Sakura ağaçlarınının altında el ele yürürken bisiklete binme kararı aldık. Bisliklet kiralayan bir yerden çift bislikleti kiraladık. Önde o arkada ben sürüyorduk. Çok eğlenceli ve romantik anlar geçirmiştik. Açıkınca küçük bir marketten yiyecek ve içecek aldık. Çimenlerin üzerine oturup aldıklarımızı açtık. Ben sandviç yaparken Sehun'da içecekleri bardaklara doldurdu. Her şey hazır olunca yemeğe başladık. Sehun'un dudagının kenarında peynir kalınca elime peçete alıp temizledim.
"Başka türlü temizlemeni isterdim" diyerek güldü.
"Sapık" diyerek göz devirdim. Yemeğimiz nihayet bitince. Kaldığımız yerden gezmeye devam ettik. Resmen gezmedik yer bırakmamıştık. Otelimize geri dönünce duş alıp yatağıma uzandım akşam yemeğini dışarıda yemiştik Sehunda duş almak için banyoya girmişti. Uyku bastırınca daha fazla direnmedim ve uyudum.
Sabah kalktığımda Sehun yine beni izliyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uyandığımı görünce yüzüme öpücükler kondurmaya başladı. O böyle yaptıkça ben şımarıyordum. Ailemden gormedigim sevgiyi görüyordum Sehun'dan bu beni o kadar mutlu ediyordu ki anlatamam.
"İyiki hayatımdasın Oh Sehun" diyerek bende onun yüzüne öpücük kondurmaya başladım. Kahkahalar atarak gülüyordu.
"Sende iyiki benim hayatımdasın Park Jiyeon" diyerek o da beni öptü. En sonunda yataktan kalkıp üzerimizi sırayla değiştirdik. Kahvaltı yaptıktan sonra arabamıza atlayıp ayrıldık otelden tatilimiz bu kadar değildi sadece buraları gezmiştik ve gezecek başka yerler arıyorduk.
Sehun~ Uzun bir yolculuğun ardından yine bilmediğim yerlere gelmiştik Kore'de böyle güzel yerler olduğunu bilmiyordum. Jiyeon ile yine bir otele yerleştik. Henüz akşam üzeri olduğu için rahatlıkla dışarı çıktık ilk önce otelin etrafını gezdik. Burada sahil olduğunu daha yeni fark etmiştik. Sahile doğru yürüdük ayaklarıma dolan kumlar tuaf hissetmemi sağlıyordu. Bir süre yürüdükten sonra topluluk dikkatimi çekti. Yönümüzü oraya çevirdim insanlar dilek balonlarını uçurmak için hazırlanıyordu. Jiyeon'a döndüm.
"Sende uçurmak istermisin? " diye sordum anında bana dönüp umutla baktı.
"Gerçekten mi?"
"Evet"
"Tamam. O zaman istiyorum bizde yapalım" çocuk gibi ellerini birbirine çırpıp yerinde zıplıyordu onun bu çocuksu haline gülüp dilek balonu almaya gittim. Dilek balonunu aldıktan sonra tekrar sevdiğimin yanına vardım. Hava biraz daha karardıktan sonra balonları yaktık ikimizde dilek tuttuktan sonra bıraktık balonu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kafamızı kaldırıp gökyüzüne baktık harika bir görüntü vardı. Jiyeon kafasını omzuma yasladı bende ona olabildiğince sarıldım. Otelimize geri döndük yine tek oda kiralamıştık. Yataklarımızı ayrıydı ama olsun sonuçta bir aradaydık. Onu sonsuza kadar koruyacaktım o sonsuza kadar benim olacaktı. O beni bırakana kadar ben onu bırakmıyacaktım hatta benden ayrılsa bile deli gibi peşinde dolaşıcaktım evet bunu yapardım.
Sabah kalktığımda Jiyeon uyumuyordu. Bu sefer o oturmuş beni izliyordu.
"Günaydın sevgilim" diyerek cıvıldadı adeta. Ona gülerek bende;
"Günaydın" dedim ona sarılıp kokusunu içime çektim. O da aynısını yaptı.
"Jiyeon. Bana bir söz verirmisin?"
"Hımm veririm"
"Benimle evlenecine söz verir misin? "
"Ben... söz... söz veririm Sehun seninle evlenmeye söz veririm"
Buda son özel bölümdü. Bir daha ki KaiStal olacak.
