Bölüm 146

4.5K 403 11
                                    

''Demek bir yarı tanrının bizi yenebileceğini düşünüyorlar. Bu resmen bir aşağılama!''

Jüpiter, bunu söylerken elinde bir şimşek belirdi. Bu yarı tanrıyı anında öldürüp, savaşı bitirecekti. En azından kendi düşüncesi bu yöndeydi. Grey ise sakince bekliyordu. Kılıcı hem saldırı hem de savunma içindi. Yani bu şimşekten korkmasına gerek yoktu. En büyük bir hasar dahi, vücudunda başladığı gibi iyileşmeye başlıyordu.

Jüpiter elindeki muazzam güçte olan şimşeği Grey'e doğru fırlattı. Şimşek ilerlerken, havayı yarıyor ve ıslık sesi çıkararak ilerliyordu. 

Kendisine doğru gelen şimşeği yavaş çekimde gören Grey, şimşeğin yanına kadar yaklaşmasını bekledi ve en uygun zamanında kılıcını kaldırdı. Şimşek kılıca çarptığı and, sanki kılıç tarafından emilmiş gibiydi. Grey'in elindeki kopeş, bir anda çatırtı sesleri yaymaya başlarken, Ölümsüz'lerin bu manzara ile gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Özellikle Jüpiter'in yüzü görülmeye değerdi. En güçlü şimşeği bir anda yok olmuştu!

Grey kılıcını savurduğu anda, şimşek kopeşinden ayrılarak Jüpiter'e doğru fırladı. Ölümsüz'ler kaçışırken, Jüpiter yaşadığı şaşkınlıktan dolayı geç tepki vermişti. Ve bunun en büyük hatası olmuştu. Şimşek, efendisine çarptığında onun tüm vücudunu ele geçirmiş ve kaslarının yanmasına sebep olmuştu. Sadece 5 saniye de üstelik! Jüpiter'in kasları hızla iyileşmeye başlasa da, yattığı yerde hareket bile edemiyordu. Grey bunu fırsat bilerek, hızla ileriye atıldı ve kopeşinin sivri ucunu Jüpiter'in kalbine soktu. Kopeşi çektiğindeyse, şaşırtıcı bir şekilde kopeşinin ucunda Jüpiter'in kalbi olduğunu gördü. 

GÜM,GÜM,GÜM

Kalp hala atıyordu. Bu oldukça mantıksız olsa da, bu kalp bir Ölümsüz'e ait olduğu için kafa yormasına gerek yoktu. Kalbi, Savaş'ın kendisine verdiği yüzüğe koyduğunda, bir anda ortadan kaybolduğunu hissetti. Savaş'ın ona dediğine göre yüzüğe koyacağı tüm Ölümsüz kalpleri Hükümdarının yanına gidecekti. Kalbinin bu evrende olmaması iele birlikte Jüpiter'in vücudu bir anda yok olmuştu bile! Ölümsüzler ise dehşet içinde bu manzaraya bakıyorlardı. Bu yarı tanrı, Ölümsüzlerden birisini öldürmeyi 10 saniye de başarmıştı! Üstelik alışılmadık bir yöntemle! Artık çok daha ciddi olmaları gerektiğini biliyorlardı.

''Sizin neden tanrı olarak çağırıldığınıza şaşırdım. Eskiden sizden korkardım. Ama şimdi sizin benden korkmanız gerekiyor!''

----------------------------------------------------------------

Nyx yerde hızlı hızlı nefes alıyordu. Akira onun mührünü kırmak için alnına dokunduğunda, içini bir serinlik kaplamıştı.

Akira, Nyx'e zarar vermemek için oldukça dikkatli davranıyordu. Aslında bu mührü çok daha hızlı kırabilirdi. Fakat bunu yaptığında Nyx'in çıldırma olasılığı oldukça yüksekti. Hemera'nın annesini sevdiğini bildiğinden dolayı, yavaş ve güvenli bir şekilde yapmaya karar vermişti. Akira hala mührü zayıflatırken, odada atan bir kalbin sesini duyduğunda gülümsedi. Grey gerçekten de hızlı çıkmıştı. Ölümsüz'lerin kalpleri onun için ekstra malzeme olacaktı. Yararlı olacakları kesindi. Fakat tek tek işe yaramazlardı. gövdesi dışında her vücut parçasına 4 tane Ölümsüz kalbi yerleştirecek, gövdesine ise 6 tane kalp yerleştirecekti. Bu sayede vücudu düşündüğünden oldukça daha güçlü olacaktı. Her malzeme onun için faydalıydı. Şuan Nyx'in mührünü kırmaya çalıştığından dolayı zaman kaybetmiyordu. Dört kalp gelene kadar kesinlikle bu mührü kırabilirdi.

''Kızını özlemişsin.''

Akira mührü kırarken, Nyx'in dikkatini dağıtmak ve onu rahatlatmak için konu bulmuştu. Eğer Nyx'i konuşturmazsa, kendisi sıkıntıdan patlayacaktı.

Kaos'un Varisi 1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin