Multimedya - Aras'ı hatırladınız mı :))
Playlist - Hurts / Somebody To Die For
İthaf - Hepimiz
...
Ertesi gün kendimi dünden daha iyi hissetmesem bile yataktan kalkıp okul için hazırlandım. Hiç bir makyaj ve saç modeli içimin kırık dolu halini gizleyemiyordu. Kötü göründüğümden emin olarak aşağı kata indiğimde Çağan'ın babaannesi uyanmış mutfakta tıkırdıyordu. Çağan ise dünden beridir, aynı yerde ve aynı şekilde baygın halde yatıyordu.
Ses yapmadan evden çıkıp, okul başladığından beri ilk kez kendi kendime kampüse gittim. Artık kendimi düşünmem gerekiyordu ama yeme içme gibi başlıca yaşamsal faaliyetlerimi bile karşılayamıyordum. Kahvaltı yapmayı atlayarak aldığım bir teneke vişne suyuyla sınıfa çıktım. Henüz okulun ikinci haftası olmasına rağmen, devamsızlık yapmaya başlamıştım. Ela'nın gelmesi için yanımda yer tuttuğumda, ağzıma dayandığım pipetle etrafa göz süzdüm.
İnsanların bana baktığını hissediyordum ama ben her baktığımda kafalarını çeviriyorlardı. Benim yokluğuma kaynaşacakları yerde, birbirlerinden deli gibi kaçarak sınıfta en uzak köşelere oturmuşlardı. Bende kendimi olabildiğince içe kapatarak sınıfa girenleri dikizledim. O an kapıdan geçen kişi tam zamanında gelmişti. Aras ile hiç hoş olmayan bir halde gördüğüm kız, ardında fırtınalar kopartarak topuklu ayakkabılarını yere vura vura sınıfın ortasındaki podyum boyunca yürüdü ve büyük bir gürültüyle çantasını sıraya çarpıp oturdu. Keyfi pek yerinde değil gibi görünüyordu.
Elimle yüzümün yanını kapatıp sırama yapışmıştım. Bu halde pipete uzanmak zor olsa da, gözlerimi tekrar sınıfın kapısına diktim. Aras, açık ara farkla sınıfta herkesten daha çok ilgi çekiyordu. Her zamankinden daha farklı göründüğünü kabul ederek arka sıralardan birine oturana kadar onu takip ettim. İlgi çektiğinin o da farkındaydı ve şişmiş egosunun bundan memnun olduğundan emindim. Üniversite sadece Aras'a yaramıştı. Sarışın kızın yanından hiç tanımazca geçerken, benide fark etmediği için sevinmiştim. Çünkü Ela'nın bana doğru yaklaşması çok yakındı. Benim yaşadığım gerginlikten uzak saf ela gözleri yanıma otururken "Kaç gündür nerelerdeydin?" dedi.
Aras'a sırtı dönükken, bana odaklanmaya çalışıyordu. Bu durumun onun için zor olduğunu anlayabiliyordum. Bazen o da beni anlıyordu. "Kötü bir şey mi oldu?" dedi.
Ela gözleri beni tartarken olabildiğince normal davranmaya çalıştım. "Sonra anlatırım."
"Lidya söyle?" diye ısrar etti.
"Sınıfta anlatamam." dedim.
"Çağan'la mı ilgili?"
Öğretmen sınıfa girerken, önüme dönüp kafa salladım. Ama ders hiç ilgimi çekmemişti. Şimdiden sınıfta kalmayı düşünür olmuştum. Kendimi dünyadan soyutladığımda, Ela beni kendi halime bırakıp ara ara önümüzdeki kızlarla konuştu. Okula gelmediğim günler boyunca onlarla arkadaşlık kurmuş gibiydi.
Sıkıntıdan patladığım dersin sonunda eğitmen dersi bitirip gittiğinde Ela ve kızlar öyle sıkı bir muhabbette dalmışlardı ki ister istemez onlara kulak kabarttım.
"Liseli sevgilisi varmış yahu!"
Bilinçaltım resmen şaha kalkmıştı. "Kimin?"
Bir anda tüm gözler üzerime çevrildi. "Şu kapı tarafında oturan kız var ya, yüzüğü takmış. Hemde çocuk ondan küçük. Ne kadar ezikçe değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)
RomanceBİZ ASLA TEK OLAMAYIZ. Lidya'nın yalnız geçirdiği çocukluğu belleğinde derin izler bırakır. Ondan daha popüler, yetenekli ve zeki üvey kardeşinin gölgesinde kalmıştır. İlgisiz annesi, onu terk etmiş babası, KT rezidansının sert ve soğuk duvarları dı...