Kaos'un Varisi 1-2

Bölüm 26

''Sonunda 180 bin çekirdek topladın Akira, bayağı hızlısın son 10 gün kala bitirebildin.''

Akira, ustasını duyunca ormana girdiği ilk gün aklına gelmişti. Kendisini çok güçlü gördüğü için hiç sakınmadan dalmıştı fakat en büyük hatası bu olmuştu. Büyü kullanmadan savaşmanın zorluğunu unutmuştu, bir Griffin az kalsın onu iki parçaya ayıracaktı. Zar zor da olsa onu yenmeyi başarmıştı. Bu olaydan sonra güçsüzlüğünü anlamıştı ve git gide dikkatli davranmaya başlamıştı. Fakat her zaman ölümle yüz yüze gelmişti. Her seviyede 10 bin çekirdek topladığında Kaos, Akira'nın bir seviye atlamasına izin vermişti. Akira git gide Linda'yı kullanmada ustalaşmaya başlamıştı. Linda'nın çıkarı ise öldürdükleri canavarların ruhları olmuştu. Şuan yüzeyindeki tüm figürler gitmişti ve sadece bir nokta belirmişti. Akira, Linda'nın bu değişimine şaşırmıştı. Bunu sorduğunda ise,

''Çok fazla ruh topladık. Bende bu ruhların hepsini birleştirdim ve şuan tek bir ruh var. Oda Chiji Aleminde bir güç taşıyor.''

''Sen ne ara ruhları birleştirmeyi öğrendin?''

''Aptal! Ben bir ilahi eserim! Tabikide böyle yeteneklerim olacak, biraz daha gelişeyim bu ruhları bile kullanabileceğiz. Yani ne kadar fazla öldürürsen o kadar güçlü olacağım. Tam bir aptalsın!''

Akira ise her zaman ki gibi bu fırsatıda kaçırmayarak,

''Sende aptalın ortağısın Linda''

Linda bu cevaptan sonra sadece sinirle Akira'ya hakaretler savurmuş ve sessizliğe gömülmüştü.

''Usta, sence bir yılda Jigoku Alemine geçmem çok abartı olmaz mı?''

''Dikkat çekici olsa dahi ne olacak ki? Burada büyülerini kullanmamış olabilirsin ama uykundayken zihninde yaptığın savaşlarda sadece büyünü kullandın. Şuan ki bilgilerinle bir çok kişiden daha fazla tecrüben var. İnsanların seviye farkını abartmasına şaşıyorum. Sadece enerjin ve ömrün artıyor. Ama herşey enerjiyle değildir Akira, en büyük gücün bilgi olduğunu unutma.''

dedikten sonra suskunlaşmıştı. Akira, ustasının sadece gerekli anlarda konuştuğunu biliyordu. Hayatında hiç bir kararına etki etmiyor ve her şeyi kendisinin kararlarına bırakıyordu. Ra'ya krallığı yıkacağını söylediğinde bile karışmamıştı. Şuan yüzüğünde tam 180 bin çekirdek vardı. Bunların en düşüğü bile Daichi Alemi 1. seviyedeydi. Eğer hepsini satarsa çok rahat bir şekilde 4-5 milyar altına sahip olabilirdi. 

''Usta, bu kadar çekirdeği ne için kullanacağım?''

''Tabiki Linda için! Akira, bunu sormana bile şaşırdım. Biliyorsun ki Linda'nın seviye atlaması için normal insanlardan 6 kat daha fazla enerji gerektiriyor.  Sen her seviye atladığında ona verdiğin enerjiler, öldürdüğün ruhlar ile birlikte bu 180 bin çekirdek onu yanlış hesaplamıyorsam Daichi Aleminin zirvesine kadar çıkaracaktır.''

Akira ise  bu 180 bin çekirdeğin Linda'ya en azından bir alem atlatacağını düşünüyordu. 

''Linda, çok masraflısın! 180 Bin çekirdek ile nasıl alem atlayamıyorsun?''

''Aptal! Benim gibi mükemmel birisine masraflı denir mi!''

Akira, Linda ile uğraşmaya bayılıyordu. Linda ise her ne kadar Akira'ya bağırsa da ciddiye almadığından sorun olmuyordu. Akira, Linda'nın gelişimi için ilk önce güvenli bir yer bulmalıydı. Fakat Ölüm Ormanında güvenli yer kelimesi kulağa çok komik geliyordu. 

''Toprak Elementi: Mahzen''

diyerek elini yere dayadı. Tam önünde merdiven şekillendi ve toprağa doğru girmeye başladı. Akira, bu büyüyü Kaos sayesinde öğrenmişti. Yerin 30 metre altına inen bu merdivenlerin sonunda büyük bir oda vardı.