III.24.Tuzak

424 55 23
                                    

Kelime Sayısı:1085


24 Bölüm

Tuzak

General Aybuke onlara olanları görenlerden bir tanesiydi. Sagata,Olcayto ve Aybuke olanları gözleri ile görmüş fakat onlara yardım edememişlerdi. Aybüke olayların hızlı geliştiği için kendisine kızıyordu. Geriye sadece Voranin kalmıştı ve diğerlerinden ayrılmaya karar verdi. Voranin'a doğru ilerlemeyi amaçlıyordu düşmanları yarıyordu. Onun Voranin'e doğru gittiğini anlayan Olcayto ''Gitme sende öleceksin!'' dedi. Aybuke ''Ha burada ha orada fark etmez'' dedi bunu önemsemiyordu. Voranin'i kurtarmak istiyordu savaş giderek kötüye gittiğini ve yenileceklerini anlamıştı. Çırpınmanın bir alemi yoktu. Orduyu yararak ilerliyordu genç bir general olmasına karşın oldukça iyi dövüşüyordu fakat daha iyi olmak zorundaydı. Kısa kılıç olan saldırını yapıyor etrafındakiler kolayca öldürüyordu. Düşman Sagata ve Olcaytodan ona doğru kaymıştı. Voranin etrafında organize olmadan saldırılar düzenliyordu arkadaşların ölmesi onun moralini bozmuştu kendisinde değildi. Savaşıyordu ama nasıl savaştı ile ilgili bir fikri yoktu. Ona yaklaşan herkesi yakarak öldürüyordu. Aybuke kısa sürede onun yanına gelmişti. ''Voranın benimle gel'' dedi. Voranin onun arkasına geçti. Aybuke yolu kısa sürede açmıştı. Voranın açılan yolda ilerlemeye başladı. Aybuke geriye çekilmeye çalışırken General Birim Biri karşısına çıkmıştı. Voranin ilerlerken Sagata ona gel işareti yapıyordu. O ilerlerken arkasında Aybüke'yi bırakmıştı. Birim Biri onun saldığı karanlık gücü emmişti Aybüke ile Birim biri birbirlerine baktılar. Voranin geri dönmek istedi, Aybuke bunu fark edip ''Git geri dönme!'' dedi.

Aybuke iyice gözlerini açtı. Etrafında ki herkes boğularak yere düşmüş yerde can çekişiyordu. Önünü açmıştı. Birim biri bir anda parladı ve yerde can çekişen askerler ölmekten kurtulmuştu. Birim biri ''Bize yer açın bana bir şey olursa saldırırsınız'' dedi. Aybuke kılıcına karanlık gücü ekledi. Birim biri kafasını salladı. Organ Donor hızlıca askerlerin arasından belirdi onların içinden atıldı. Aybuke saldırıyı önceden sezmişti. Arkasına döner dönmez onu yumruğu ile durdurdu. Organ Donor geriye uçup yere düştü. Organ Donor hızlıca ayağa kalkar kalkmaz Aybüke onun kolunu kesti. Organ Donor kolunu tuttu. Aykube arkasına dönüp Birim Birini'nin saldırını durdurdu ve karşı saldırı yaparak onu geriye püskürttü. Birim biri ve Ordan donor birbirine baktı. Aybuke bir tanesini karşısına almıştı diğeri tam arkasında tutuyordu. Urban Donor mızrağını hazırlandı. Birim Biri ve Organ Donor aynı anda saldırıya geçerken Urban Donor mızrağını fırlatmıştı. Hesaplaması yine yerinde idi. Aybuke geriye doğru saldırıya geçti. Diliam kalabalığın arasından sıyrılmaya çalışıyordu. Aybuke yana doğru kayıp mızrağı yakaladığı gibi Birim Biri'ye fırlattı, güçlükle kurtulabildi ve kafasına gelmesinden mızrak omzunu sıyırıp geçmişti. Organ Donor kendisini daha şiddetlice ikinci kez yere buldu. Diliam dövüş alanına gelmişti. Aybuke kılıcına karanlık gücünü eklenip etrafa karanlık saldılamıştı. General Birim Biri gülmüştü onun saldığı karanlık gücü kendi gücü ile emiyordu. Karanlık güç Birim biriye değdiğinde güç onun tarafına geçiyordu. Organ Donor saldıra geçtiğinde Aybuke onu tekrar yere indirdi. Diliam ve Birim biri güçlerini birleştirip saldırıya geçtiler. Beyaz ışık parlayıp Aybüke'nin göğsüne ve karnına isabet etti.

