XVI. Ruh Tahtası

13 0 0
                                    

arkamı döndüm ve orda Isak'ın resmi olduğunu unuttuğumdan gördüğümde güldüm ve burak'a döndüm

"Bir an aklımı okuduğunu sanmıştım ama neyse ." güldü keremde gülmüştü, dedim size ben heyecanlanınca saçmalarım.Kerem boğazını temizledi ve

"Hadi sonra ne konuşucaksak konuşuruzda şuan bir dizi yada bir film falan izleyelim seninle oturup film izlemeyeli çok oldu arya." genelde kerem ne zaman bize gelse korku filmi izlerdik yada yabancı bir dizi

"Ben tekrar Skam'a başlamaya varım 100. kere olsa yine izlerim." kerem güldü

"sen başlayabilirsin ama ben başlayamam." onada izletmiştim en baştan ve onu o kadar sarmamıştı. Burak

"Arya belki biliyorsundur norveç dizisi var yeni Eyewitness onu izleyelim nasıl olur?" Norveç dizisiyse her türlü izlerdim

"Olur bana uyar zaten duydum onu izleyecektim kerem sana uyarmı?" Kerem burun kıvırdı

"Bana kalsa korku filmi maratonu yapalım derim." paranormal olaylar hoşuma giderdi izlemekten aşırı zevk alırdım hele şu ruh çağırma tahtalarıyla olan korku filmleri daha bir keyifliydi. Burak hemen atladı

"Olur bana arya sen korkarmısın?" gülüyordu yine benimle dalga geçiyordu

"Korku filmlerine bayılırım istediğin herhangi bir korku filmini açabilirsin hiç sorun değil burak, en korkunç bulduğunu aç." trip yaparmış gibi yatağımın arkasından yastığın birini aldım ve yayıldım. Kerem ve Burak bilgisayarın başına geçmiş bana bir sürü korku filmi sayıyorlardı, saydıklarının hepsini izlemiştim en son kerem

"The Boy'u" 100 kez izlemiş olabilirdim daha sözünü bitirmeden

"İzlediiim." diye yakındım.Kerem en son bilgisaraya çok uzun süre bakmaktan gözlerinin yandığını söyledi ve burak tek başına film aramaya başladı. 10 Dakika sonra o da bunalmış olmalı ki ayağa kalkıp

"Bilgisayarı televizyona bağlıyorum ve Ölüm Alfabesini izliyoruz yeter yoruldum." Onuda izlemiştim o yüzden sorun yoktu, hatta internetten o tahtalardan sipariş etmiştim ilk izlediğimde çok kaptırmıştım.Filmi başlattık ve yatağa uzandık ortada ben solumda burak ve sağımda kerem filmi izliyorduk, filmde çok sevdiğim oyuncular oynuyordu başta Shelley olmak üzere, film aşırı sıkıcıydı ama onlar için izlenirdi. En son film bittiğinde keremi uyuklar bir şekilde buldum,telefonumun saatine baktım ve saat epey geçmişti camdan baktığımdada havanın kararmış olduğunu gördüm. Keremi uyandırdım ve zamanında sipariş ettiğim ruh tahtasını kalkıp yatağın altından çıkardım. Çıkarmamla birlikte Burak ve Kerem bana "sen ciddimisin?" bakışları attılar bende güldüm

"Eğleniriz işte sanki gerçekten bizimle konuşucaklarmış gibi." dedim ve tekrar yatağa kuruldum, tahtayı önümd koydum ve burak ile keremin yanaşmasını bekledim. tahtanın çevresine oturmuş boş boş birbirimize bakıyorduk ki kerem konuştu

"Şimdi ne yapmamız gerekiyordu hatırlıyormusun?" açıkcası çok hatırlamıyordum ama şuan eğlencesine oynuyorduk zaten

"Sanırım ilk başta hepimiz elimizi şu tahtaya koyuyorduk ve kaç kişiysek o kadar döndürüyorduk, sonra birşey mi söylüyorduk ? sanki öyle bir şey vardı ? kalplerimiz temiz yakındaki ruhlar konuşun bizimle gibiydi. Ha birde veda etmeden ellerimizi çekmiyoruz." Burak güldü

