46.Bölüm-"Git*"

1.2K 78 258
                                    







  İYİ OKUMALAR

MODEL :BİR PAZAR KAHVALTISI


Ömer heyecanla kırmızı kapının önüne geldiğinde derin bir nefes aldı ve kapıyı çaldı. Yüreği pır pır çarparken açılmayan kapı, ilk önce yüzündeki tebessümü daha sonra da yüreğinde ki heyecanı söndürdü. Art arda kapıyı çalıyordu fakat ne bir ses ne de bir hareketlilik vardı. Bir süre boş boş kapıya baktıktan sonra cebinden anahtarı çıkarttı ve yuvaya soktu. İçinde ki kötü düşünceleri kafasından atmaya çalışarak kapıyı açtı. Evdeki sessizlik bütün düşüncelerini doğrularken, mutfak masasında gördüğü muazzam kahvaltı istemeden de umuda kapılmasına neden oldu. Hemen elinde ki valizi yere bıraktı ve hızla mutfağa gitti.

   Masaya baktığın da hayatımda gördüğüm en güzel kahvaltı diye geçiriyordu ama evdeki sessizliğe daha fazla dayanamadı ve yukarı çıktı. Defne'nin ona sürpriz yaptığını falan düşünüyordu ama oldukça yanılıyordu.

   Yatak odasına çıktığında artık son ümit buraya bakacaktı. Giyinme odasına, Doğa'nın odasına, banyoya heryere bakmıştı ama yoklardı. Ömer ümidini yitirerek yatağa oturdu ve başını elleri arasına aldı. Ardından kendi kendine söylenmeye başladı;

  Ö:"Neredeler ya, biliyordu Defne benim bugün geleceğimi."

dedi ve yüzünü sıvazladı ardından tam odadan çıkacaktı ki yerde duran Defne'nin telefonunu gördü. Hiç tereddütsüz hemen eline aldı ve parçalarını birleştirdikten sonra sabırla telefonun açılmasını bekledi. Telefon sanki saçma bir yavaşlıkla açıldıktan sonra, Ömer önünde açılı duran nota şaşkınca bakakaldı. Ne demekti bu? 1 Nisan falan değildi değil mi?                                                           Ömer notu birkaç defa içinden okuduktan sonra hırsla yere fırlattı ve bir küfür savurdu;

Ö:"SİKTİR.."

Defne'nin şimdi neden burada olmadığı belli olmuştu işte. Kim bilir ne düşünerek gitmişti, hatta nereye gitmişti ömer onu bile bilmiyordu.                                                                                                                   
Ömer merdivenleri üçer beşer atlayarak dışarı çıktı, şükrü'nün kapıda olmasını umarak. Fakat yine yanılmıştı. Ne Şükrü ne de araba vardı dışarıda. Ömer bir süre Defne'nin nerede olabileceğini düşünerek bahçede gezindi fakat ne bir fikir vardı aklında ne de bir plan.

  Böyle çaresizce oturup Defne'yi bekleyemezdi, ki zaten Defne'nin de geri döneceği meçhuldü. Hızla bahçeden çıktı ve yoldan geçen taksi'yi durdurdu. Hemen Sinan'ın evinin adresini verdi ve ona ölüm gibi gelen yolu katetmeye başladılar.

......

  Çok geçmeden Ömer Sinan'ın evine gelmişti. Hızla taksiciye parasını ödedi ve koşar adım kapıya gitti. Nefes nefese kapıyı çaldığında bu kapıyı da açan yoktu. Ömer sinirle üst üste çalmaya devam ediyordu kapıyı.
Tam tekrar çalmak için elini zile koymuştu ki gıcırtıyla açılan kapı sayesinde derin bir nefes aldı.

Karşısında yarı çıplak sinirle Ömere bakan Sinan, Ömer Sinan'ın bu haline bile gülemedi ve direkt konuya girdi;

Ö:"Ka... Kardeşim kusura bakma işinizi bölüyorum ama acil yardımınıza ihtiyacım var."

Si:"Ne yardımı?"

Ö:"Sinan Defne yok.."

Si:"Ne! Ne demek yok oğlum?"

Ö:"Baya baya gitmiş ve ben nereye gittiğini bilmiyorum."

Si:"Neden peki?"

Ö:"Ece or*** yüzünden. (....)

Aşkın DEFÖM haliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin