İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)

80.BÖLÜM

Yeni kapağımız :)

...

"Banyo yapmak istiyorum." dedim. Saçlarım enseme yapışık, vücudum harlı ateşe atılmış gibiydi. Burnumu terli göğsüne yaklaştırdığımda, beni daha çok çektiğini hissettim. Elleri başımı kendine çektiğinde, bir başkası olsa iğrenirdim. Nemli saçlarıma daldırıp okşarken, nefesim yavaş yavaş yatıştı. Zevkin kalan son izleri de vücudumu terk ederken, geriye biraz utanç kalmıştı.

"Seni seviyorum." diye mırıldandı en içten şekilde bana ihtiyacım olanı söylerken. Kalbim bir kez daha sarsıldı. Dağılmış gibiydim.

Eli çenemi zorlamadan kaldırdığında, gözlerini buldum. Konuşmaya çekiniyordu ama sordu. "Nasıldı?"

Utançtan resmen morardım. "Seni övmemi mi istiyorsun?"

"Övülecek gibi miydi?" Bir sırıtışın kapladığı yüzünü toplarken boğazını temizledi. "Onun için değil, senin için soruyorum."

Mavi gözleri yüzümde yoğunlaşırken, bunu gerçekten önemsediğini anladım. "İyiyim."

Gözleri dudaklarıma kayarken, yüzüme doğru sokuldu. Öpücükleri isteğinden hiç bir şey kaybetmemişti. Nefes nefese gözlerimi araladığımda, nemlenmiş kirpikleriyle karşılaştım. Elim habersizce yüzünün kenarlarına gitti. Gözlerinin hiç böyle parladığını görmemiştim. Parmaklarım yanaklarında geçerken, hiç bir şey söylemeden onu boynuma doğru çektim. Kendini bana saklamak ister gibiydi. Bir çocuk gibi kulağımı sıkıp, ellerimi saçlarında kaydırdım. Öpüşleri göğüslerime inerken altında çırılçıplaktım.

Canımı yakmayan değerli dokunuşları bana hiç tatmadığım bir zevk bahşediyordu. Ondan hiç kopamayacağımı hissediyordum. İstediğim şey, bir yere ait olmaktı. Çağan bana bunu vermişti.

...

Pencerenin dışındaki karanlığı gördüğümde şaşırmıştım. Çağan'ın yanında zamanın nasıl geçtiğini hissetmiyordum bile. Karanlık gökyüzünü izlerken, onun evde çıkardığı tıkırtıları dinlemek hoşuma gidiyordu. Beni bırakmayacağından artık emindim.

Odaya girdiğinde yatağın kenarına oturup yanağıma eğildi. Öpeceğini sanmıştım ama bir süre durmuştu. Dudakları yerine, parmaklarının temasını hissettim. Elmacık kemiklerimin üzerinde tüy gibi dolandı. "Bence uyanmışsın."

Rol icabı kapattığım gözlerim açıldı. "Nereden biliyorsun?"

Bilmiş bilmiş konuştu. "Ben anlarım."

Uyumaktan ağırlaşmış kirpiklerimi kırpıştırdım. Netleşen görüntü, bana daha güzel bir Çağan sunuyordu. Yüzü parlamıştı ve gözleri daha hayat doluydu. Saçlarından buram buram hoş bir koku yayılıyordu. Sıklaşan nefeslerimle arsızca boynuna doğru yaklaşıp soludum. Sertçe yutkunmuştu. "Banyo mu yapmak istiyorsun? Yoksa başka bir şey mi?"

Kafamı yastığa geri bıraktım. "Sıcak su yok ki..."

"Var." dedi gözünü yüzümden ayırmadan. "Sen istersin de ben yapmaz mıyım?"

"Ya..." diye sevinip, biraz da şımararak göğüslerimin üzerinde topladığım örtüyle yatakta doğruldum.

Hızla bana uzattığı kazağı başımdan geçirirken, uzunluğunun kalçalarımı örtmesini umarak yataktan kalktım.