Duyduğum kelimeler hala aklımda dönüyordu. Beynim teker teker kelimeleri incelerken bir kez daha titrediğimi hiss etdim. Bir anlık sadece bir anlık geçmişe döndüm. Düşünmem bile tüylerimi diken diken etdi. Yerimde kas katı kesildim. Ellerim titremeği durdurmazken gözlerim Selinin yanağından yere akan damlaları sayıyordu.
1..2...3.. Böyle böyle akıyordu damlalar, her damlasımda bir keder bir üzüntü ve de korkaklık. Korkuyordu..bunu bile unutdum. Sahi ya ben niye unutdum bunları? Korkuyu bile unutmuşken nasıl unutmuyum damlaları. Hatırlamaya çalışıyorum eskileri,şimdi unutduğum duygularımı..bir türlü zorluyorum işte kendimi hatırlamak için o an. Evet..qaliba hatırlıyorum böyle önce içinde bir acı hiss edersin sonra bir sıvı hiss edersin yanaklarında,yavaşca aşağıya doğru gelmesini beklersin. Gözlerini kapattığında tekrar yine gelir o damlalar. Konuşmak istersin yapamazsın..kendinde konuşacak gücü bulamazsın. O an haykırmak istersin...yine yapamazsın...sonra gözlerin alev alır sanki...içten içe yakar damlalar. Dersin küçüçuk damlamı yakacak canımı? Ama yakar...acısı büyük olur...düşünursün sakinleşdikten sonra bir az, ağlamamın bir faydası oldumu? Cevap verirsin burukca gülümseyerek..hayır. Yarın olur haftalar geçer yine üzüldüyünde salı verirsin damlaları kafesten. Yine üzüldüyünde....tekrar olur. Zaten hayat oyle değilmi? Tekrar olmuyormu her şey aynı acıyı tekrar tekrar düşünüp üzülmüyormuyuz. Peki söğle hayat...madem acı verdin daha niye bastırıyorsun üstüne? Acı bile bana bu kadar yakınken sevgi neden uzak? Neden her kes üzülmek zorunda...bu hayatta bir kişi bile mutlu olsa olmazmı? Söğle hayat..madem her şeyi yaşatıyorsun...neden yaşamaya izin vermiyorsun..Dikkatim Anılın birden masayı alıp yere fırlatmasıyla dağıldı. Soğuk,buz gibi bakışlarım Selini süzdü. Ağlıyordu hıçkırarak, korkmuşduda biraz Anılın bu yaptığından,ama konuşmuyordu yapma diyemiyordu. İkisinin arasında anlam veremediğim bir duygu var..Öyle bir dugu ki, içinde gülümseme,ağlama,sevinç,
keder, korku,güven ve daha bir sürü duygu yığını..peki benim anlam veremediğim bu duyguda neyin nesiydi? İyimiydi,kötümüydü? Onu bile anlamıyordum.."A-abime söğleme, lütfen...bilmesin.."
Gözlerim Anılın sinirden kızaran gözlerine baktı. Elleri yaralıydı..kafamı Seline çevirdiyimde anladımki Anılı süzen bir tek ben değilim. Gözleri Anılın yaralı ellerinde takılı kaldı,ayağa kalktı hışımla.
"Elin..Elini yaralamışsın"
"Kimdi o? Sana...sana dokunduysa onun sülalesini yer yüzünden silerim"
"Hayır...hayır bana dokunamadı..kurtuldum"
"Peki bu halin ne? Niye..."
"Ben iyiyim, bana dokunamazdı merak etme...sadece ben yürürken karşıdan koşarak adamlar geliyordu, bilmeden çarpdılar yere düşüm..canım o yüzden acıyor"
"Bilerekten yada bilmeyerekden, senin canını yaktılar"
"İnan canımı en çok yakan şey gibi asla yakamazlar"
"Senin canın niye acıyor ki?"
"Anıl abi...bilmiyorum"
Dedi yutkunarak. Qarip bir şekilde sessizce olanları izliyordum. Anlamaya çalışıyordum bu duyguyu..ama yok...anlayamıyorum
"Bu aramızda kalacak değil mi?"
"Aramızda kalacak,ama eğer o adamlar bir gün karşıma çıkarlarsa onları asla sağ koymam"
"Kayra aramızda kalacak değil mi?"
Yaşadığım transdan çıkıp konuya dahil oldum
"Aramızda kalacak,gel biz üzerini değiştirelim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbinde Saklandım (Tamamlandı)
Teen FictionGizli Hayranım isminden Kalbinde Saklandım olmuşdur. Bu isimde ve kurguda tek kitapdır Merhaba papatya ailesi... 2017 yılında yazmış olduğum bu hikayenin en gizli kahramanları olan sizler... 5 yıl geçmesine rağmen kalbimin bir köşesinde hep düşünüp...