"E iyi hadi yapalım." hep birlikte parmaklarımızı koyduk ve 3 kişi olduğumuzdan 3 kere çevirdik ve söylememiz gereken şeyleri az da olsa söyledik gibi tam olarak ne diyeceğimizi bilmediğimizden "Yakındaki ruhlar duyun sesimizi burda bizimle konuşmak isteyen bir ruh varmı? kalpelerimiz temiz gibi bir şey demiştik. Hiçbirimizden bir ses çıkmıyordu ilk ben sordum

"Orda bizimle konuşmak isteyen biri varmı?" biraz beklemiştik burak tavana göz gezdiriyordu keremse boşta kalan kolunu dizine yaslamış elini çenesine koymuş tahtayı inceliyordu.Hiçbirimizin çıtı çıkmazken Kapıma vurulma sesi geldi ve aniden aptal kardeşim Mert odaya bağırarak girdi. Ani şeylerden çok korkardım ve bu olduğu an çığlık atıp kendimi yataktan attım. Mert ve Keremin gülme sesini duyunca yerden kalkıp onlara sinirli bir bakış atıcaktım ki Burakta gülmekten ağlayacak durumdaydı şuan eğer burnumdan duman çıkabilseydi kesinlikle şuan çıkmıştı daha sonra burak göz yaşlarını sildi ve yatağın kenarına gelip Belimden sarıldı ve yatağa fırlattı, Keremle ikisi birden gıdıklamaya başladı bu sefer ben gülmekten ağlıyordum ama bu yaptıklarını yanlarına bırakmazdım gıdıklamayı kestiklerinde derin bir nefes alıp sakinleştim, yüzüm muhtemelen kıpkırmızıydı

"Mert hemen tüydümü odadan?" kerem güldü hemen sonrasında esnedi

"Evet sen düşer düşmez güldü ve hemen odasına tüydü bu arada saat baya geçmiş sizinleyken ben artık eve gidiyim havada karardı." haklıydı

"Tamam kıvırcık" dedim ve saçlarını karıştırdım güldü Burak

"Tanıştığımıza memnun oldum kerem." dedi keremde aynı şekilde cevapladı, bunlardan iyi arkadaş çıkardı ikiside benimle uğraşmaya bayılıyordu. Kerem odadan çıktı ve yine burakla ikimiz kalmıştık, saat çok geçmişti ve uykum gelmişti

"Burak gel sana misafir odasını gösteriyim benim çok uykum var." Burak kafasıyla onayladı ve birlikte odamdan çıktık. odam direk merdivenin karşısındaydı ve sola doğru koridor başlıyordu daha doğrusu sağ tarafta sadece Mertle bizim gün içinde sıkıldıysak ve yapıcak birşey yoksa oraya girip oturup bilgisayar oyunu oynadığımız bir oda vardı onun dışında başka birşey yoktu, sola doğru koridorun sonuna doğru misafir odasıydı. Önden ben girdim burak'a iyi geceler dedim ve odama geri döndüm.

Ne kadar uyumayı denesemde uyuyamadım, Kardeşim olacak gereksiz beni çok korkutmuştu ve veda etmeden oyunu kapatmıştık çok gerçekçi gelmesede ürpermiştim. Yatakta döndüm dolaştım ama hiçbir türlü uyuyamıyordum. En son çareyi burak'ın yanına gitmekte buldum ve odamdan çıkıp misafir odasına doğru ilerledim, kapıyı hafifçe araladığımda burak'ın uyuduğunu gördüm. Rahatsız etmek istemiyordum ama uyuyamıyordumda burak'ın yatağının yanındaki lambayı açtım zaten çok ışık verdiğide yoktu. Burak'a fısıldadım

"Burak, Uyuyamıyorum." Burak gözlerini açmasada hareketlendi, gözleri hala kapalıydı ama konuştu

"Belamısın?" sonra sırıttı

"Korkutmasaydınız sizin suçunuz." dedim bu sefer gözlerini açtı ve

"İyi gel yanıma uyu zaten miniksin çok yerde kaplamazsın." güldü yatak 2 kişilikti bir köşeye kıvrılsamda olurdu, Sonra bir anda aklıma evde olduğumuz ve annemlerin evde olduğu aklıma geldi, ama sorun etmezlerdi burak'a duydukları güveni gözlerinden anlayabiliyordum sonuçta kızlarına yardım etmişti. Burak'a cevap vermediğimi unutmuştum, dalmışım burak yatakta oturur pozisyona geçmiş bir gözünü ovalıyordu

"Gelicekmisin?" dediğinde hemen yatağın diğer kısmına kıvrıldım burakta lambayı kapattı

DolunayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin