"Satış sonrası 7C'de kalmayı tercih eden ve aslen Baltur vatandaşı olan, 7C'deki sınır ticareti organizasyonlarında faal olarak görev alan Garim BİNGA ile Mahala ARONSKY hakkında 2046 yılında yapılan röportajdan alınmıştır."
60 yaşında olan bir insana göre cidden sağlıklı olduğumu düşünüyorum. Hele ki defalarca büyük yıkımlardan geçmiş bir insan olarak yaşıma göre hakikaten çok iyi bir kondisyona sahibim. Arada bir kafam kısa süreliğine uçup gidip o süre içerisinde ne söylediğimi ya da ne yaptığımı hatırlamasam da –ki o da olacak o kadar- hayatımdan genel olarak memnun olduğumu söyleyebilirim.
Ben Brost dışında çok fazla yer bilmem. Bu şehirde doğdum, bu şehirde yaşadım, çocuklarımı da burada büyüttüm. Eşimi burada kaybettim. Büyük ihtimalle de bu şehirde öleceğim. Hani Brost dediğimiz şehir hem Egonya için hem de Baltur için büyük bir anlam ifade etse de coğrafik yapısından dolayı siyasi değişiklikler ve büyük krizlerden çok da fazla etkilendiğini de sanmıyorum.
Bu şehrin halkı biraz yabanidir. Tabii yıllarca şehrin unutularak eğitimsiz bırakılmasının nedenlerinden biridir bu. Buradaki halk için isterse dünya batsın hiç ama hiç önemli değildir. Çoğu insan bu şehrin sınırları dışına bir defa dahi adımını atmamıştır. Onun içindir ki bu şehir ister Baltur'a ister Egonya'ya ait olsun, onlar için hiçbir şey değişmeyecektir. Onlar için önemli olan tek şey o yıl yağmurun ne kadar yağacağı ve karşılığında ne kadar hasat yapacaklarıdır.
Büyük şehirlerden gelen bir insana "Brost'u nasıl tanımlarsınız diye sorsanız size büyük ihtimalle "askeri nedenlerle zorunlu olarak vilayet yapılmış cazibesi olmayan bir yerleşke" olarak tanımlayacaktır. Sapa bir yokuşun sonunda, insanı "Brost'a Hoş geldiniz" tabelası ile karşılayan mezradan bozma, sakat doğmuş vilayet merkezi yavrusudur burası. Kapılarında güzel arabaların bulunduğu bakımsız evlerle kaplı, sayısız yoksul çocuğun sokaklarda koşuşturduğu, ineklerin ve keçilerin arabaların arasında dolanıp etrafa pislediği garip bir yerdir. Bazılarının bir mülteci kampı, bazılarının ise bir mezbele olarak tanımladığı ancak ve ancak başka çaresi olmayanların istemeden de olsa yaşamak zorunda olduğu yerdir Brost.
Aslına bakarsanız burada yaşayan bizler, hayatın vazgeçtiği küçük insanlarız. Bütün şehri toplayıp da hep birlikte bağırtmaya çalışsanız dahi sesini duyuracak kimse bulamazsınız. Dışarıdan bakan bir insan için yirmi yıl önce ülke değiştiren ve çok stratejik bir şehir olarak görülebilir burası. Ancak ne Egonya ne de Baltur egemenliği döneminde başkentte bulunan yöneticiler tarafından buradaki yaşama doğrudan müdahale edilecek kadar değerli bir şehir olarak görülmedi burası.
Fakat son birkaç yıldır Egonyanın yavaş yavaş karışması sonucunda Baltur bizim stratejik bir noktada olduğumuzu zor da olsa fark etti de sınırdan geçişleri engellememiz karşılığında bizi maaşa bağladı. Bu sayede yıllar sonra cebimiz para gördü diyebilirim.
Son yıllarda sınırda oluşan hareketlilik nedeni ile yaptığım bu iş sayesinde o kadar fazla insan tanıdım ki, son 6 yıl içerisinde sınırı geçmeye çalışan neredeyse bin kişiden fazla insanla muhatap olmuşluğum vardır. Bunlardan birisi de tabii ki o ünlü Mahala Aronsky oldu.
Mahala buraya, yani Brost şehrinin sınırına ulaştığında yol nedeni ile yorulan, zayıflayan, gözlerinin altı çöken, tanınmaz bir hale gelen birisi ile karşılaştım. O bir seksen boyuna rağmen, kilosu altmışın altında gösteriyordu. Sınırdaki askerler Mahala'yı bana teslim ettiklerinde "ben bu adamla ne yapacağım?" diye kendi kendime sormadan edemedim.
Açıkçası ilk geldiğinde ciddi anlamda da kendisinden şüphelendim. Kendimi övmek gibi olmasın ama sınırda yaşadığım onca olaydan sonra kendi çapımda insanları tanıyabiliyordum ve merkezi yönetimin denetimi altında yaşayan bir halk içinden alelade birisinin hiçbir müdahaleye uğramadan bu kadar kolay bir şekilde sınırı geçerek buraya gelmesi kafamda ciddi anlamda soru işaretleri yaratıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP DEVRİM
Mystère / ThrillerKayıp Devrim, olmayan bir dünyada, olmayan bir ülkenin hikayesidir. Anarşinin son bulması için siyasi rejim değiştirilerek 6 parçaya bölünen Egonya, yepyeni bir lider ile içinde bulunduğu diktatörlük rejiminden kurtulabilecek midir? Yoksa ülkeyi kur...