ÖNEMLİ: Sevgili okurlar bu bölümün bir kısmını Edwart'ın ağzından yazdım umarım beğenirsiniz.
«Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin»
SEVİLİYORSUNUZ💕🌺*video: LOVE RAİN OST
*resim: EDWART :)~~~
Eve geldiğimde yaşadığım yorucu günün yorgunluğuyla kendim büyük odada televizyon karşısındaki yumuşak koltuğa bırakmıştım. Fakat ufaklık beni rahat bırakmamıştı. Eşarbından çekiştirmeye başladığında onunla ilgilenmemi istediğini fark ettim. Ben ona yorgun bir şekilde gülümserken o çantama yöneldi. Harika! Tek çırpıda çantamı yere devirip içindekilerin dökülmesini sağladı ki Allah'tan ona zarar gelmedi. Telaşla yanını gittiğimde ilk iş onu kucağıma alıp etrafı toplamak oldu. Ardından öğleden beri elime almadığım telefonuma bakmak için çantamın içine koyduğum telefonu tekrar çıkardım. Bir kaç bildirim ve bir mail vardı. Genellikle mail almadığım için ilk onu açmıştım. Yabancı olduğun farkettim ve bir kaç saniyenin ardından başvuruda bulunduğum kanaldan cevap olduğunu anladım. CV'mi dikkate alıp beni mülakata çağırmalarına inanamadım. Kucağımda Umut'la zıplamaya başladım ve ufak bir çığlık attım. Yukarıdan gelen abim şaşkınca bana bakarken kucağımdaki ufakluğı tekrar öpüp koşturmaya başladım. Çok heyecanlanmıştım ve tüm yorgunluğum bir anda uçup gitmişti. Selin'in kolumdan tutup beni durdurmasıyla biraz nefeslendim. Onun şaşkın bakışları arasında ona sıkıca sarıldım.
"Mülakata çağırıyorlar beni! Başvurumu kabul etmişler ve benimle görüşmek istiyorlar!" Mutluluktan tiz bir şekilde çıkan sesimi umursamadan yüksek sesle konuşmaya devam ettim:
"Hala inanamıyorum. Oysaki kabul etmezler diye öylesine yazmıştım. Bu kadar çabuk geri dönmeleri şaka gibi!"
Selin üzerindeki şaşkınlığı attıktan sonra cevap verdi:
"Hayat ne başvurusu? Ne zaman başvurdun?" Selin konuşurken abim de yanımıza gelmişti. Derin bir nefes alıp olan biteni anlattım. İkisi de bu olaya çok sevinmişlerdi. Bu benim daha da istekli olmamı sağlamıştı.
Akşam yemeğinin ardından odama geçip ingilizce program, film video bakmıştım. Bir kaç saat sonra sıkılmıştım. Bilgisayarı kapatmadan önce eski fotoğraflarıma bakarken çok sevdiğim bir dizinin videosunu görmüştüm. Onu izledim ve tekrar izledim. Sonra internetten bir kaç bölümünü izlemeye karar verdim. Ben birinci bölümü izlerken Selin yanıma gelmişti diziyi görünce şaşırmıştı. Benim sürprizlerle dolu olduğumu söylerken onu yanıma oturttum. Dizinin konusunu anlatmaya başlamıştım ilk ilgisini çekmese de beni dinledikçe ilgisinin ve merakının arttığını gözlerinde görebiliyordum. Diziyi başa sardım ve bilgisayarı çalışma masamın üzerine koydum. İkimize de yan yana sandalyelere oturduk ve diziyi izlemeye başladık...
Dizinin ikinci bölümü biterken kucağında Umut'la abim gelmişti yanımıza. Bizi bilgisayar karşısında birbirine dayanmış bir halde görünce ilk anlam veremedi sonra ekrandaki oppamı görünce kahkayı basmıştı.
"Hayat inanılmazsın, karımı da kendine benzettin." Gülmeye başlamıştı tekrar ve benim cevap vermemi beklemeden ekledi:
"Ben bu dizileri Üniversite yıllarında bıraktığını düşünüyordum. Hımm garip, acaba beynin eror mu verdi?"
Tek kaşını kaldırıp düşünür gibi yaptı."Ya abi aşk olsun, izleyemez miyim! Canımız sıkıldı biraz bakalım dedik hem gayet güzel ve anlamlı. Değil mi Selin?" Dedim bakışlarımı Seline çevirirken. Selin'se beni daha çok şaşırtmıştı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHARIM GELİŞİNDE SAKLI (TAMAMLANDI)
Fanfic_*O KARANLIKTI; BEN AYDINLIĞIM OLMASINI İSTEDİM*_ ### Hayatta en tehlikeli şey aşktı belkide... 'Aşktan kim ölmüş ki?' lafı yıllarca dolanmıştı aklımın bir köşesinde. Ama biliyor musunuz? Aşk bir insanı öldürecek kadar kuvvetli bir duyguydu. Aşk i...