice karışmıştı. Açıkçası korkuyordum. Evde büyük bir kargaşa hakimdi. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Emre kızları susturmaya çalışıyordu. O sırada babası onun yakasına yapıştı. Bu iyice korkmama sebep olmuştu. Dayım onları ayırdı. Herkesi o kükreyen sesiyle susturdu.

Evet kabul ediyorum çok çok fazla ileri gitmiştim. Ama kesinlikle pişman değildim. Dayım ilk önce kızları evden çıkarttı. Yada uygun bir dille kovdu da diyebiliriz. Ardından Emre ve ailesini uygun bir dille kovdu! Emre yaptıklarının cezasını çekiyordu aslında. Birçok kızın günahına girmişti. Bu çok insafsızca ve gurursuzcaydı. Düşündükçe sinirleniyordum. Ev biraz olsun boşalmıştı. Annemler koridor çok kalabalık olduğu için yanımza gelememişti. İnsanlar gidince annem yanıma geldi. Bana sıkıca sarıldı. Bu beni rahatlatmıştı. İyi olup olmadığımı sordu. Ona iyi olduğumu söyledim, sırtını sıvazlarken. Biraz olsun rahatlatmaya çalışıyordum annemi. Çünkü çok korkmuştu. İçeriye geçtik. Dayım sinirden kendi kendine konuşuyordu. Yengem de onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Onları sakinleştirmek için birer bardak su getirdim. Bu olayın üstüne birer bardak su iyi giderdi. Kardeşim mutfakta Yusuf'u arayıp her şeyi anlatmıştı. O da şok olmuştu. Herkesin anlam veremediği şey de o kızların bu evi nerden bulup geldikleriydi. Evet eğer benim böyle bir şey yaptığım ortaya çıkarsa başım gerçekten büyük belaya girerdi. Fakat en azından bu olaydan sonra annem bir daha bu konu hakkında bana baskı kurmayacaktı. Bu olayın üzerinden birkaç saat geçti ve annemler biraz sakinleşmişti. Gece dayımlar bizde kalacakları için onların yatacakları yerleri ayarladım. Hayatımda yaşadığım en yorucu ve en karmaşık gündü. Gece bütün bu karmaşıklığın verdiği yorgunlukla uykuya daldım...


BÖLÜM SONU

SEVİLİYORSUNUZ...💕

BAHARIM GELİŞİNDE SAKLI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin