III.44.Yeni Düzen

327 50 2
                                    

Kelime Sayısı:1021


Wp grubu Karanlığın Ordusu

Telegram grubu Siyah Pelerinliler

44 Bölüm

Yeni Düzen

Worgreymon dümdüz devam ederken Ottoravaha atını yana doğru çevirip yolunu ayırdı.Yapması gereken işler vardı. Beş yılın sonunda barış sürecini tek taraflı olarak bitirmeye karar vermişti. Siyah pelerinliler için hareket zamanı başlamıştı. Etrafı kana bulamanın zamanı gelmişti. Birlik kendi içinde üç kısımdan oluşuyordu. Birinci ve en seçkin birlik adı Ölüm olarak kurulmuştu. Bu birlik adını Borla'nın ölüm saldırısından almıştı. İkinci birlik ise adını Kan olarak koyulmuştu bu birlikte Worgreymon'un kan saldırısından almıştı. Üçüncü ve son birliğin adı ise fırtına konmuştu. Ottrawaha Ölüm birliği ile baskına gidecekti birkaç gün içerisinde ama baskın yapabilecek bir ortamın hazırlanması işini Yerovalı ve Hexan birlikte üretiyorlardı. Barış bozulmalıydı ve bu barışı bozan tarafın krallık olması savaşma bahanesi olacaktı.

5 Yıl Önce

Worgreymon şehirden ayrıldıktan sonra Doktor Rash halen çalışmaları devam ediyordu. Rhidger ve Arslan'ın durumu giderek kötüleşiyordu. Kendisine tahsis edilmiş Oktavyalı hekimler ve hemşireler ona yardım ediyordu. Bütün ilaçlar iksirler kısacası her şey emrine amade olmuştu. Irdenser Rash içeriye girmeden kolundan yakaladı. Irdenser ''Sonuç?'' diye sordu. Rash kafasını olumsuzca salladı. Irdenser ''Anlat'' dedi. Rash

''İkisinin da hayati tehlikesi sürüyor onları kurtaramam açık konuşmak gerekirse Arslan çok güçten düştü, Rhidger konuşabilecek durumda ama çok uzun sürmez birkaç gün içerisinde ikisi de hayatlarını kaybedecek. Rhidger bütün gücünü kullanmış bedeni oldukça bitkin ve dinlenemiyor yorgunluktan uyuyamıyor uyku iksirleri bir işe yaramıyor. Bedeni çökmek üzere. Arslan kiminle dövüştü ise onu epey yıpratmış bedeninde iyileştirilemeyen yaralar açmış.'' Dedi. Irdenser

''Bir zehir mi? Bugüne kadar Abim Borladan başka kimseye yenilmedi.'' Dedi. Rash ''bir tür zehir fakat bu zehir insanı direk zehirleyip öldürmektense bedeninin yaralarının iyileşmesini engelliyor. Çok farklı otlara ihtiyacım var. Odun Baruta otuna ihtiyacım muhtemelen sadece karanlık tarafta var. Oraya gidip gelene kadar Arslan ölür. Rhidger için daha fazla dinlendirici kullanmalıyım. Ama bu geçici çözüm bir daha eski gücünü kazanamayacak'' dedi. Irdenser bir şeyler demeden önce içeriden kendi adı ile seslenilmişti. Irdenser seslenenin abisi olduğunu anlamıştı. Irdenser içeriye girdi. Rhidger yatağın üzerinde yatıyordu. ''Herkesi dışarıya çıkart'' dedi. Irdenser içeride olanlara göz işareti yapıp dışarıya çıkmasını sağladı kapaıyı kapatmadan Rash ve diğerlerine uzaklaşmalarını söyledi, onların uzaklaştığını bir süre kontrol ettikten sonra içeriye girip kapıyı kapattı. Rhidger ''Kadran burada mı?'' diye sordu. Irdenser ''Şehirden ayrıldı karısını buraya getirmek için'' dedi. Rhidger ''Rarar burada mı?'' diye sordu. Irdenser ''Evet burada konuşmak istersen çağırayım'' dedi. Rhidger iç cebinden bir kâğıt parçası çıkarıp göğsünün üzerine koydu.

''Bunu ona ver. Bir türlü gücümü tekrar kazanamıyorum. Yolun sonuna geldim sanırım.'' Dedi. Irdenser ''Öyle deme abi daha savaşlarımız birlikte olacak'' dedi. Rhidger sırıttı. ''Seni bilmem kardeşim ama benden bu kadar. Görevimi yerime getirdim. Kadran'a göz kulak oldum. Worgreymon lider olarak askerin gözünde yükselmesini sağladım. Artık Rhidger bu hayatta ve bu orduda görevi tamamlanmıştır. Şimdi beni iyi dinle Arslan durumu nasıl?'' diye sordu. Irdenser Rhidger'in yatağının üzerine kenarına oturdu ve bakışlarını Arslan'a çevirdi. ''Yaraları iyileşmiyor iyileşemiyor bir tür zehirmiş Odun Baruta otuna ihtiyaç olduğunu söyledi. Doktor Rash'' dedi. Rhidger

''Karanlık tarafta o ot var ama o kadar vakit var mı?'' diye sordu. Irdenser ''Sadece birkaç gün en fazla ikiniz içerisinde geçerli. Bir şeyler yapmazsak eğer'' dedi. Rhidger ''Benim için bir şey yapamazsınız ama onu kurtarabilirsiniz onun elini indir ve avucunu aç'' dedi. Irdenser biraz geriye çekildi gözlerini kıstı. ''Ne yapacaksın abi?'' diye sordu. Rhidger ''Seni zeki çocuk ne yapacağını sormadan önce biliyorsun'' dedi. Biraz sesli gülmek istese de bedeni buna izin vermedi.

''Düşündüğüm şeyi yapamazsın abi buna izin veremem'' dedi. Rhidger ''Yaşlandım artık Irdenser bu güce ihtiyacım artık olmayacak ama onun ihtiyacı var. Bizim zamanımız sona erdi bunu ikimizde biliyoruz. '' dedi. Irdenser ''Eğer ona verirsen sen öleceksin o zaman birlikte verelim'' dedi. Rhidger ''Olmaz vasiyetim var. Beni abimin yanına gömeceksin. Kimse mezarıma gelmesin. İkinci bir isteğim bir kızım var herkesden sakladığım. Ölümümü dünyaya duyurduğunda son görevini yapmak için Tarnovaya doğru yola çıkacaktır. Artık o bu ordunun neferidir. Hadi şimdi dediğimi yap.'' Dedi. Irdenser gözlerinden yaşlar dökülerek Arslan'ın kolunu indirdi ve onun avucunu açtı. Rhidger kolunu indirip avucunu açmıştı. Diğer elini kaldırdığında Irdenser onun elini sıkıca kavradı. Irdenser ''Seni unutmayacağım'' dedi. Rhidger

''Benim için üzülme böyle olması gerekiyordu. Hayatımı bu orduya adadım belki savaşın en şiddetli yerinde ölmüyorum ama bir zaferden sonra ölüyorum. Önemli olan kazanmaktı benim yaşamam değil. Kendine iyi bak. Tekrar dünyayı bizim elimizde olmasını göremeyeceğim ama sevinçliyim çünkü abimin yanına gidiyorum. '' dedi. Rhidger'in avucunun içinden çıkan karanlık Arslan'ın avucunun içine giriyordu. Oldukça hızlı hareket eden duman kısa sürede Arslan'ın bedenini siyahlaştırmışti. Etrafında dumanlar dolaşıyordu. Rhidger kardeşinin elini sıkı tutmayı bıraktı bütün gücünü ona aktardığında artık kardeşinin elini tutabilecek gücü kalmamıştı. Son bir kez kardeşine baktı ve gözlerini bir daha açılmamak üzere kapattı. Irdenser ''Abi!'' diye bağırdı ve kafasını onun göğsüne koydu. Yıllar sonra abilerini bulduğu gibi kaybetmişti. ''Böyle bitmemeliydi abi bu işin sonu böyle olmamalıydı. Yıllar sonra size kavuşmuş iken beni yalnız bıraktınız bu koca dünyada'' dedi. Artık çok geçti kendi kendine konuşuyordu. Göz yaşlarını sildi ve ayağa kalktı. Abisinin ellerinin onun göğsünde birleştirdi. Evden dışarıya çıktı. Kapıyı kapatmada ''Rash hemen Arslan'ın durumunu kontrol edin. Rhidger öldü'' dedi. Rash ve ekibi şaşkınlık ile içeriye girerken Irdenser kendisini bir evin önüne bıraktı yere oturmuş sırtını yaslamıştı. Artık ağlamıyordu ağlayamıyordu. Dışarıda idi Etrafta ki askerler ona bakıyordu. Dünyanın en zeki adamının en çaresiz olduğu zamanlardan bir tanesi gelmişti. Ne kadar zeki olursa olsun abilerinin ölmesine engel olamamıştı. Artık Üç kardeşin hikayesinin tamamen bittiğine inanmıştı.

Kardeşler yoktu artık sadece Irdenser vardı. Rhidger yine büyük fedakârlık yapıp kendi gücünü Arslan'a bırakmıştı. Arslan onun sayesinde daha çok güçlenmeyecek bu güç sadece onu tamamen iyileştirmeye yarayacaktı. Kafası karışıktı, Zaferin artından gelen bu acı onu derinden sarstı. Artık insanların içinde bulunmayı ve akıllar vererek uygulanmasını beklemeyecekti. Bir an önce abisini alıp Tarnovaya götürecek ve son görevini yapacaktı. Irdenser ''Rhidger öldü! Bana bir at arabası hazırlayın yolculuk Tarnovaya'' diye bağırdı. Askerler öylece durdu. Sonradan hareketlilik başlamıştı. Kötü haber şehre kısa sürede yayılmıştı artık geri dönüşü olmayan yola girmek için hazırlıklar başlamıştı. Arslan'a ne olacağını konusu Irdenseri pek alakadar etmiyordu. Bir zamanlar orduya ihanet eden Ezabuku ve Siean nasıl cezalandırılacağını bile görmek istemiyordu artık. Sadece Tarnovaya gitmeli ve son vazifesini yerine getirmesi için uğraşmalıydı.

Askerler kısa sürede at arabasını hazırlamışlardı. Rhidger at arabasına konmadan önce ordunun ileri gelenlerine gösterilecekti. Birkaç dakika içerisinde bütün rütbeliler toplaşırken oraya Rarar Irdenser'in yanına gelmiş ve çömelmişti.


Yaşayan Efsane IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin