Önümde duran koca ağaca yasladığım merdiven ile bakışıyordum. Bakışlarımı elimdeki ince halatlara döndürdüm. Selin beni engellemeye çalışsa da bu salıncağı kurmak istiyordum."Hadi yapalım!" Dedim neşeli bir şekilde yanımda duran Rachell'a. Ona baktığımda o da gülüyordu.
Onu güldürmeyi başarabildiğim için mutluydum. Heyecandan kendi etrafımda dönerken pembeli elbisemin etekleri uçuşuyordu. Bu benim en sevdiğim elbisemdi ve başına bir şey gelsin istemezdim.
İlk iş elbisemi değiştirmek oldu. Giyindiğim grili-mavili, spor, ferace tunik tarzı kıyafetin üzerine gök mavisi şalımı doladım. Dışarıda koyu ve dikkat çekmeyecek kıyafetler giyinmeye çaba göstersem de bahçeye çıktığımda evin etrafını çevreleyen uzun çitlerden dolayı buna çok dikkat etmeme gerek kalmıyordu.
***
Zor da olsa kurduğum salıncağa gururla baktım. Selin endişelenmiş olsa da bu işi yaparken çok eğlenmiştim ve düşüncelerimden az da olsa kaçabilmiştim. Çünkü odaklandığım tek şey Rachell'ın mutluluğuydu. O mutluydu. Bunu gözlerinde görebiliyordum. Evet ben onun gözlerinde çok fazla şey görmüştüm.
Ona bağlanmamın en büyük sebebiydi; onun gözlerinde saklı olanlar...
Salıncağın tahtasını da yerlestirip üzerine üç kat katladığım yumuşak örtüyü örttüm. Rachell sallanmaya başladığında yüzünde kocaman bir gülüş belirdi. Heycanını hissediyordum.
Öyle sessiz bir heyecandı; onun ki...
İnanıyordum. Onun sessizliğini aşacağımıza. Onun yalnızlığını aşacağımıza. Onun küçücük yaşına rağmen tükenmişliğini ardında bırakacağımıza. Ne kadar düşersek o kadar güçlü ama her zaman birbirimize dayanarak ayağa kalkacağımıza.
Yeşil gözlü olmadan bir ömür geçirebilirdim.
Alışkındım onun yokluğuna.
Ama bu küçük kız olmadan nasıl ümit ederdim?!
Hayata nasıl tekrar başlardım.Bu hayatta aşktan ötesi de vardı..
Aşk demişken. Bana hep aşkın tarifsiz olduğunu söylerdi insanlar.
Onları anlamazdım?
Bana göre aşk sevdiğin adamı görünce çok mutlu olmandı. Karnında uçuşan kelebeklerdi aşk...Nerden bilirdim kelebek misali bir gün yaşayıp aşka tutulduğumda öleceğimi.
Başka kimse için dirilemeyeceğimi...
Ben belki onsuz yaşardım.
Fakat artık bu yürek ondan başkasına ölüydü.
Ondan başkasını aşk olarak hayal edemezdi...Şimdi yüreğim onsuzluğu kabulleniyordu. Farkındaydım, sevmek için başka umutlar arıyordu. Ya da o umutları Rachell'ı ilk gördüğünde bulmuştu. Küçük bir kızın sessiz dünyasında gizlediği seslerde bulmuştu. Bu sesler hayatımda hiç duymadığım kadar eşsiz ve güzeldi. Hatta öyle güzeldi ki bunu sadece kalbiyle dinleyenler duyabilirdi...
Rachell sallanırken Selin kucağında Umutla dışarı çıktı. Umut etrafına gülücük saçıyordu. Dışarı çıkmak onu mutlu etmiş olmalıydı. Selin bana kızsa da Rachell'ı mutlu gördüğü için onunda yüzü gülüyordu.
Mutlu etmek için mutlu olmak lazımdı...
Rachell'ın mutluluğu hepimize yayılmıştı. Selin bahçedeki masaya otururken mutfakta Umut için hazırladığı mamayı getirmemi istemişti. Mutfağın yolunu tuttuğumda ilk defa kendimi yabancı bir yerde değil de evimde hissetmiştim. Buraya geldiğim günden bu yana ilk defa... Gerçek anlamda mutlu olmuştum. O da olsaydı diye geçirdim içimden, mutluluğum sönerken. O da olsaydı ve mutluluğumuzu paylaşabilseydik. Sevincime, heyecanıma dahil olsaydı. Şurada yanı başımda olsaydı. Korkmadan ona sarılsaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHARIM GELİŞİNDE SAKLI (TAMAMLANDI)
Fanfic_*O KARANLIKTI; BEN AYDINLIĞIM OLMASINI İSTEDİM*_ ### Hayatta en tehlikeli şey aşktı belkide... 'Aşktan kim ölmüş ki?' lafı yıllarca dolanmıştı aklımın bir köşesinde. Ama biliyor musunuz? Aşk bir insanı öldürecek kadar kuvvetli bir duyguydu. Aşk i...