28.Bölüm : Kıskanma belirtileri seziyorum Eylül Acar!

1.5K 114 95
                                    

 ........::::::::__Ahmet__::::::::........


Eylül içeriye girip bana doğru kuşkucu gözlerle bakarak ilerlerken kendimi birazdan çapraz sorguya girecek bir suçlu gibi hissettim. Öyle bir durumda karşımdaki kadının beni epey terleteceğinden hiçbir kuşkum yok. En kötüsü de şu an bana öyle bir bakıyor ki daha sorgu başlamadan her şeyi kendi ağzımla bir bir anlatacakmışım gibi geliyor. Şu acil durumlarda hemşire çağırma butonu neredeydi? Elimin altında dursa iyi olacak.


"Her şey yolunda mı doktor?"


Bana Ahmet olarak değil doktor olarak hitap etti. Endişelensem mi acaba? Ama bu bendeki de yersiz bir tedirginlik olabilir. Belki de hiçbir şey anlamamıştır da ben gereksiz panik yapıyorumdur. Ayrıca anlamış olsa her şey yolunda mı diye sormaz aynen bakışı gibi "Ben yokken ne haltlar karıştırdın sen?" derdi. Bu arada fazla düşündüm vakit kaybı oldu herhalde çünkü Eylül bu defa yüzüme endişeyle bakıp iyice yaklaşarak "İyi misin sen? Doktoru çağırmamı ister misin?" diye sordu.


Bir içim su olan gözlerine bakarken aklım sürekli telefonuna gittiği için bir yandan kendi kendime "Sakın ötme Ahmet" diyerek bunu yapmama engel olmaya çalışıyordum bir yandan da çuvallamamayı umarak Eylül'e gerek olmadığını çünkü iyi olduğumu söylüyordum. Bu kez dürüst davranıp ona Buğra denen adamın kendisini aradığını söylememeliyim.


Eylül bana inandı mı bilmem ama gözleri üzerimde olarak elini komodinin çekmecesine doğru götürünce telefonunu açacak paniğiyle aniden "Üşüdüm ben!" dedim. Niye bağırdıysam kız sağır değil sonuçta! Eylül sesimle irkilince ses tonumu düşürerek "Yani ben üşüdüm biraz ısıtabilir misin?" dedim ama sonra bakışlarından tuhaf bir şey dediğimi hemen anlayıp ensemi ovalayarak "Affedersin saçma oldu. Üzerime ısınmamı sağlayacak bir pike daha örter misin diyecektim. Dolapta yedek olması lazım" dedim. Yani kulağım doğru işittiyse bunu dedim herhalde. Hay aksi! Gözlerini kısıp bana üstten üstten bakmaya başladı. Kesin tavrımdan dolayı şüphelendi birazdan yoklamaya çekecek beni.


"Sen biraz gergin misin doktor?"

"Ben mi? Yoo..."

"Gerginsin gergin"

"Bana doktor diyorsun ya ondan geriliyorum"

"Ben sana eskiden de doktor derdim"

"Eskiden de gerilirdim"


Cevabımın ardından beni dikkatle inceleyerek dolaba doğru ilerledi ve yedek pikeyi alıp yanıma dönerek üzerime örtmeye başladı. Bir şey ha sordu ha soracak derken de çok sıradan bir tavırla "Ne o ben yokken senin kabarık listende bulunan hatunlardan biri geldi de onun karın ağrısı mı bu?" deyince kendime hakim olamayarak gülümsedim ve kızacağını bile bile "Niye aklına ilk bu geldi?" diye sorduktan sonra kaşını kaldırması eşliğinde sözüme devam ederek "Kıskanma belirtileri seziyorum Eylül Acar! Yoksa biz arkadaş kalamayacak mıyız? Benim için bir mahsuru olmadığını belirtmiş miydim? Yok çünkü..." dedim. Pikeyi tabiri caizse gırtlağıma kadar çekip "Peki ben sana ne demiştim?" diye sordu. Beni sevdiğini söylemişti ama ondan bahsetmiyordur herhalde.


"Hatırlatsana"

"Bana şu köstebeğin ağzıyla konuşma demiştim"

"Derya'dan nefret ediyorsun değil mi?"

"Yok canım o kadar da değil"

"Ne kadar peki?"

Beni Kalbine Yaz (Dizi Tadında)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin