Onu sakinleştirmeye çalışıyor ve ellerini saçlarından çekiştirmeye çalışıyordum. Beni duymuyordu ve ona bağırıyordum. ne yapacağımı bilmez halde etrafıma bakınıyordum."Ada sakin ol sana yardım edebilirim." diye bağırdım ona. bir anda ellerini gevşetti ve çığlık atmayı kesti. Bakışları yavaş yavaş yukarı gözlerime çıktı ve zorla konuşmaya çalıştı. Sesi kısılmış ve gözleri kan çanağına dönmüştü. Gücü tükenmiş gibi bana bıraktı kendini ve hep aynı şeyleri tekrarları
"Teşekkür ederim."
sırtını sıvazlıyordum ve ona sarılıyordum. Onu bırakıp su getirdim ve ona yanına gidip ona uzattığımda sakinleşmişti.
"Özür dilerim Arya." dedi ve bana baktığında güldüm
"Neden özür diliyorsun ? Özür dileyecek bir şey görmüyorum ortada." dedim ve ada güldü
"Keşke senin gibi olsaydım. Haberlere çıktığında çok konuşulurdun bizim okulda biliyor musun? dedi ve bu dediğiyle anlamaz bir şekilde ona baktım.
"Anlayamadım?" dedim ona.
"Herkes senin çok güçlü ve soğuk biri olduğunu söyler ve senin gibi olmak isterdi. Duygularını belli etmeyen başa çıkmaya çalışan bir kız."diye açıkladı ve bana bakıp gülümsedi
"Bende senin gibi olmak isterdim." dedi ve güldüm
"Emin ol istemezsin bununda eksileri oluyor." dedim ve ikimizde güldük. telefonum titrediğinde mesajın Tunadan geldiğini gördüm
"İşlerim bitti nerdesin söyle geliyorum." yazıyordu. Mesaja cevap vermeden önce adaya döndüğümde bana meraklı gözlerle bakıyordu
"Buraya geldiğim arkadaşım. İşinin bittiğini söylüyor sanırım dönüyoruz." dedim ve güldüm. Ada biraz üzülmüştü fakat devam ettim
"Ama numaranı verebilirsin sıkıntın olduğunda konuşabiliriz. zaten bu okula geleceğime ve oda arkadaşı olacağımıza göre sıkıntı yok." dedim ve güldüm. Bu dediğimle suratına bir gülüş yerleşti ve hemen telefonunu çıkarıp telefonumu yazdırdı. Birbirimizin numaralarını kaydettik ve her ne kadar beni bırakmak istesede onu ikna ettim ve odada kaldı. Odaların bulunduğu koridor boyunca ilerlerken bir anda bir kapı aniden açıldı ve bir kız bana omuz attı. Bana çarpan kız ve kapıdaki kız eğlencelerini bozmuşum gibi bana uzun bir süre baktılar ve gergin bir ortam oluştu. Kapıyı tutan kız beni tanımış gibi oldu ve suratına acımasız bir ifade büründü
"Bu haberlerdeki katil kız." dedi. Laflar ağızından tükürürcesine çıkıyordu
"Daha değil." diye sakin bir şekilde cevapladığımda bana çarpan kız bir anda diklenip bana doğru yürümeye başladığında olduğum yerde durdum kollarımı birbirine doladım ve sırıtıp bana yapacaklarını bekledim
"Anlamadım. Ne diyorsun." diye korkutucu çıkarmaya çabaladığı sesiyle önümde dikildiğinde
"Daha katil olmadığımı fakat biraz daha zorlarsanız katil olacağımı dile getirmeye çalıştım ne var bunda anlamayacak?" dedim ve sırıtışımı genişlettim. bu kızı daha çok sinirlendirmiş olacak ki elini yumruk yaptı ve daha çok üstüme gelmeye başladı
"Şimdi sen böyle üstüme geliyorsun ya? bunlar benim pek umrumda olmuyor. o yüzden odanıza dönün ve kapınızı kapatın." dedim ve onları arkamda bırakıp yürümeye devam ettim. Yurtların olduğu binadan çıktığımda bahçede bir bankta oturmuş Tunayı gördüm ve ona doğru ilerledim. başında dikildiğimde bana gülüp
"Ee yeni arkadaşınla nasıldı günün?" diye soru yönelttiğinde
"İyiydi. Sanırım bu okulda okuyacağım Tuna." dedim ve bana güldü
"Senin adına sevindim ama bir yandan yine 4 sene seninle nasıl uğraşacağıma yanıyorum." dedi ve bunu demesiyle omzuna şakacıktan hafifçe vurdum ve o da her zamanki gibi Flash Tv oyunculuğuna bürünüp "KOLUM KOPTU!" diye bağırmaya başladı. Herkes bize gülerek bakarken ben gülmekten ağlamaya başlamıştım. Tuna eve kadar benimle gelirken üniversitede dolaşırken yaşadığı şeyleri anlatıp gülmüştük. Aralarından en komiği Tunanın daha ilk günden sevgilisi olan bir kıza yürümesi ve kızın sevgilisinin Tunayı çöp kutusuna sıkıştırmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay
Chick-LitHerşeyin nasıl bir anda bu kadar değiştiğini anlamadım. Tek istediğim doğum günümde arkadaşımın ve onun abisinin yazlık için gittikleri evde bir tatil, bir kamp yapmaktı. Herşeyin sonunda, günün sonunda herşey nasıl bu kadar değişti anlamadım.