41.Bölüm-"Öldü"

1.1K 55 74
                                    




  •İYİ OKUMALAR..
  •Kazım koyuncu: işte gidiyorum

(Satır içi yorum istiyoruuum🙏🏼)

  (Yazardan)

Defne etraftaki dumana inat gözlerini zorla araladı. Fakat birşey farketmedi, gözlerini açsa bile hiçbir şey göremiyordu. Aklına gelen tek şey Ömer oldu. Hemen yan tarafına zorla döndü ve görebildiği kadar Ömeri gördü.

  Ama keşke görmeseydi... Ömer'in başı direksiyona çarpmış kanlar içindeydi. Bir eli bacağında diğer eli ise direksiyonu kavrıyordu, o eline ise cam kırıkları batmıştı. Öylece duruyordu orada, hareketsiz, nefessiz...

  Defne gördüğü manzara karşısında başındaki Ağrı'yı umursamadan Kocaman bir çığlık attı;

  D:"ÖMEEEEEEEER..."

Sesi uçurumda boşlukta yayılırken sadece kendisi duymuştu. Defne ne yapacağını bilemez halde bir sağına bir soluna bakarken başındaki hissettiği sıcaklık ile elini götürdü. Evet o da başını çarpmıştı kanamıştı ama Ömer kadar büyük değildi.

  Defne azalan duman ile Ömeri daha net görmeye başladı ve direksiyonda duran başını yavaşça kaldırdı. Durum arkadan bakıldığından daha vahimdi.. Ömer'in yüzü simsiyah olmuş, alnından kanlar akıyordu.
   Defne hırsla Ömeri sarstı, sanki uyandırabilecekmiş gibi..

  D:"ÖMEER, HADİ UYANN... ÖMER NE OLDU BÖYLE SANA BAK UYAN HADİ LÜTFEN.. KORKUYORUM AMA BAK HEM GÜNEŞ DOĞMAYA BAŞLAMIŞ ETRAFTA KİMSE YOK KORKARIM BEN... ÖMEEER.."

   Ö:"..."

  D:"NEDEN CEVAP VERMİYORSUN ÖMER.. HI? BAK BEN BURADAYIM, SENİNDE BENİM YANIMDA OLMAN GEREK HADİİ."

Diyerek feryat etti Defne. Fakat bütün bu yakarışları boşlukta yayılmaktan başka birşey yapmıyordu. Ne Ömer cevap veriyordu, ne de defneyi duyan oluyordu.
  Defne Ömer'in nabzına bakınca hissedilmeyecek kadar az attığını, hatta hiç atmadığını farketti. Neler oluyordu böyle? Neden onların başına geliyordu bunlar?

  D;"YOK OLMAZ YOK.. ÖMEER, OLAMAZ ÖMER OLAMAZ DAHA ÇOK ERKEN DAHA ÇOK ERKEEN....... BENİ BIRAKAMAZSIN DAHA."

Defne bir süre daha birşeyler yapmaya çalışsada hiçbir şey fayda etmiyordu. Derinlerden çalan telefon onu kendine getirdi. Ama nerede olduğunu bilmiyordu. Uzun uğraşlar sonucu telefonu Ömer'in ayağının altında olduğunu buldu. Hemen kimin aradığına baktı, Sinan'dı..'Çok şükür' dedi Defne kendi kendine. Belki Sinan aramasa Defne'nin hiç aklına gelmeyecekti birisini aramak.

  Hemen telefonu açtı. Ama arabadan çıkan dumanların kokusundan dolayı durmadan öksürüyordu;

  Si:"Alo Ömer nerdesin oğlum sen?"

  D:"..."

  Si:"Ömeer, şşştt."

  D:"Öhöhöhm.. Si-Sinan bey... Öhöhöhm...."

  Si:"Neler oluyor Defne iyimisiniz?"

  D:"Kaza kaptık Sinan bey.. Öhöhöhm"

  Si:"NEE! Nerdesiniz Defne şimdi? Nasıl oldu? Nerede oldu?"

  D:"D-..dağ evinden geliyorduk öhöhöm... Kaza yaptık, nerede olduğumuzu bilmiyorum.. Sinan bey acil yardım edin.."

  Si:"Tamam Defne sakin ol... Ömer Nasıl?"

Sinan'ın bu sorusu üzerine Defne'nin gözünden yaşlar dökülmeye başladı. Ne diyecekti şimdi? Daha kendi bile ne olduğunu bilmiyordu ki?

  D:"Durumu kötü Sinan bey.."

Aşkın DEFÖM haliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin