Alışveriş merkezinin çıkışında duvara yaslanmış duruyorduk ve hiç birimiz konuşmuyorduk Mertin kararıyla eve taksiyle gitme kararı almıştık ve Alışveriş merkezinin durağında hiç araç kalmadığından bekliyorduk. Hiç konuşasım olmadığından çantamdan kulaklığımı çıkardım ve Çalma listelerimde göz gezdirdim. En son Melanie Martinez- Cry Baby açtım ve sesi dışarıyı duyamayana kadar açtım. Müzik'in ortalarında Mertin çok hafif sayılmayacak şekilde omzuma vurmasıyla bir kulaklığımı çıkardım ve bakışlarımı yerden Merte çevirip pis pis baktım"Dalmışsın taksi geldi." dedi ve gülerek baktı. Pis pis bakışlarımı devam ettirip taksiye doğru ilerlediğimde arka koltukta burak'ın oturduğunu gördüm, bende arka kapıyı açıp yanına yerleştim.Camdan baktığımda Mert ön kapının koltuğunu açıp yerine yerleşti ve gitmemiz gereken adresi verip telefonuna gömüldü. Burak'a bakmak için kafamı çevirdiğimde diğer cama yaslanmış dışarıyı seyrediyordu, ona baktığımı hissetmiş gibi kafasını çevirdi ve sırıttı. Mutsuz ve halsizmiş gibi bir hali vardı. Belki o da gitmekten rahatsızdı? Veya kardeşi ve yalçını düşünmeden edemiyordu. Ne zaman sessizliğe kendi düşüncelerime dalsam o anlar aklımda canlanıyordu anılın o hali yalçının yerde sürünüşü. Belki ona da böyle oluyordu. Kafamı çevirip Mert'in kiminle konuştuğuna bakmak için öne eğildim ve baktığımda Ezgiyle konuştuğunu görünce sert bir şekilde nefesimi verip gözlerimi devirdim. Nefesim sonucu mert biraz irkildi ve telefona gülerek bakan çocuk gitmiş yerine ablasına öldürücü bakışlar atan Mert gelmişti.
"Napıyorsun ya." diye sitem ettiğinde sürücünün bize güldüğünü gördüm
"Şu kızı sevmiyorum sana yapmadığı kalmadı ve sen hala kaç oldu affedip duruyorsun." dediğimde
"Bunda seni ilgilendiren bir şey göremiyorum." diye savudu kendini
"Ablanım ben ilgilendirir daha iyi kızlar olduğunu çevrende farkında değilsin." Gülme sesi duyduğumda kafamı sola çevirdim ve Taksiyi süren adamın bize bakıp güldüğünü gördüm. Bakışlarımız karşısında cevaplama gereği duymuş olacak ki
"Kusura bakmayın benimde iki çocuğum var onlarda böyleydi bana onları hatırlattınız." diye cevapladı bizi bunun üstüne bizde güldük Mert
"Onlar nasıldı şu an ne yapıyorlar?" diye ortaya bir soru attı
"Aynı sizin gibiydiler yaşları kaç olursa olsun koridorda yuvarlanan iki kardeş görürdük evde. Şimdi ikiside farklı ülkelere okumaya gittiler." son dediğiyle yüzündeki gülüşü özlem dolu bir ifade aldı bir şey diyemedik tam o sırada Mertin telefonuna bildirim sesi geldi ve adam gülüp yola çevirdi kafasını
"Mert eğer o ezgiyse taksiden çıktığımızda kafanı süre süre merdivenlerden çıkarır Odamdaki sopayla döverim." Mert bunu dememle yüzünde şok bir ifadeyle bana döndü ve
"Bu kızla bu kadar alıp veremediğin sadece beni aldatması veya yaptığı diğer şeyler olamaz dökül bakalım." Bunu demesiyle fazla sinirlendim
"Mert aynen o dediğin sebeplerden kimse benim kardeşimi üzemez yada böyle abuk şeyler yapıp sinirimizi bozamaz. Sana bakan o kadar kız varken senin o beyinsiz iguana kılıklı yaratıkla hala konuşuyor olman sinirimi bozuyor." bir nefeste söylediğimden mert şok olmuş bir şekilde bana bakmaya devam ediyordu
"Gerçekten böyle düşünüyorsan konuşmam kızla arya." demesiyle gözlerim parladı mutluluktan çığlık atacaktım hemen Mertin telefonunu aldım ve kıza mesaj atmaya başladım
"Selam ezgi ben arya bir daha kardeşime yazmadan bi 18363836 kez düşün sonra vazgeç." yazdım ve yolladım daha sonra bana ettiği küfürlere olabilecek en sakin mesajları verip onu her yerden engelledim. Okula gittiğim gün yine başıma iş açılmıştı
Mert mesajları okuduğunda güldü o sırada evin önüne gelmiştik. Mert parayı çıkarıp uzattı. bizde o sırada burakla taksiden inmiştik. Mert bizden biraz sonra gülerek geldi
"Ne gülüyorsun öyle sinsi sinsi." diye soru yönelttim ona o ise daha fazla gülmeye başladı
"Hiiç Taksideki adam ablanla sevgilisinin arası bozuk galiba. Barıştır onları gibisinden birşeyler dedi." diyerek güldüğü şeyi açıkladığında Burak gülmeye başladı bunun üstüne bende güldüm ve birlikte eve girdik. Kapıyı annem açtı ve tek tek içeri girdik yukarı çıktık. Mert yorgun olduğunu söyleyip odada biz hazırlanıp çıkana kadar uyuyacağını söyledi. Ben aynı kıyafetlerimle havalimanına gidecektim. Burak'ın odasına girdim ve baktığımda sırt çantasından kendi kıyafetlerini çıkarıyordu
"Üstündekiler sende kalsın onlarla git." dedim bunun üstüne şaşırsada ilk başta birşey demese de Teşekkür etti. Yarım saat sonra Burak hazırdı ve annem ve babamda neredeyse hazır sayılırlardı. Merti uyandırdım ve üçümüz verandada oturduk annemlerin gelmesini bekledik. bir kaç dakika sonra annemler kapıdan çıktı ve arabaya doğru ilerledik. önde annem ve babam arkada en ortada ben solumda burak ve diğer yanımda ise mert vardı ve kimse sesini çıkarmadan ilerliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay
ChickLitHerşeyin nasıl bir anda bu kadar değiştiğini anlamadım. Tek istediğim doğum günümde arkadaşımın ve onun abisinin yazlık için gittikleri evde bir tatil, bir kamp yapmaktı. Herşeyin sonunda, günün sonunda herşey nasıl bu kadar değişti anlamadım.