Bedeni iki yerinden yarılmıştı. İkinci kez aynı şekilde saldırırken Aybuke onları durdurmayı başardı, yaralıydı fakat onlarla başa çıkabiliyordu. Anlamadığı Birim Birinin güçlerini emmesiydi. Farklı bir sars gücüne sahipti. Kendi gücünü ona kaptırıp onun gücü ile saldırıya geçiyordu. Organ Donor arkasından saldırıya geçtiğinde yumruğunu ona indirdi. Aybuke bir sıcaklık hisseti. Onun yumruğu sırtında ufak delik açmıştı. Birkaç adım ileriye attı. Ayakta durmakta zorlanıyordu. Aybüke terlemişti, bir elini beline tuttu. Yüzü kırp kırmızı olmuştu tuzağa düştüğünün farkındaydı. Sagata sinirlenmişti. Birim biri ve Diliam son darbeyi indirmeden kaçtılar, Organ donor kalabalığın arasına karıştı. Olcayto ''Ben ona öleceğini söylemiştim'' dedi sinirlenerek. Savaşta ağır kayıplar vermeye devam ediyorlardı. Düşmanları öldürseler bile içeride koskoca bir ordu vardı. Sagata ''Bu bilinen durum Olcayto kesinlikle bir gün öleceğiz'' dedi. Olduğu yeri terk etmişti. Birim Birinin olduğu yere gelmiş. Aybuke çoktan yere düşmüştü. Onu bir eli ile kaldırdı ve yere çöktü bir eli havadaydı. Düşman ordusu onu yakalamak istiyordu fakat Sagata tek eli ile üzerine gelen düşmanların kemiklerini kırıp onları öldürüyordu. Aybüke ''Benim hatam idi. İyi bir general olamadım'' dedi. Sagata ''Sen iyi bir generaldin bir general gerektiğinde birisini kurtarmayı başarabilmeli sen bunu başardın. Ölmeyi göze olarak bunu başardın. Kendini daha fazla yorma Worgreymon bu anı görseydi seninle gurur duyardı. Worgreymon sana bu rütbeyi vermekle haklıydı. Huzur içinde uyu.'' Dedi. Aybuke daha bir şey söylemeden öldü. Sagata onun gözlerini kapattı ve yavaşça yere bıraktı. Sagata'nın bu anını düşman değerlendirememişti. Sagata sinirliğini ve dalgalar halinde ki düşmanı kemiklerini kırıyordu. Olcayto Voranin'i yanına almıştı. Voranin epey morali bozulmuştu. ''Hepsini kaybettik'' dedi. Olcayto ''Kaybedenleri düşünmeyi bırak artık onlarla işimiz yok bize hayatta kalanlar lazım.'' Dedi.

...

Emrial ve Vile onlardan ayrılmışlardı askerler peşlerine düşmüşlerdi fakat onlar kaçmaya devam ediyordu. Emrial kuleye yönelecekti Vile ile saraya gitmek yerine başka bir yol tercih edecekti. Vile ''Yollarımızı ayırmamız gerek yoksa asla peşimizi bırakmayacaklar'' dedi. Emrial yollarımızı ayırsak bile bizi takip edecekler ama amaçlarımız farklı eninde sonunda ayrılacağız şimdi sokağı döndükten sonra ayrılalım' 'dedi. Köşeyi döndüklerinde birbirlerine bakıp ayrıldılar. Vile bir anda durdu, Emrial onu geçip koşmaya devam etti. Vile sokağın ikinci evinin önüne geldi. Etrafına baktı, kimse yoktu kapıya tekme atıp kapıyı açtı içeriye girer girmez ortada bulunan sandalyeyi aldığı gibi kapıyı kapatıp kapının koluna sıkıştırdı. Vile içeriyi odaya geçti. Emrial arkasına bir an baktı askerler gelmeye başlamıştı onu takip ediyorlardı. Vile olduğu yerde kalmıştı. Emrial bütün ilgiyi üzerine çekmişti. Sokağı bitirdikten sokağı değiştirdi çok hızlı hareket ediyordu. Oktavya sokakları pek tanıdık gelmiyordu. Hızlı düşünüyordu. Bir sokağa girdiğinde ilerledi bir süre sonra sokağa sağa doğru kaydığında duymuştu. Etrafta evler vardı ve birbirlerine bitişik yapılmıştı. Daha ilerlemeden durdu. Sokağın sonu yoktu. Çıkmaz sokağa girdi etrafına baktı. Askerlerin yanaştığını duyabiliyordu. Evin kapısını kırarak içeriye girdi. Evin üst katına çıktı. Çatıya çıktı binanın üstünde etrafa bakında kule gözüküyordu. Üç kule vardı. Kendisine en yakın kuleye baktı ve oraya gitmeye karar verdi.

Vile ''Şans bugün benim yanımda'' dedi. Mutfağa girdi masayı kaldırdı, masanın altında ki örtüyü açtı. Yer yapağını açtı merdivenlerden aşağıya indi. İner inmez içeridekiler ile karşı karşıya gelmişti. Vile başını eğip ''Hoş geldiniz'' dedi. Ottravaha ve Furyata Barta yukarıya doğru çıktı. Vile ''Diğerleri nerede?'' diye sordu. Ottravaha ''Onlar Oktavyalılara sürpriz hazırlıyorlar bırakımda onlar hazırlaya dursunlar'' dedi. Onlar üst kata Vile ile birlikte çıktı. Vile yarıda kaldı. Vile ''Yolu biliyor musunuz?'' diye sordu. Ottravaha ''Öldüre öldüre buluruz merak etme sen'' dedi. Furyata Barta ''Hepsini öldürüyor muyuz?'' diye sordu. Ottravaha '' Hareket eden her şeyi gebert'' dedi. İkisi odadan dışarıya çıktı. Vile tünelden gitmeye devam etti saraya doğru yol almaya başlamıştı. Kapıdan dışarıya çıktıklarında askerler sokağın aşağıda doğru koşmaya devam ediyordu. Furyata Barta ''Gidiyor bunlar'' dedi. Ottravaha ''Nereye gidiyorsunuz? Buraya gelin parti var burada bok yedireceğim size'' dedi. Bağırarak dikkatlerini üzerine çekti. Askerler geriye dönüp onların üzerine koşmaya başladılar. Ottravaha elini Furyata Barta üzerine attı. ''Bana kızmıyorsun değil mi elim titremeye başladı can almam lazım'' dedi. Furyata Barta ''Yine hep senle biz ortak oluyoruz?'' sordu. Ottravaha ''kuraca hep kısa çöpü sen çekiyorsunda ondan'' dedi.

Yaşayan Efsane IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin