Mert ve adını hatırlamadığım üç çocuk yanımıza geldiler ve hep birlikte oturuyorduk. Mertin yanında kahverengi saçları yeşil gözleri olan 1.65 boylarında bir kız çekingen bir tavırla oturduğu yerde rahatsızmış gibi hareket ediyordu. Yüzü çok tanıdık gelsede çıkaramamıştım. Kızın yüzüne baktığımı gören kerem koluyla beni dürttü ve bakışlarımı ona çevirdiğimde kaşlarıyla kızı gösterip güldü. O sırada aklıma geldi.
Kız Keremin hoşlandığı kızdı. Esra
Kerem'e bir şey demeden sadece güldüm ve tekrar bakışlarımı Esraya çevirdim. Başını eğmiş sanki bizimle göz teması kurmaya utanıyor gibi bir hali vardı. Mert ortaya bir soru attı
"daha 3.Dersteyiz. Kamp için bugün akşam yola çıkılıyor. almamız gereken şeylerin listesi kimde var?" Ardından Esra bakışlarını yukarı kaldırdı ve
"Bende hepsi var." dedi, göz göze geldiğimde ona içten bir gülümseme yolladım ve karşılık olarak o da bana gülmüştü. Esra kucağına koyduğu Mor eastpak çantasını açtı ve bir kağıt çıkardı. Ardından yazıyı okumaya başladı
"Kamp için yağmurluk ,su geçirmeyen bir bot ,yedek çorap, pantolon,üst, ayakkabı getirilmelidir. çanta olarak trekking çantası alınmalıdır. yanınızda her ihtimale karşı yiyecek bir şeyler ve su bulunmalı
çadırlar ve kalacağınız yerle ilgili almanız gereken bir şey yoktur okul size verecektir."
gezi boyunca sizinle birlikte olacak sorumlu öğretmenler: Sibel Akın, Emir Pak ." Okumayı bitirdiğinde bize döndü ve İlk konuşan simge oldu
"Ay yine mi sibel." Bunun üstüne hepimiz güldük. Mertin yanında olan adını bilmediğim siyah saçlı kahverengi gözlü çocuk
"Okuldan izin alıp kamp için bir şeyler almaya mı gitsek?" diye soru yönelttiğinde hepimiz bir birimize baktık ve ardından herkes olumlu yönde kafa salladı.
Simge ve ben izin almak için Esin hocanın odasına doğru ilerlerken diğerleride sınıflarına çantalarını almaya gitti. Esin hocanın odasının önüne geldiğimizde ikimizde durduk ve birbirimize baktık. Simgeye kaşlarımı oynatarak "ilk sen" bakışlarımı atınca simge ofladı ve kapıyı çaldı. Ardından Esin hocanın sesini duymamızla kapıyı açıp girdik. Esin hoca anlamaz gözlerle bize baktı ve oturmamız için önündeki koltukları gösterdi.
"Bir sorun mu var kızlar?" ses tonu ve yüz ifadesi anlamaz ve endişeli gibiydi. Bana bakıyordu ve eminim içinden " bu kız yine ne boklar yedi" diyordu. Simge hemen lafa atladı
"11-12. Sınıflar için olan kamp'a yeterli malzememiz yok ve sizden izin almak için gelmiştik." dedi ve şirin bir gülümseme yolladı Esin hocaya. Esin hoca simgenin cıvıklıklarına bayılırdı. Hala anlamaz bir şekilde
"Yani benden okuldan çıkıp gezi için malzemelerinizi almak için izin istemeye geldiniz değil mi? başka bir sorun olay yok? doğru mu anladım?" dedi. Genelde Esin hocaya gittiğimizde illa bir olay olurdu. ikimizde gülümsedik ve kafa salladık. Esin hoca ardından bir kağıda tüm gideceklerin ismini yazdı ve kafa salladı.
Odadan çıktığımızda diğerlerinin çantalarını almış bizi tam odanın karşısında beklediklerini görünce ikimizde şaşırdık. Çantalarımızı aldık ve okulun çıkışına ilerledik. Esin hoca güvenlikleri aramış olmalıydı ki bizi engellemeye çalışmadılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay
ChickLitHerşeyin nasıl bir anda bu kadar değiştiğini anlamadım. Tek istediğim doğum günümde arkadaşımın ve onun abisinin yazlık için gittikleri evde bir tatil, bir kamp yapmaktı. Herşeyin sonunda, günün sonunda herşey nasıl bu kadar değişti anlamadım.