Havalimanına geldiğimizde hazırlıkları yaptık ve geriye sadece uçak saatini beklemek kalmıştı. Annem ve Burak konuşuyordu bizde o sırada mertle yiyecek bir şeyler bulmaya gittik. Daha sonra havalimanında Simitsarayı bulduk ve hepimize bir tane almak için sıraya geçtiğimizde bakışlarım simitlerdeydi. Mert o sırada
"Okula dönmene az kaldı nasıl hissediyorsun?" bunu demesiyle bakışlarımı çevirmesemde derin bir nefes aldım"Sorma çok heyecanlıyım. İlk günden kim bilir beni neler bekliyor olacak." dedim ve o an sıra bize geldi ve alacaklarımızı alıp parayı ödedik. Bizimkilerin yanına ilerlerken saate baktığımda uçak saatine çok az bir vakit kaldığını görünce telaşlandım ve merti sürükleyerek annemlerin olduğu yere gittiğimde orda yoklardı. Muhtemelen geçiş kapısına gitmişlerdi. Koşa koşa annemleri ve burak'ı ararken en sonunda onları kapının önünde Burakla babamın el sıkışıp bir şeye gülerken görünce durdum ve nefes aldım. Mert gülüp
"Çocuğa numaranı verip vedalaşsana bunuda ben mi söylemeliyim arya." demesiyle hemen yanlarına gittim ve o sırada babam
"İstediğin zaman gel bizim içinde çok iyi olur." dediğini duyduğumda babamın ilk defa bu kadar sevecen ve nazik konuştuğunu gördüm. Normalde erkek arkadaşlarıma hep mesafeli yaklaşırdı. Geldiğimi gördüklerinde babam uzaklaştı ve
"Numaranı vermeden nereye? Uçak'a bile bindirmem seni." dedim ve güldüm. Güldü, gülüşü çok derin ve tatlıydı gamzeleri ortaya çıkıyordu. Numarasını verdiğinde
"Tamamdır gereksiz uzaylı. Çaldırıyorum numaramı kaydet "dedim ve aradım burak kapattı ve baktığımda beni "Tıfıl Arya" diye kaydettiğini görünce güldüm. Benim telefonuma baktığında
"Gereksiz bir uzaylı mı ?" dedi ve güldü yanında uzaylı emojisi ve mavi kalp vardı.
"Yazın mutlaka görüşüyoruz. Hatta uçaktan indiğin an sana mesaj yağdırıcam." dedim ve devam ettim "Bakma şöyle ben veda etmeyi hiç sevmem ve beceremem ya." diye bitirdim ve hemen sarıldım. Burak afallasada sarıldı ve saçlarımı karıştırdı. ayrıldığımızda
"Görüşürüz ufaklık." dedi ve mertlede vedalaşıp bir şeye güldüler. Daha sonra burak kapıdan geçti ve göremeyeceğimiz kadar uzaktaydı. Gözlerimin yandığını hissediyordum ve sanki içimde bir şeyler parçalanmış gibi hissettim. Annem ve Babam önden giderken Mertle biz yan yanaydık ama ben konuşamıyordum, boğazım düğümlenmiş gibiydi. Bir kaç dakika sonra Mert
"Ondan hoşlandığını kabullendin mi sonunda?" dediğinde şaşırdım ve gözlerimi açabildiğim kadar açtım
"Ne diyorsun Mert hoşlanmıyordum ki. Sadece çok yakın arkadaşımdı." diye cevapladım onu
Mert güldü ve "Hayır arya ondan hoşlanıyorsun sen nasıl benim her şeyimi anlar bilirdin bende seni çok iyi anlıyorum. Ne zaman aşık olduğunu ne zaman arkadaş olarak gördüğünü çok iyi bilirim. Erkek kardeşinim senin." Bir şey diyemedim
"Bilmiyorum Mert ." diyerek cevapladım onu ve daha fazla bir şey demedik eve vardığımızda keyfim yoktu ve direk odama çıkıp pijamalarımı giyip kendimi yatağa attım. Bilgisayarımı açıp yeni izleyecek dizi arayışına girdim tam o sırada Mert iki eli dolu kapıyı ittirmeye ve içeri gelmeye çalışıyordu
"Elindekiler ne?" diye baktığımda Mertin güldüğünü gördüm
"S'mores Dip yani yemeden duramadığın şu yapması çok kolay Marshmallow tatlısı ve yanındada kahve yaptım." dedi ve hemen yatakta doğruldum ve güldüm. Gerçekten o tatlıya bayılırdım ve her türlü beni mutlu edebilirdi. Mert elindekileri çekmecenin üstüne koydu ve yanıma oturup
"Ee ne izliyoruz? bakıyorum hediyene çabuk kavuşmuşsun." diyerek başıyla bilgisayarımı gösterdi. Rose Gold renginde minik Macbook'tu ve çıktığı günden beri hayranlıkla bakardım kendimde olmasını çok isterdim.
"Aynen. İzleyecek bir dizi arıyorum önerin var mı ? dedim ve tatlıma uzandım
"Mr.Robot?" diye bir fikir sundu mert
"Mert izliyoruz ya onu izlemediğimiz yeni bir diziye başlayalım diyorum."
Bunu dememle mert biraz düşünsede
"Aç The Walking Dead onu izliyoruz hadi." dedi ve bilgisayarı alıp ilk sezonu açtı. biraz yüklenmesini bekledik ve televizyonun altına koyup bilgisayarı bağladı birlikte izlemeye başladık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay
ChickLitHerşeyin nasıl bir anda bu kadar değiştiğini anlamadım. Tek istediğim doğum günümde arkadaşımın ve onun abisinin yazlık için gittikleri evde bir tatil, bir kamp yapmaktı. Herşeyin sonunda, günün sonunda herşey nasıl bu kadar değişti anlamadım.