........::::::::__Ahmet__::::::::........
Eylül ile birlikte yaptığımız arkadan iş çevirme olayı inanılmaz hızlı sonuç verdi. Hatta daha sonraki günler tam bir sürprizdi çünkü asla tahmin etmediğimiz olaylarla karşı karşıya kaldık. Şaka gibiydi gerçekten. Yırtılmasına rağmen yeniden birleştirilen mektubu üç koca günün ardından sahibine ulaştırmak için yola çıkardık.
Meral'e çok fırsat tanıdım ama hiçbir şekilde Selim'e ulaşmaya yanaşmadı. Sonunda ısrarı bıraktık çünkü üsteledikçe kendisini kötü hissediyordu. Kardeşimin yanında olamamak da onunla konuşamamak da Meral'i sandığımdan çok daha olumsuz yönde etkiledi. Tabii onun bu halde olması benim işime hiç gelmiyordu. Ben onu motive etmeye çalıştıkça Selim'in yokluğu onu besbeter bir hale sokuyordu. Neyse ki bu durum nihayete erdi.
Mektubun eline geçmiş olma olasılığının yüksek olduğu bir zaman diliminde Selim'e birkaç kez telefonla ulaşmak istedim ama aramalarıma dönmedi. Ben de şirketten çıktığını öğrenince onun ne durumda olduğunu merak ettiğim için evinin önüne geldim. Eylül'ün söylediğine göre mektubu okuduysa ona destek olacak birilerine ihtiyaç duyabilirdi. Bir süre sonra kardeşim de evin önünde görüldü. Geleceğimi bilmediği için şaşırmıştı. Ben de onun elinde tuttuğu zarfı açıp hâlâ okumamış olmasının şaşkınlığını yaşıyordum.
"Neden geldin Ahmet? Umarım evdekilerle ilgili bir sorun yoktur"
"Evdekiler gayet iyiler sorun yok. Aslında ben buraya senin nasıl olduğunu... Hâlâ okumadın mı?"
"Neyi okumadım mı?"
"Mektubu"
"Sen içinde ne olduğunu biliyor musun?"
"Okumadım ama orada neler yazdığını tahmin edebiliyorum"
"Kim gönderdi bunu?"
"İstersen önce oku sonra konuşalım"
"Hayır önce konuşalım"
"Bir kere olsun güven bana. Bunu yapmanın senin için ne kadar zor olduğunun farkındayım ama senden rica ediyorum bu sefer sözüme itimat et"
"Bir cevap istiyorum"
"Sor"
"Bu mektubu göndereni tanıyor musun?"
"Evet tanıyorum"
"Kim o?"
"Selim hadi oku onu. Ben seni burada bekliyor olacağım. Geri döndüğünde de bana ne sorarsan sor sana çok net cevaplar vereceğim. Söz veriyorum"
Bana öyle bir bakışı vardı ki sanki hissetmişti neler olduğunu. Tabii soğukkanlılıkta bir numara olduğundan bunu kendi içinde yaşayıp beni de olayın dışında tuttu. Bu konuşmanın ardından da eve girdi. Bende eve girmem için kapıyı aralık bırakmasına rağmen bahçede durmayı tercih ettim. Uzun süre de bahçede kalıp ona söyleyeceklerimi düşündüm. Bugün Meral'in hasta olduğunu ve sonucu ya hep ya hiç olan bir ameliyata gireceğini öğrenmesi şart olmuştu. Umarım bu yaptığımız şey ters tepmez de her şey daha da karmaşık bir hale gelmez. Kapının önündeki basamaklara oturup saatime bakarken içeriden sesler gelmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Kalbine Yaz (Dizi Tadında)
RomanceGözlerimiz birbirimizin gözlerinde özgürce gezinirken etkileyici bir ses tonuyla "Güzel olan sadece yüzün gülüşün sesin ya da yürüyüşün değilmiş" dedikten sonra ne demek istediğini anlayamamış gibi bakmam üzerine tebessüm edip sözlerine devam etti v...