64 Bölüm
Tuzak II
Caskas ve Vicius birbirine baktı. Karşılarında bir anda çıkan Kadran yüzünden saldırı yapmaktan vazgeçmişlerdi. Kadran karanlık gücünü açmıştı. Kısa sürede etrafı sarılıyordu. Kadran elini kaldırdığında Keskin ilk tuzağın ipini çekti. Kral süvarilerin etrafı bir anda ipler çıkmıştı. Caskas ve Vicius arkalarına bir anlık dönüp baktılar. O sırada Kadran kral süvarilerinin yanına gelmişti. Karanlık gücü toprağı kaplamış ve yukarıya doğru çıkıyordu. Kadran mavi kılıcı ile acımadan kral süvarilerini kesiyordu. Caskas geriye döndü Vicius Arslan'ın işini bitirmek için ilerledi. Arslan diri ele geçirmek istense de planları bozan Kadran yüzünden Vicius onu ölü ele geçirmek zorundaydı. Donor çetesinden birisine yenilmesi sayesinde Arslan duyulan korku azalmıştı.
Bugüne kadar Borla'dan başka kimseye yenilmemiş Arslan ikinci yenilgisini almıştı, üstelik yenildiği kişi Donor çetesinin güçsüzlerinden birisiydi. Nasıl ve niye yenildiğini kimse anlayamamış halende anlam verememişti. Arslan'ı ele geçirme başarılı olsaydı, Organ donor onun ölüşünü izleyebilirdi. Vicius halen Bretonaska'nın planları yerine getirebilirdi. Arslan birkaç kişiyi yere indirdikten sonra Vicius yumruğunu kartal ruhu ile karşıladı. Biraz şaşırmıştı. Robando'nun gücünün Kadran'da olmasını, üstelik Borla'nın gücüde Kadran'daydı. İki gücü nasıl ve ne şekilde tuttuğunu bilemiyordu. Rhidger ve Borla'nın öğretilerine Robando'nun gücüde eklenmişti. Borla daha önceden söylediği gibi kartallar iki kez yaşardı. Arslan
''Yenilgiden sonra herkesin beni yenebileceği duygusu 5 yıldır tadıyorsunuz artık bugün buna son vermenin zamanı geldi. Arslan kim olduğunu unutan dünyaya yeniden kim olduğunu hatırlatma zamanı. '' dedi. Vicius saldırısını geriye çekti ve aydınlık gücü ile yeri kaplamaya başladı. Arslan karanlık gücünü açmıştı. Kılıçtan çıkan iskelet kartal sesi çıkartılar ve gökyüzünde ki kartalları çağırıyordu. Vicius yerden aydınlık gücünü çıkartıp Arslan'ın dizlerine kadar sardı. Arslan hareket edemedi. Diğer saldırısı yapmak için istediği zamanı yakalamıştı. Bekletmeden vurdu. Arslan geriye dahi ilerleyemedi, darbeyi aldı ve olduğu yerden geldi. İkinci yumruk göğsüne ve üçüncüsü ile karnına geldi. Aydınlık gücü ile vurulan yumruklar karanlık gücünü azaltıyordu. Dördüncüyü vurmaya çalıştığında Arslan kendine gelmiş ve kılıcı ile durdurmuştu. Ayaklarında ki aydınlık gücü çözdükten sonra kılıcı savurdu. Kılıç konusunda pek yetenekli değildi ama dövüşebilirdi. Karanlık gücünü daha da açıp gökyüzünden karanlık damlalarını gönderdi. Vicius kendi aydınlık şemsiyesini olduğu yere açtırmıştı. Arslan ondan uzaklaşmadı ve kılıcını savurdu. Vicius onun kılıcını eli ile tutmuştu. O sırada Arslan bütün kolunu karanlık gücü ekleyip vurdu ve kılıcını savurdu. Vicius elini kestiği gücü yumruğu ile geriye düşmüştü. Arslan hiç beklemedi ve ilerledi, koşarak Vicius yanına geldi. Vurduğu darbe onu daha ileriye atabilirdi fakat Vicius gücü sayesinde durmuştu. Arslan onu yerde yakalamıştı kılıcını sapladı Vicius göğsüne isabet ettirmek istemişti fakat Vicius kaçmış kılıç koluna saplanmıştı.
Arslan ona yumruğunu attı yumruk yüzüne vurmamıştı kolundan çıkan karanlık güc tam Vicius yüzüne isabet etmiş onu sersemletmişti. Arslan kılıcı yere saklayıp Vicius iki kolu ile kaldırdı. Bir elini geriye gerdirip Vicius tekrar vurdu, sonra tekrar ikincisinden sonra Vicius yüzü kan revan olmuştu. Birkaç kez daha vurduğunda yüzü tanınmaz bir hal almıştı. En sonunda nefes alıp almadığını kontrol etti. Nefes alıyordu ama ölmek üzere idi. Onu bıraktı. Dövüşürken hiçbir kral süvari onu rahatsız edememişti. Caskas ve Kral süvarileri Kadran ile uğraşıyordu. Arslan kendi dövüşünü bitirdiğinde Kadran'ın yanına doğru ilerlemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Efsane III
FantasyOnlar kötülüğün ete kemiğe bürünmüş haliydi. İntikam hissi ile yanıp tutuşan kötülüğün son temsilcileri kötülüğün ancak topyekun savaşa girerek ayakta kalacağını inanıyorlardı. Geriye kaybedecekleri hiç bir şey yoktu ama iyiler öyle miydi? Hayatta k...