53.Bölüm-"Gidemez"

1.3K 86 71
                                    







    Şebnem Ferah: Çok yorgunum (Mavi liman)

İYİ OKUMALAR


Ömer hastane koridorunda volta atarken neredeyse bütün yakınları akın ediyordu hastaneye. 2 saate yakın olmuştu ama ne odadan vardı, ne de haber veren. Ömer çıldırmak üzereydi artık.
Hastaneye nasıl geldiklerini bilmiyordu, bir çırpıda Serdar'ı aramış Doğa'nın yanına gelmesini istemişti. Eve serdar ve Nihan'ın gelmesi ile evden fırlayarak çıkmışlardı. Arkalarında bir çift meraklı göz bırakarak.

  Hastaneye geldiklerinde Defne zaten baygındı doktorlar hemen onu müşade odasına almışlar ve çıkmıyorlardı. Ömer onlar içeriden çıkmadıkça deliye dönüyordu, neler oluyordu? Neden hala o odadalardı? Defnesi iyi miydi? Bebekleri iyi miydi? Şu iki soru şu koca 2 saat içinde kafasında dönüp durmuştu. Ya onlara birşey olursaydı? Ne yapardı?
Aklına bu düşünce gelince gözlerini sıkı sıkı yumdu ve ellerini başına yaslayarak hızlı hızlı ovmaya başladı. Kendini zorla hastane koltuğuna attığında artık gözyaşları ondan bağımsız akıyordu. Kimse görmesin diye başını da elleri arasına almıştı fakat Sinan çoktan farketmişti. Hemen Ömer'in yanına oturdu ve ona güç kuvvet vermek ister gibi sırtını sıvazlamaya başladı. Ömer sırtında hissettiği el ile hızla Sinan'a döndü. Bir süre onun suratına boş boş baktıktan sonra omzuna yattı ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Sinan elini hemen Ömer'in omzuna attı ve onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama ne mümkün? Doktor o odadan çıkmayıp, hayırlı bir haber vermedikçe hiçbir şey sakinleştiremeyecekti Ömeri.

Çok değil birkaç dakika sonra sonunda doktor çıkabilmişti odadan. Ömer doktoru görmesiyle gözyaşlarını sildi ve hızla doktorun yanına gitti;

Ö:"Neyi var doktor bey karımın? Nolur iyi birşey söyleyin."

Dok:"Ömer bey bunu yalnız konuşmamız gerekiyor galiba."

Dedi etraftaki kalabalığı göstererek.

Ö:"Tamam konuşalım, hadi konuşalım."

Dedi ve doktorun 1-2 adım atmasını bekledi. Ardından kendisi doktorun önüne geçerek hızla hatta koşarak odasına geldi.
İçeri girdiklerinde Ömer doktorun oturmasını bekledi ama kendisi oturmayı bile unutmuştu. İçindeki kara bulutların dağılmasını sağlayamıyordu bir türlü. Kötü bir his vardı içinde, kalbi sıkışıyordu, elleri ayakları titriyordu.
Doktorun ona 'neler oluyor' der gibi bakması ile Boğazını temizledi ve endişeyle sordu;

Ö:"Defne ve Bebek iyi mi?"

Dok:"İlk önce bir oturun Ömer bey, sakin olun. Söyleyeceklerim çok da iç açıcı değil. Sakin olmanız ve Defne hanıma destek olmanız gerek."

Ö:"İ...iç açıcı değil mi? Ne..ne demek değil?"

Dok:"Ömer bey.. Defne hanım gayet iyi ama çok yorgun düştü. Fakat, bebekler.."

Ö:"Be.. Bebekler mi?"

Dok:"Evet bebekleriniz ikiz. Biri kız biri erkek.. Ama.."

Ö:"İyi değil mi onlar? Nolur iyi birşey söyleyin. Bakın Defne de bende kötü bir haber kaldırmayız.."

Dok:"Çok zor bir olay zaten bu.. Söylemesi de öyle güç ki.."

Dedi ve birkaç saniye derin derin nefesler alıp verdi ellili yaşlardaki doktor. Ömer ise doktorun dudaklarını okuyordu, ağzından çıkacak tek bir cümleyi kaçırmak istemiyordu.
Doktor sonunda kendini toparladı ve onları yıkan o haberi sakin sakin ama Ömere göre bir çırpıda anlattı;

Aşkın DEFÖM haliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin