63 Bölüm
Tuzak
Sonbaharda yaprak dökümü yaşanıyordu, ağaçlardan dökülen yapraklar toprağın yüzünü kaplıyordu. Keskin hedefe çok uzaktı, ustası onu bırakıp gitmişti. Saklanmak ve tuzağa düşürmek için iyi bir gündü. Keskin yaprakları bir araya toparlayarak içine girmiş kendisini gizlemişti. Takas yapılacak yeri direk görüyordu. Kadran ondan tepede olmasını söylemişti. Eline aldığı ipleri zamanı gelince oynamasını istemişti. Çok heyecanlıydı savaş meydanında olmasa dahi aldığı eğitimler sayesinde ustası ona ufak tefek işler vermeye başlamıştı. Komutan Varnit ve General Vicius takas yerine varmak üzerelerdi. Ronlar sayısı Bretonaska'lıların sayılarına göre daha azdı. General Vicius ve General Caskas komutasında ki kral suvarıler ile takviye yapılmış birlik ilerliyordu. Varnit birlikleri daha hafif olduğundan daha hızlı ilerliyorlardı ve Varnit ileride iki kişi görmüştü. Bunların Vicius ve Caskas olduğuna emindi. Karanlığın ordusunun buraya kadar gelmesi imkânsız gözü ile bakıyordu.
''Yolun sonuna geldik Arslan'' dedi. Arslan ''Her son yeni bir başlangıçtır ve ben başlangıçları severim.'' Dedi. Arslan ve Yavru Kurt attan indirilmişti. Askerler onları ittirerek götürüyordu. Varnit daha ileride idi. Vicius ve Caskas Varnit'in karşısına geçmişti. Arslan ve Yavru kurt arkalarında yere diz çöktürülmüştü. Varnit ''Arslan ve Yavru kurt'' dedi. Caskas arkasına döndüğünde bir bavul getiriliyordu. Altınla dolu bavul Ronlara büyük bir armağan sayılırdı. Caskas ''İyi iş başardın Varnit'' dedi. Varnit ''Bir an önce takası gerçekleştirelim'' dedi. Vicius arkasına döndü işaretini verdi. İki kral süvarisi altın dolu bavulu iki taraftan tutup taşıyordu. Varnit arkasına baktı. Askerler Arslan ve Yavru kurt kaldırdılar. Varnit ''Halen sessizlik mi Arslan? Düşmanlarla sohbetin iyi olan birisi olarak daha eğlenceli vakit geçireceğimizi umuyordum'' dedi. Arslan
''Hahaha budala! Daha eğlence yeni başlıyor farkında değil misin yoksa?'' dediğinde Varnit elini kılıcına atmıştı, etrafa bakıyordu, boş konuşmayı seven Arslan yine boş konuşup konuşmasını onu şüpheye düşürdüğü gibi terletmeye başlamıştı. Arslan ''İki çift lafa terliyorsun benden 10 tane daha olsaydı sizin gibiler asla doğmamış olacaktı. '' dedi. Kral süvarilerini bavulu yere bıraktılar. Ronlar Arslan'ı ve Yavru kurdu yeniden diz çöktürdüler. Yavru kurt ''Sessizlik ne zaman bozulacak baba?'' diye sordu. İlk kez Arslan'ı bu kadar sessiz görmüştü. Arslan ''Sessizlik sözle değil bir kılıç darbesi ile bozulur. Şurada ki tepeyi görüyor musun? Arkana bile bakmadan oraya koş ayağa kalktığında'' dedi. Yavru kurt dediklerini anlamıştı fakat anlamadığı olay görünürlerde bir hareketlilik yoktu.
Gökyüzünden bir kılıç düşmüştü, Arslan'ın elinde ki sars iplerini kesmişti. Arslan ayağa kalkar kalkmaz kılıcı eline aldı. Kartal ruhu ile Yavru kurtun iplerini kesti ve o koşmaya başladı. ''Robando bir gün yeniden görüşeceğimizi biliyordum.'' Dedi. Caskas ve Vicius harekete geçtiklerinde Kadran onları mavi kılıcı ile durdurmuştu. ''Bu kadar kolay değil zavallılar'' dedi. Kral süvarileri harekete geçmişti. Varnit ve adamları bavulu alıp kaçmaya başladılar. Arslan peşlerine düşmek istedi. Kadran ''Onu sonraya sakla Arslan önce bunları öldürelim'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşayan Efsane III
FantastikOnlar kötülüğün ete kemiğe bürünmüş haliydi. İntikam hissi ile yanıp tutuşan kötülüğün son temsilcileri kötülüğün ancak topyekun savaşa girerek ayakta kalacağını inanıyorlardı. Geriye kaybedecekleri hiç bir şey yoktu ama iyiler öyle miydi? Hayatta k...