Kitap 80bölüm + 2final bölümü olarak sonlanacak arkadaşlar... Iyi okumalar dilerim❤
Multimedya - Banu
Yabancı karakterleri ona uyduramadım ama Yb de yabancı birini bulacağımPlaylist - Wilco / ı'll Fight (Tam nostaljik hikaye müziği)
Oy ve yorumları hevesle bekliyorum, iyi ve keyifli okumalar :)
....
Katil diyen gözleri babama bakıyordu. Babam yerinde ise kocaman bir taş parçası vardı. Sert kayalardan oluşan bir dağ gibi, un ufak oluyordu. "Henüz söylememiştim..." dedi suçlu ve kısık bir tonda.
Annem çenesini küçümseyici bir hareketle kaldırdı. "Söylemene gerek yok." derken birkaç ton daha açılmış sarı saçları ensesinden havalandırdı ve rujlu dudaklarını birbirine bastırıp açtı. "Lidya çabuk çık dışarı, hemen burayı terk ediyorsun."
Yüzündeki boş ifadeye bakmaktan dediklerini anlayamıyordum bile. Kibirli bakışları yerlerde dolandı. "Para ihtiyaç sahiplerinde kalabilir."
Bir insanın bu denli şiddet ve umursanmadan kırılabildiğini ilk kez görüyordum. Kendim dışımda... Sanırım bu konuda anneme çekmiştim. Babam göğsünü tutup sıkıntıyla kapıya tutulduğunda ona birşey olacağından korktun. Ona doğru bir adım yaklaştığımda, kapının sınırıma gelmiştim. "Benden para alan kimse yok. Babam alıyor her şeyi." diye onu korumaya çalıştım.
Çabamı görmezden gelip "Dinlemek istemiyorum." diye kestirip attı. "Her şey ortada."
"Paraların nereden geldiğini bilmiyorum ki!" diye çıkıştım.
Suratı tiksintiyle kırışmıştı. "Ben nereden geldiğini çok iyi biliyorum!"
Babama attığı bakışla kalbim korkudan zıpladı. Bu ifadesi gördüğüm anlarda kendimi sürtük gibi hissederdim. Bakışlarıyla Bunu haykırıyordu. "Gerçekten bilmiyorum." diye geveledim her an ağzını açmasından çekinerek.
Yüzünü benden çevirip, bir an düşündükten sonra bağırdı. "Dışarı Lidya, çabuk artık!"
Biri tarafından boğuluyor gibiydim. "Asıl sen dışarı!" diye cırladım nereden aldığımı bilmediğim cesaretle. Sanırım babam yanımda dikildiğindendi. "Git artık, rahat bırak bizi!"
Bağnu'nun kolunun kalkışı ve başı boş bir darbenin çarpış sesi bir olmuştu. Boynumu eğerken ensemde yaptığım yanlış hareket dışında, yüzümde bir acı hissetmiyordum. Hatta bir mucize gibi hiç bir yerim acımıyordu. Gözlerimi kaldırdığımda aslında bir mucizenin olmadığını anladım. Babam yakaladığı bileği bırakmaya niyeti yok gibi tutuyordu. Annemin bakışları ise öldürücüydü. Aralarındaki gerilim benim de canımı yaktı.
"Beş dakika konuşacağım." dedim aklıma gelen fikirle bahçeye doğru inip. Onları arkamda bırakırken birbirlerini öldürmemeleri için dua ediyordum. Niyetim Bağnu'nun babamı rahat bırakıp peşimden gelmesini sağlamaktı. Bahçede güvenli bir yer bir yer bulduğumda, yanımda durmayıp geçti. "Hadi yürü." dedi kapıya doğru. Madem konuşmak istemiyordu. "Güle güle." dedim.
Bileğini tek hareketle döndürüp, kızgın kızgın üzerime yürüdü. "Aptal mısın? Sana katil olduğunu söylediğim adamla burada çürümek mi istiyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)
RomansaBİZ ASLA TEK OLAMAYIZ. Lidya'nın yalnız geçirdiği çocukluğu belleğinde derin izler bırakır. Ondan daha popüler, yetenekli ve zeki üvey kardeşinin gölgesinde kalmıştır. İlgisiz annesi, onu terk etmiş babası, KT rezidansının sert ve soğuk duvarları dı...