........::::::::__Eylül__::::::::........
"Çok hoş bir adam! Hali vakti tavrı da yerinde. Oturmasını kalkmasını karşısındaki ile ne ölçüde konuşması gerektiğini de çok iyi biliyor. Oldukça da nazik ve kibar biri. Anladığım kadarıyla ailesi de çok saygın insanlar. Mesleği ile ilgili hiçbir şey söylemiyorum zaten her şey ortada"
Az önce kızının ağzını aramak için sıkıştırma etabını başlatan Belma Acar'ın açılış konuşmasına şahit oldunuz. Lütfen kendisine çaktırmadan yerlerinizden ayrılın ve sığınaklara yerleşin. Ekmekleri keserken kimden bahsettiğini anlamamış gibi bir tavır takınıp "Kim anne?" diye sordum. Safa yatmak az da olsa her daim zaman kazandırır. Dikkatim ekmeklerde ama ne yazık ki annemin üzerime diktiği rahatsız edici bakışlarını da fark edebiliyorum. Bu annemin "Ne yapmaya çalıştığını anladım lafa direkt giriyorum kızım" deme bakışı.
Annem bir gözü üzerimde olarak dolaptan bardakları çıkarırken bir yandan da "Ahmet'i kastettiğimi gayet iyi biliyorsun Eylül anlamamış gibi davranma" deyip benim gözlerimi devirmem eşliğinde de sözlerine devam ederek "Neden bana ondan hiç bahsetmedin?" dedi. Şu an ki halime bakılacak olunursa bahsetmemem çok yerinde bir karar olmuş. Ekmek servisini alıp "Çünkü aramızda bahsetmemi gerektirecek bir durum yoktu" diyerek mutfaktan çıkıp salona girdim. Kazara yemin etsem şuracıkta çarpılacağım! Bu doktor da bir geldi pir geldi. Bir aydır bana kızgın olduğu için doğru dürüst sohbet bile etmeyen annemi elinde gün tabağı tutan meraklı teyzelere döndürdü.
Kaçtım diye düşünürken annem hemen arkamdan içinde bardak ve sürahi bulunan bir tepsiyle gelip onları masaya koydu. Birazdan sıkıştırma konusunda ikinci etaba geçecekmişiz gibi hissediyorum. Ben peçeteleri ve çatal bıçakları tabakların yanına koyarken annem de bardakları yerleştirip ağzımı aramayı sürdürdü. Ne zaman vazgeçip ocağının başına dönecek merak etmiyor değilim.
Şüphe uyandıracak bir tepki vermemeye gayret ederken annemin imalı bir ses tonuyla "Aramızda bir şey yok diyorsun ama bana varmış gibi geldi" demesi elimi ayağımı birbirine doladı. Söylediği şeye karşılık bakışlarımı aniden anneme doğru döndürüp tedirgin hislerle "Ne dedi sana?" diye sordum. Bu halim de dikkatinden kaçmadı ve kuşku içeren bakışlarını bana doğru çevirdi. Sakın doktor! Sakın anneme aramızda yaşananlar hakkında bir açıklama yapmamış ol!
"Niye telaşlanıyorsun ki bana söylemesinden çekindiğin bir şey mi var?"
"Hayır yok! Sadece birbirinizi tanımıyorsunuz yanlış anlaşılma olmuş olabilir diye öğrenmek istedim. Sonuçta o şakacı bir tip ettiği laflar her yere çekilebilir"
"Bana bir şey demedi ama sana karşı olan bakışları hiç de yabana atılır gibi değildi. Sohbetimiz sırasında bile gelip gelmediğini anlamak için gözü sürekli mutfak kapısına kaydı. Ayrıca konuşurken Sinan'ın adı geçince de biraz bozuldu sanki"
"Ya ne alaka! İki dakikada Sinan'ın neyini konuştunuz anne?"
"Kızma hemen! Senin komşun olan doktoru Ahmet sandım. Sinan'ın konusu da oradan açıldı"
"Yakın arkadaş onlar aynı hastanede çalışıyorlar"
"Söyledi ama seninle olan yakınlığı onu rahatsız etmişe benziyordu. Sinan'ın senin için istisna olduğunu söylediğim de bariz bir şekilde kıskandı ve sende bilirsin ki ancak seven insan kıskanır"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Kalbine Yaz (Dizi Tadında)
RomantikGözlerimiz birbirimizin gözlerinde özgürce gezinirken etkileyici bir ses tonuyla "Güzel olan sadece yüzün gülüşün sesin ya da yürüyüşün değilmiş" dedikten sonra ne demek istediğini anlayamamış gibi bakmam üzerine tebessüm edip sözlerine devam etti v...