demek sinem rehabilitasyon'a gidecekti. Hiç bir zaman eski cıvık neşeli sinem olamayacaktı. En yakın arkadaşım en hassas noktasından vurmuşlardı. Çok üstüne düştüğü abisini öldürmüşlerdi. Sinemi çok iyi tanırdım ve şu an kendini boşlukta gibi hissediyordu. Selin ablanın üstüne gitmedim ve arabanın ön kapısını açıp oturdum ve kemerimi bağladım. Selin ablaya baktığımda çökmüş bir vaziyette olduğunu göz altlarının mosmor olduğunu ve eski haline kıyasla çok zayıflamış olduğunu gördüm. Bir çocuğu acımasızca öldürülmüş diğer çocuğuda kardeşinin ölümüne dayanamayıp kafayı yemişti ve uzun süre kendine gelemeyecekti, belkide hiç kendine gelemeyecekti. Saçlarını yoluyor, çığlık atıyor, kendi bacaklarına yumruk atıyordu Sinem. her yerini kanatana kadar durmuyordu. Eskiden en yakın arkadaşım olan kızı böyle görmek beni parçalıyordu fakat ben bir şey yapamazdım.
"Sinem çok mu kötüydü?" diye bir soru yönelttim sinemin annesine. Ortamdaki sessiz ve gergin ortam sinirlerimi bozuyordu
"Evet. Çok kötü az kalır bir durumdaydı." demesiyle içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim.
"Ziyarete gidebiliyor muyuz?"
"Uzun bir süre ziyareti yok." diye kısa sert bir cevap verdi. ona bakıyordum ama o yoldan gözünü ayırmıyordu
"Selin abla sizin eve mi gidiyoruz?" diye bir soru yönelttim çünkü dağdan indiğimizden beri merak ettiğim şeylerden biride selin ablanın bana verecekleri ve anlatacaklarıydı.
"Evet. Eşyalarını sana geri vermek istiyorum. Birde Anıl ve Sinemle olan anılarını." dedi ve sustu. zaten eve gelmiş sayılırdık. araba durdu ve kemerimi çıkarıp aşağıya indim. Selin ablanın önden gitmesini bekledim ve birlikte yürüdük. Eve girdiğimizde Sinemin babasını görmedim ve evde kimsenin olmadığını düşündüm. Selin abla kapının önünde dikildiğimi görmüş olacak ki durdu ve arkasını döndü
"Gelsene Arya çekinme." dedi, bir şey demeden dediğini yaptım ve onu takip ettim. kapının tam karşısında salon solunda mutfak vardı. Sağ taraftan biraz ilerlediğinde merdivenle üst kata çıkışıyordu. Selin abla sağ tarafa dönüp üst kata çıktı. merdivenin bitişinde karşımıza Anılın odası duruyordu. Sağ tarafında ne zaman Sinemlere gelsem üçümüzün birlikte oturup takıldığı bilgisayar oyunlarının olduğu oda vardı. O odanın tam karşısında sinemin mor ve pembe ağırlıklı odası duruyordu. her odada illa bir banyo oluyordu. En azından Anılınkinde vardı. Sinemin odasının tam yanında sinemin kullandığı vardı. Selin abla ilerledi ve anılın odasının kapısını açtı. Tam hatırladığım gibi sade ve güzeldi. Siyah ve beyazın hakim olduğu modern şık bir odaydı. Çok fazla eşyası yoktu. Anılın odası çoğunlukla düzenliydi. Masasının üstünde Pembe renklerinde bir unicorn peluşu görmemle gözlerimi açmam bir oldu. Uzun zamanlar önce kaybettiğim oyuncağımdı. Daha sonra bir sürü peluş aldıysamda ona bayılırdım. Selin abla ona baktığımı görünce buruk bir şekilde güldü
"Kaybolduğunu sanmıştın. Fakat o tüm o zamanlar içinde Anıldaydı." bir şeyler hatırlamış gibi güldü ve bana baktı
"İlk başta seni sinem gibi kardeşi gibi görüp sevdiğini düşünürdüm. Sonra anladım ki Aşık olmanın ne olduğunu anladığından beri seni seviyordu." Bunu demesiyle içimde bir şeyler parçalandı. Geri düzeltilemeyecek, tamir edilemeyecek bir şeyler. Onu sevdiğim süre boyunca beni sevmesi ve şu an bu durumda olmamız canımı acıtıyordu.
Bir şey diyemiyordum. Selin abla anılın odasında ilerledi ve yatağın altına eğilip siyah büyük bir karton kutu çıkarıp yere bağdaş kurup oturdu ve gelmemi bekler gibi bir bakış attı. Yavaşça ilerledim ve selin ablanın yanında ayakta dikildim.
Neye baktığını görmek için tek dizimin üstüne çöktüm ve kutuyu inceledim. Kutuda genellikle resimlerin bulunduğu albümler bulunuyordu. kenarda solda diğerlerine kıyasla daha küçük beyaz bir albüm gördüm. Üstünde siyah kalın kalemle "Anıl&Arya" yazıyordu. Selin abla gördüğümü fark etti ve diğer elindeki albümleri çıkarıp yanına koydu ve ona doğru yöneldi.
"Bir sürü resminiz ve anınız vardı. Siz ikiniz için ayrı bir albüm yapmak istemişti. Varlığından haberdar olmadığın resimler bulabilirsin." dedi ve bana uzattı. Ona anlamaz gözlerle baktığımı görünce
"Şimdi bakma sende kalmasını istiyorum." dedi ve başka bir albüm yığınına yöneldi
"Burda sinem sen ve anılın tüm resimleri karışıkta olsa duruyor bunların hepsinin sende kalmasını ve saklamanı istiyorum, Hep üçüncü çocuğum gibiydin. Bir çocuğumu kaybettim ve diğerini kaybetmek üzereyim." dedi ve gözleri yaşlandı. Ona sarıldım ve daha sonra albümleri yanımda üst üste dizdim. Selin abla yanımda ağlamaktan rahatsız olmuş gibi burnunu çekip gözlerini sildi ve ayaklandı.
"Ne diyeceğimi bilemiyorum. Sinemin sana o gün neler dediğini kelimesi kelimesine kadar net biliyorum. Fakat o bunları derken dediklerinin birine bile inanmıyordu Arya. Seni çok seviyordu. Umarım ondan vazgeçmezsin ve yanında olursun. En azından yalnız olmadığını bilsin istiyorum." biraz durdu ve devam etti. Sanki ne diyeceğini tam kestiremiyordu.
"Rehabilitasyonda kaldığı süre boyunca burda kalacağız fakat çıktığında sinemi okulundan ve burdan uzak tutacağım." dedi. Tek yapabildiğim kafa sallamaktı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay
ChickLitHerşeyin nasıl bir anda bu kadar değiştiğini anlamadım. Tek istediğim doğum günümde arkadaşımın ve onun abisinin yazlık için gittikleri evde bir tatil, bir kamp yapmaktı. Herşeyin sonunda, günün sonunda herşey nasıl bu kadar değişti anlamadım.