Bölüm 40

19 1 0
                                    


1 Şubat 2050 tarihinde yapılan genel seçimlerin ilk saatlerinde devlet organı medya kuruluşu tarafından yapılan sokak yayınından alınmıştır.

Bugün 1 Şubat 2050. Ülkemizin üzerindeki vesayetten kurtulabilmek için büyük bir gün. Yıllardır Merkezi Yönetimin baskıcı rejiminin altında seçimlerden bihaber olarak yaşayan ülkemiz yıllar sonra ilk kez sandık başına gidiyor. Bize bu büyük değişimi sağlayan büyük liderimiz Akilah Kemal sayesinde ülkemiz demokrasinin ne olduğunu uzun yıllar sonra tekrar hatırlıyor.

Sizlere sandık başından bugünü anlatmaya başlamadan önce, bugünlere nasıl geldiğimizin tekrar bir üzerinden geçelim.

Büyük lider Mahala Aronsky önderliğinde eğitimliler bölgesinden 2947 yılında yakılan ilk ateş, kısa bir sürede bütün ülkeyi sararak, ardı ardına başlayan ayaklanmalar ile Merkezi Yönetimin kurduğu diktatörlük sisteminin yıkılmasına neden oldu ve yerini demokrasiye bıraktı.

Takvimlerimiz 1 Temmuz 2047'yi gösterdiğinde Mahala Aronsky ve ekibi, ilk önce Merkezi Yönetimin eğitimlileri kontrol altında tutmak için kullandığı Buron Dede'ye ulaşarak etkisiz hale getirdi. Halka yapılan en büyük kötülükleri organize eden Buron Dede, çevresindeki yüzlerce korumaya rağmen ortadan kaldırıldı. Bu Merkezi Yönetime vurulan ilk darbe olacaktı. Çünkü Buron Dede, Merkezi Yönetimin maşası olarak eğitimliler üzerinde baskı kuruyor ve eğitimlilerin Merkezi yönetimin isteklerine göre şekillenmesini sağlıyordu. Eğitimliler Merkezi Yönetime karşı örgütlendiklerini sansalar da aslında tam olarak Merkezi yönetimin kendilerine verdiği görevleri yerine getiriyorlardı.

Buron Dede'nin etkisiz hale getirilmesinin üzerinden çok geçmeden Merkezi Yönetimin Baltur ile bağlantılarını kuran ve Baltur sınırları içerisinde örgütlenerek, Merkezi Yönetime karşı oluşabilecek her türlü kalkışmanın engellenmesini sağlayan Azra Kohen isimli kadın canlı olarak ele geçirildi ve Kohen'in yaptığı itiraflar sayesinde Merkezi Yönetimin ne kadar kokuşmuş bir düzenle ülkeyi yönettiği ortaya çıkarıldı.

Tüm bölgelerdeki haberleşme sistemini ele geçirmeyi başaran Mahala Aronsky ve ekibi 2048 yılına geldiğimizde tüm ülkeye sesini duyurabilecek kabiliyete sahipti. Ülkenin tüm haberleşme sistemine sızarak Merkezi Yönetimin bütün iletişim kanallarını yok eden, ardından da bütün medyayı kontrol altına alarak, yakılan ateşin tüm ülkeye duyurulmasından sonra başlayan isyanlar, askerin de gerçeklerin farkına varmasını sağlayarak, askerin bölgelere karşı uyguladığı baskıcı rejimini bırakarak kendi bölgesine hapsolmasını sağladı.

2049 yılında askeri gücünü ve ülkedeki tüm istihbarat ağını kaybeden Merkezi Yönetim tünelin sonuna geldiklerini anlayarak, gizlice ülkeyi terk etti. 10 Ekim 2049 tarihinde başkente ulaşan Mahala Aronsky ve ekibi, karşılarında hiçbir kuvvet dahi görmeden yönetime el koydu.

Her ne kadar çoğu yurtdışına kaçmış olsa da geride kalan tüm Merkezi yönetim üyeleri, kurulan tarafsız ve bağımsız mahkemelerde yargılandılar. Tüm halkın gözleri önünde canlı olarak yayınlanan mahkemelerde, yıllardır halka yaptıkları zulmü itiraf eden Merkezi yönetim üyelerinden suçlu bulunanlar şu anda hapishanelerde infazlarını beklemekteler.

Bugün ülkemizin geleceği için çok büyük bir gün. Bugünden sonra ülke, artık tamamen halkın iradesi ile seçilen yöneticilere teslim olacak. Bugün itibari ile halk kendisini yönetecek insanları kendi iradesi ile seçerek başımıza getirecek. Bugün ulaştığımız kurtuluş, atlattığı bütün badirelere rağmen dimdik ayakta durmayı başaran ve bir gün dahi geri adım atmayan Mahala Aronsky sayesindedir.

1 Ocak 2050 itibari ile ülkemizi parçalara ayıran tüm sınırlar tamamen kaldırılarak seyahat özgürlüğü önünde hiçbir engel kalmadı ve herkesin özgür bir şekilde istediği gibi yaşaması sağlandı. Şehirlere verilen ve tam ayrışmayı psikolojik olarak sağlayan, şehir adlarının kaldırılarak kodlamaya geçilme sistemi de rafa kaldırılarak, tüm şehirlerin eski isimleri geri verildi.

Merkezi Yönetimin tekelinde bulunan para-kredi sistemi rafa kaldırıldı ve çağdaş bankacılık sistemine geçilerek tüm halkın para-kredileri yeni açılan bu bankalardaki hesaplara devredildi. Merkezi Yönetimin tekeli ortadan kaldırılarak mülk edinme hakkı yıllar sonra geri getirildi. Herkesin sahip olduğu mülk ve arazi tapuları kendilerine iade edildi. Mahala Aronsky yaptığı ilk açıklama ile mal sahibi olmayan tüm Egonya vatandaşlarına da hazineden mal verme sözü verdi.

Yıllardır, neden olduğu anlaşılmadan, bize düşman olarak gösterilen ülkeler ile temasa geçilerek sağlık ve eğitim gibi alanlarda ülkenin ihtiyacı olan tüm araç gereçlerin ülkemize girişi sağlandı ve halkımızın yıllardır yaşadığı yokluk sona erdi.

Yaşadığımız bu kadar olayın üzerine ülkemiz uzun yıllar sonunda ilk kez seçime giderken beklenmeyen bir şey oldu ve yaşadığı tüm badirelerden sonra yorulduğunu belirten liderimiz Mahala Aronsky, büyük bir demokrasi örneği göstererek "ülkenin yeni bir diktatöre ihtiyacı yoktur. Ülkenin yeni bir yönetim sistemine ihtiyacı vardır." Diyerek bugün yapılacak olan seçimlere katılmayacağını açıkladı. Kendisinin açıkladığı bu emeklilik, peşinden sürüklediği kitlelerde hayal kırıklığı yaratsa da herkes bu durumu kabullenmek zorunda kaldı. Yarattığı bu yeni ülke için hepimiz kendisine şükranlarımızı sunuyoruz.

Geçmişi kısaca hatırladıktan sonra sizlere, biraz da bugün hakkında bilgi vermek istiyorum. Bugün yapılacak olan seçimlerde beş ayrı parti yarışacak. Her ne kadar partiler arasında kıyasıya demokratik bir yarış olsa da seçimleri, liderimiz Mahala Aronsky ve diğer tüm bölgelerin desteğini alan, liderliğini Akilah Kemal'in yaptığı Egonya Kurtuluş Partisi'nin kazanacağına kesin gözü ile bakılmakta. Akilah Kemal, kurtuluş mücadelesi süresince liderimiz Mahala Aronsky'nin en yakınında bulunan isim. Akilah Kemal, her bölgeden topladığı yetenekli beyinler sayesinde ülkenin halinden en iyi anlayan ve ülkeyi en kısa süre içerisinde uçuşa geçirebilecek yeteneğe sahip yegâne insan olarak görülmekte.

Akilah Kemal'in seçim beyannamesi, askerin şehir merkezlerinden uzaklaştırılarak tamamen dış güvenlik ile alakadar olması ve "İlk Gün" sürecinde diğer ülkelere devredilen şehirlerin geri alınması maddeleri dikkat çekmekte.

Herkese iş imkânı yaratabilmek için yapılacak her türlü yatırıma devlet desteği vermeyi taahhüt eden ve yabancı yatırımcıyı ülkeye getirebilmek için hiçbir şeyden kaçınmayacağını açıklayan Akilah Kemal, şimdiden ülkenin bütün kesimlerinin umudu olmuş durumda. Sayın Kemal son konuşmasında şu ana kadar halka doğrudan verilen tüm devlet desteğine devam edileceğinin hatta bu desteğin misli ile arttırılacağının sözünü verdi.

Sokakta yaptığımız röportajlar esnasında, yıllar sonra ilk kez halkın yüzünün güldüğünü, içlerinde bir umut ışığı oluştuğunu görebiliyoruz. Her ne kadar halkın yaşam kalitesinde gözle görülür bir artış oluşmasa da geleceğe daha umutla bakan halk Egonya Kurtuluş Partisi'ne koşulsuz desteğini vermiş durumda. İçeriden aldığımız bilgilere göre, her ne kadar seçim sonuçları daha belli olmamış olsa da Akilah Kemal zafer konuşmasını yapmak üzere hazırlıklarını tamamlamış durumda.

Buradan bize bu ülkeyi hediye ettiği için büyük liderimiz Sayın Mahala Aronsky'e tekrar şükranlarımızı iletiyoruz.

KAYIP DEVRİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin