........::::::::__Eylül__::::::::........
"Basıyorum tamam mıyız?"
Ahmet bana basabileceğimi söyledikten sonra tam zile uzanmıştım ki bir anda "Dur bekle!" diye bağırarak ödümü patlattı. Yine bir şeyler geldi aklına ya hadi hayırlısı bakalım. Ona doğru dönüp ne olduğunu sorduğumda elimi sıkıca tutup havaya kaldırarak "Tamam şimdi basabilirsin" dedi. Ne basması yahu bildiğin suratına bakıp kaldım. Ben ona boşuna şaka gibi adam demiyorum. Kardeşi kapıyı açtığımızda sizi el ele görmemizi sağlayın dedi ya illa sözünü dinleyecek. Ama beyefendinin işine gelen sözü dinlemek gibi bir özelliği var tabii.
Tek kelime etmeden bu yaptığına gülümseyip zile bastım ve birlikte kapının açılmasını vitrin mankenleri gibi poz vererek beklemeye başladık. Neler yaptırıyor bu adam bana gerçekten kendime inanamıyorum artık. Beni de kendisine benzetecek yakında. Ayak seslerinin yaklaştığı sırada yan gözle Ahmet'e bakıp ellerimizi kastederek "Buna gerek var mı gerçekten? Bence konuşmamız tatlıya bağlandı demek yeterli olurdu" dediğimde bana ne münasebet dercesine bir bakış savurarak "Hayatımıza küçük sevimli detaylar katarak onu daha da keyifli bir hale getiriyoruz fena mı?" dedi ve kapının açılması eşliğinde parmak uçlarıma nazik bir öpücük kondurdu. Al işte tam da o sırada yakalandık!
"Aman Allah'ım en sevdiğim çift gelmiş! Selim sürprizim var dediğinde bu sürprizin sizinle alakalı olabileceği hiç aklıma gelmedi!"
Selim kolunun altına aldığı Meral'in saçını öpüp "Adı üstünde "sürpriz" hayatım" dedikten sonra bize de "Hadi durmayın orada içeriye girin" dedi. Doktor bey elimizi hiç indirmeden içeriye Best Model of Turkey birincileri edasıyla girmemizi sağladıktan sonra nihayet elimi bıraktı ama bunu da beni etrafımda bir tur döndürüp sonra da elimi bir kez daha öperek yaptı. Artist işte!
Ona "Herkesin içinde ne yapıyorsun acaba?" der gibi gözlerimi belerterek baktığımda bana tebessümle kaş göz işareti yapıp "Detaylar!" dedikten sonra Meral'e döndü ve bakışlarını tuhaflaştırarak "Senin ayakta ne işin var?" diye sordu. Aa! Kızın ayakta olduğunu yeni mi fark etmiş?
Meral de böyle demesini beklememiş olacak ki panikleyip kem küm ettikten sonra aniden kaşını havaya kaldırıp "Asıl senin ayakta ne işin var?" dedi. İşte bu! Sıkışınca topu direkt karşı tarafa atacaksın ki senin yerine o tutuşsun. Gerçi bu taktiği bilen bir tek ben ve Meral değiliz herhalde çünkü Ahmet'te bir Selim'e bir bana bakıp aynı yoldan ilerleyerek "Meral'e neden beni bu yaralı kuş halimle sıcacık yatağımdan kaldırdığını açıklamak ister misin Eylül?" dedikten sonra Meral'e doğru eğildi ve sessiz olduğunu zannederek "Kıskançlık krizi tuttu da zor zapt ettik. Haklı tabii benim gibi adamı bulmuş kimse ile paylaşmak istemiyor" deyiverdi. Ne yapıyormuşum ben! Onu kimseyle paylaşmak istemiyor muymuşum? Bence bizi birbirimize girmeden önce hemen ayrı odalara geçirsinler çünkü benim avuç içim kaşınmaya başladı!
Gözlerimi korkutucu olmaya özen göstererek kocaman açıp ona dik dik bakarak "Anlatayım mı gerçekten? Bak başa sarabiliriz haberin olsun çünkü anlatırken ansızın detaylara takılabilirim" diye sorduğumda neyse ki bu elden ele durumu bu sorumla noktalandı. Hazır konuyu tatlıya bağlamışız neden yeniden ekşitelim değil mi doktorcuğum!
Ahmet mesajı aldığı için hemen geri vitese takıp anlatıp da kendimi yormamamı istedikten sonra kendisine "Şaka bir yana seni çok merak ettim Ahmet ağabey gerçekten iyisin değil mi?" diye soran Meral'e dönüp ona sıkıca sarılarak "İyiyim merak etme Eylül bana çok iyi baktı" dedi. Duyan da ameliyatına girip vizitelerine de ben çıktım sanacak. İlahi doktor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Kalbine Yaz (Dizi Tadında)
RomanceGözlerimiz birbirimizin gözlerinde özgürce gezinirken etkileyici bir ses tonuyla "Güzel olan sadece yüzün gülüşün sesin ya da yürüyüşün değilmiş" dedikten sonra ne demek istediğini anlayamamış gibi bakmam üzerine tebessüm edip sözlerine devam etti v...