XIV. Harry Potter

17 1 0
                                    

Evimizi gördüğümde bahçemizdeki çimlere atmak istedim kendimi. Buralardada kar vardı ama tabiiki çiceklerin üstünde tek tük vardı. Verandaya geldiğimde mutluluktan ağlamak üzereydim. Zaten her duyguyu yaşamıştım mutluluktanda ağlardım. Kapı zilini çaldım ve sanki kapının önünde beklermiş gibi saniyesinde Mert heyecanla kapıyı açtı ve üzerime uçtu. Kahkaha atmıştım onu cidden çok özlemiştim. Ayrıldığımızda Mert sanki tanışıyorlarmış gibi gitti ve burakla sarıldı. Burak bu harekete şaşırmadan edemedi ilk başta mertin sarılışına karşılık bile verememişti annem ve babam kapıdan içeri girip salona gitmişlerdi. Burak ve Merte döndüm ve

"Biz üst kata çıkalım bence Mert sende Burak kadar varsın ona rahat birşeyler ver." Mert onayladı ve kapıdan içeri girdik ilk başta üçümüz birden benim odama girdik ve yatağımda yatan köpeğim Fındık'ı gördüm beni görünce yataktan fırlayıp üzerime çullandı

"Yaa fındık" Arkamda mert ve burak'ın gülüş seslerini duydum ama aldırmadım şuan köpeğimi ne kadar özlediğimi fark ettim

"Sen gittiğinden beri yatağından odandan ayrılmadı. Yavrularını buraya biz getirmek zorunda kaldık." Şimdi yiyicektim bu köpeği. Bir dakika bir dakika ben en son bıraktığımda yavrulamamıştı

"yaaa mert benim kızım yavruladımı?? ben yoktum ama nasıl olur ya." kendimi bildim bileli onunlaydım çok bağlıydım ona. Mert güldü 5 tane minik huskymiz var isim koymak için seni bekledik dedi ve bunu demesiyle merte uçup
sarıldım. neredeyse düşüyorduk. daha sonra mertin çok özlediğini düşünüp ona uyuzluk yaptım.

"Hadi mert.Hadi küçük evlat. Kardeşlik görevini yerine getirme vakti bana aşağıda kahve yap minik kardeş." Mert güldü ve

"Bu günlük fazla alışma" diyip kapıdan çıktı Ve yatağıma koştum. odamı çok özlemişim yatağa kendimi fırlattıktan sonra Burak'a baktım. Kapının önünde dikiliyordu.

"Tüm gün dikilicekmisin orda ya? Gelsene." güldü ve odamı incelemeye başladı

"Gerçekten senin gibi kızlar hala varmıydı ? odan harika."
Dediğiyle gülmüştüm cidden odamı çok seviyordum anlatmak gerekirse biraz şekil olarak farklıydı kapıdan içeri girdiğiniz an sol tarafta kendi banyom vardı. Odam büyüktü yatağımın arkasındaki duvarda Marvel duvarkağıdı vardı. Çift kişilik yatağımın üstünde Harry Potterlı çerceveli resimler vardı. Yatağımın tam karşısında televizyon ve televizyonun üstündede raflar vardı bu raflara koleksiyon olarak biriktirdiğim tüm funkoları koyuyordum. hepsini ayırıyordum ve kutularınıda bir duvara yaslayıp dağ gibi yapıyordum. odamda görebildiğiniz çoğu şey raftı zaten. Sayılamayacak kadar kitaplarım odamın duvarlarını süslüyordu. Gerçek bir koleksiyoncuydum, Harry Potterin özel serileri dahil herşeyini alırdım. camın orda kendime yastıklarla dolu bir alan yapmıştım ne zaman kitap okumak istesem oraya gider okurdum. Çalışma masama gelince uzun ince düz beyaz bir masaydı işte. Üstünde üç tane Star Wars temalı kare şeklinde Pano vardı ve üstündende led ışıklar geçirmiştim. Anlatmakta pek becerikli değilim ama led ışıkların iplerine polaroidle çekildiğim resimleri asardım.

"Teşekkür ederim hala yapmayı denediğim bir çok şey var." doğruydu hala odamın duvarları için birşeyler yapıyordum

"Ne gibi mesela?." anlatmayı en sevdiğim şeylerden biriydi bu da . Belki burak yardım ederdi

"Barry Allen'ın o meşhur panosunu yapmayı deniyorum." Burak'ın gözleri parladı

"İddialı bunu görmek isterdim. Başka?"

"Harry Potterla ilgili bir pano yapıyorum şuan. Çapulcu haritasını panoya astım ve tüm asalarını aldım onları da bir şekilde duvara asıcam daha emin değilim." güldü

"Fazla Harry potter aşığı olduğunu görebiliyorum. Bu ilk basımlar ne kadar değerli haberin varmı?"Güldüm

"Harry potter severmisin?" diye sordum. hiçbir zaman Harry Potter okuyan arkadaş edinememiştim.

"Delimisin bayılırım. Ravenclaw'ım ben"Şaka yapıyordu ? değil mi? bende Ravenclawdım

"Bende öyle " ikimizde güldük o sırada mert odaya daldı ve kahvemi getirdi .

"Mert neden sadece bana getirdin ki burak içinde yapsaydın." güldüm

"Ona da yaptım zaten sadece sıcak şeyleri taşımayı beceremediğim için tek tek getiriyorum." dediğinde güldüm ve kalkıp saçlarını karıştırdım. Gittiğinde Burak'a döndüm

"Ee burak şimdi heerşeyi konuşuruz bol bol vaktimiz var. Hem sende arkadaş seçmekte benim kadar kötüsün." Kahkaha attı

"Tamam herşeyi konuşuruz minyon."

DolunayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin