Kelime Sayısı:1042
43 Bölüm
Yıllar Sonra
''Sen yaşadığın sürece etrafında kim varsa öldürecekler evlat yasını tut ama onları yok et evlat. Sevdiklerinin yaşamasını istiyorsan onları yok etmelisin. Dünya senin üzerine çullanıp seni yıkmaya yere düşürüp ezerek öldürmeye çalıştığı zamanda ayağa kalkmalısın. Sen Kadransın! Ölümü getirecek olan kişisin. Dalgalar halinde ölümü bu dünyaya getir evlat. Şimdi sevdiklerinin için dünyayı yakıp yıkma zamanı'' dedi. Kadran ''Hayır baba! Yapmayacağım ölümü getirmeyeceğim. Belki oğlum yaşıyordur bırak o benden uzakta yaşamaya devam etsin.'' Dedi. Artık ben sıradan insan olacağım. Ben aslında hiç doğmamış gibi davranacağım'' dedi. Borla ellerini onun omzuna koydu.
''Bunu yapamazsın! Sen sana yapılanları sineye çekemezsin bunu yapanları ortadan kaldırmalısın!'' diye bağırdı. Kadran Airaria kaldırdı ve köyden dışarıya yürümeye başladı. ''Evet bana bunu onların yanına bırakmayacağım ama artık savaşmayacağım da'' dedi, yoluna devam ediyordu. Gözlerini karısından hiç ayırmadı onu köyün dışına çıkardıktan sonra köy mezarlığına yaklaştı ve çitlere tekme atıp yere düşürdü. İçeriye girdikten sonra karısını yere bıraktı. Onu uygun bir yer bulduktan sonra kılıcını çıkardı ve toprağa saplamaya başladı, defalarca saplayıp çıkardı. Kılıcını son kez yan tarafa sapladı ve eli ile karısının mezarını eşmeye başladı. Uzun uğraşlar sonu karısını koyabilecek kadar eşebildi içini göz yaşı ile yumuşatan toprağın içine koydu. Eşip kenara bıraktığı toprağı yavaşça onun üzerine sürdü, kafasını kapatmadı. En son kafasına geldiğinde onun yüzüne son bir kez baktı.
''Sana layık birisi olamadım ama kaderimde her zaman kan vardı sende bu yolda kana bulanarak öldün. Özür dilerim çocuklarım içinde. İntikamımızı alacağım. '' dedi ve son toprağı da üzerine attı. Sinirlenmişti ve toprağı yumruklamaya başladı. ''Alacağım! Alacağım! Alacağım! Kork benden Kalmukya!'' diye bağırdı gökyüzünü karanlığa bürünüp yağmur yağmaya başlamıştı. Borla onun yanına geldi ve çömeldi.
''İşte evlat böyle'' dedi. Kadran ile Borla birbirlerine sarıldılar yağmur şiddetini arttırıyordu.
...
Çocuklar hikâyenin sonrasını merak ediyorlardı ve içlerinden bir tanesi cesareti toplayıp ihtiyar adama İhtiyar adam ''Bekleyin çocuklar anlatıyorum biraz boğazım kurudu su içeyim.'' Dediği anda bardak ona çocuklar tarafından uzatılmıştı. İhtiyar gülümseyip suyu içmeye başladı.
...
5 Yıl Sonra
Tarnova Krallığı
Worgreymon her yıl olduğu gibi Tarnovaya gizlice uğramıştı, yıllar birbirini kovalamış ve beş yıl çok çabuk geçmişti. 5 yıl içerisinde kazançlar olsa da kayıplar çok büyüktü. Olaylar karışıktı, Worgreymon gizliden güçlenmesini sürdürürken İsyancılar Karnopa ile savaşa başlamıştı. Mezarlığa girdiğinde mezarlıkta yatanları selamladı. Bir döneme damgasını vurmuş bütün kişiler buradaydı. En baştaki büyük mezarda gelmiş geçmiş ilk efsane Kurt Ilenyas yanıyordu. Yanında bir büyük mezar daha vardı. Fakat kim olduğu bilen çok kişi yoktu. Üç kardeşten başka kimse bilmiyordu. Ordon döneminde yaşamış kişiydi ismi yazmıyordu. Ordondan ondan sonra geliyordu ölenlerin lisesinde ve sonrada Borla gelmişti.
Öldükten sonra onun mezarını yaptırmıştı. Kara taştan yapılmış mezarlık etrafını karanlığa büyümüştü. Mezarının üstünde kara papatyalar oluşmuştu. Onun mezarının karşısında diz çoktu, bir süre öylece baktı. Mezarlığa yeni gelenler vardı. En çok üzüldüğü nokta burasıydı. Mezarlık yeni ölülerine merhaba demişti. ''Baba dediğin gibi yapıyorum kısa sürede güçlendik kısa zamanda dünya tekrardan bizim olacak. Sancağın Kalmukya'nın en doğusundan en batısına kadar uzanacak. '' dedi. Worgreymon onları geçtikten sonra son beş yılda ordunun en büyük kayıplarının yanına geldi. Rhidger ve Irdenser mezarlarını Borla'nın yanındaydı. İkisinin karşısına geçip diz çöktü. Rhidger ölmeden önce yine yapacağını yapmış büyük fedakarlığı yerini getirmişti. Irdenser son iki yılını yıkıma uğramış Tarnovada geçirdi. Son iki yılda onu Kral Armadillo bile ziyaret etmişti. Ölümüne bütün dünyanın yas tuttuğu tek kötü olarak tarihe geçmişti.
Yazdığı kitaplar bütün Kalmukya'ya ışık tutuyordu. Abilerim ben ve davamız, İmparatorun Son günü, Büyük Reis Borla, Ölümcül silah,Fiziksel teoremler, Bir İmparatorluk nasıl olmalı. Kitaplarını ölmeden bitirebilmişti. Bu kitapların sadece Bir İmparatorluk nasıl olmalı ve Fiziksel teoremler harici diğer kitapları yasaklanmıştı. Dünyaya 10 asır sonra iyilerin tekrar elinden alan güç kısa sürede bir araya gelmişti. Worgreymon yeni ordu sistemini tamamlamıştı. Geriye bütün dünyaya savaş ilan etmek kalmıştı. Bir süre daha onların yanında kalıp ayağa kalktı ve mezarlıktan çıktı. 5 Yılda birçok şey değişirken Kadran ortalıklarda yoktu. Mezarlığın çıkışında birisi yıkık duvara yaslanmış onu bekliyordu. Hemen olduğu yerden doğruldu ve karşısında dimdik durdu. Worgreymon
''Kadran dan bir haberin var mı?'' dedi. Sert bakışlı uzun saçlı savaşçı kadın ''Hayır yok efendim halen araştırmaktayım.'' Dedi ve sözlerini bitirdi. Worgreymon elini kadının omzuna attı. ''Baban iyi bir savaşçıydı seneye yine burada aynı zamanda görüşürüz. '' dedi. Kadın ''Ya Kadran'ı önce bulursam'' dedi. Worgreymon gülümsedi ''Bulduğun zaman konuşuruz bunları.'' Dedi. ''Ayrılmadan önce babanı ziyaret etmeyi unutma'' dedi. Kadın bir şey söylemeden yürümeye başladı. Worgreymon ile aralarında mesafe açıldı. Tarnovanın bir kısmına Karnopa krallığı yerleşmişti, Worgreymon her yıl ziyaret etmek için Karnopa krallığı ile antlaşmıştı. Krallık seneye bir kereliğene Worgreymon'un Tarnovaya girmesine izin veriyordu. Onun böyle bir izne ihtiyacı yoktu gerekirse savaşıp yine Tarnovaya girebilirdi fakat daha zamanı gelmemişti. O şehirde iken kimse dışarıya çıkmamıştı. Beşinci ziyaretini gerçekleştir sonra şehirden ayrıldı.
''Baba bir gün bu şehre yeniden gireceğiz bayrağımızı yeniden göndere çekeceğiz o günlere çok az kaldı. '' dedi. Atına binip oradan ayrıldı. İyiliği yok edene kadar iyiliğe göz yumma durumu sona ermişti. Yeni planını uygulamanın zamanı gelmişti. Şehirden epey uzaklaştığında başka bir atlı onu takip etti. Worgreymon yavaşladı, peşinden gelen siyah pelerinli idi. Onun yakınına gelince Siyah pelerinlilerin lideri Ottravaha gelmişti. Worgreymon ''Durumlar ne?'' dedi. Ottravaha ''Vileden haber geldi hazır olduğunu söyledi. Her şey kusursuzmuş'' dedi. Worgreymon ''Güzel dünya kazan ise ben onu yakan ateşim şimdi kazanı ve içindekileri kaynatma zamanı geldi. Vile haber gönder ve haber ona ulaştıktan sonra bir hafta boyunca beklesin ikinci haftanın başında ona söylediğim şeyi yerine getirdin. Görelim bakalım Vile ikinci hainliğini ortaya çıkarmasının zamanı geldi. '' dedi. Ottravaha ''Tamam efendim'' dedi. İkisi birlikte atlarını sürmeye devam ederken Ottravaha atını yavaşladı ve ikilinin yolları birbirinden ayrıldı. Worgreymon dümdüz devam ederken Ottoravaha atını yana doğru çevirip yolunu ayırdı.
Yapması gereken işler vardı. Beş yılın sonunda barış sürecini tek taraflı olarak bitirmeye karar vermişti. Siyah pelerinliler için hareket zamanı başlamıştı. Etrafı kana bulamanın zamanı gelmişti. Birlik kendi içinde üç kısımdan oluşuyordu. Birinci ve en seçkin birlik adı Ölüm olarak kurulmuştu. Bu birlik adını Borla'nın ölüm saldırısından almıştı. İkinci birlik ise adını Kan olarak koyulmuştu bu birlikte Worgreymon'un kan saldırısından almıştı. Üçüncü ve son birliğin adı ise fırtına konmuştu. Ottrawaha Ölüm birliği ile baskına gidecekti birkaç gün içerisinde ama baskın yapabilecek bir ortamın hazırlanması işini Yerovalı ve Hexan birlikte üretiyorlardı. Barış bozulmalıydı ve bu barışı bozan tarafın krallık olması savaşma bahanesi olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Efsane III
FantasyOnlar kötülüğün ete kemiğe bürünmüş haliydi. İntikam hissi ile yanıp tutuşan kötülüğün son temsilcileri kötülüğün ancak topyekun savaşa girerek ayakta kalacağını inanıyorlardı. Geriye kaybedecekleri hiç bir şey yoktu ama iyiler öyle miydi? Hayatta k...