Akira, ustası tarafından Alba Longa şehrinin 200 metre ilerisine ışınlanmıştı. Her zamanki gibi ışınlandıktan kısa bir süre sonra kendisini toparlayıp şehre doğru yürümeye başladı. Ustasının dediğine göre bu şehirin ait olduğu krallık lanetli millettin soyundan gelenlerdi. Fakat hiçte lanetli göstermiyordu. Aksine surları lekesizdi. Her sur yaklaşık 50 metre yüksekliğindeydi ve resmen ''Kolaysa beni geçin!'' diye bağırıyordu. Surların üzerinde sürekli devriye gezen askerler vardı ve her 10 metrede bir sancak asılmıştı. Şehre bir çok insan girip çıkıyordu. Fakat çıkanlar sol taraftaki kapıdan işlemlerini yaparken, sol kapıdan 20 metre aralık olarak yapılmış siyah demir kapı şehre giriş için kullanılıyordu.
''Akira, dediklerimizi anladın değil mi? Buradaki askerlerin en güçsüzü Chiji Alemi 3. seviyede. Herhangi bir aptallık yapma. Öldürme şansın var fakat eğer bunu yaparsan yönetici senin peşine düşecektir. Sadece loncaya kayıt olmak istediğini söyle.''
Akira, yolda yavaşça yürürken sürekli Linda ve Aegis'in hatırlatmalarına maruz kalmıştı. Sürekli 10 adım attıktan sonra sırayla Linda ve Aegis durmadan bunu hatırlatıyorlardı. Bezmiş bir halde,
''Eveet. Anladım. Askerlere saygısızlık yapmayacağım. Loncaya kayıt olmak istediğimi söyleyeceğim.''
dedikten sonra artık daha fazla hatırlatmaya maruz kalmamak için hızını arttırdı ve skapıya yaklaştı. Kapıya yaklaşınca önündeki sırayı farketti. Yaklaşık 100 metre uzunluğunda kervandan tutun, çiftçiye, bellerindeki silahla savaşçı oldukları belli insanlardan, tuhaf cüppeler giymiş sivri şapkalar takmış büyücülere kadar envai çeşit kişi vardı. Akira, Linda ve Aegis'in ısrarları sonucunda zorla sıraya girmişti. İstese direk kapıya gidebilecekti. Sonuçta kendisi güçlüydü, bu sıralardaki insanlar ise güçsüzdü. Fakat Mu Kıtasında işler düşündüğü gibi yürümüyordu. Ne kadar güçlü olursan ol, bir hata yaptığın anda cezası neyse çekmen gerekiyordu. Buna en ufak suçlarda dahildi. Mesela yıldız enerjisi kullanamayan bir kişi hırsızlık yaptıysa ve bu suçu daha önce bir defa daha işlediyse eli kesilirdi. Fakat ilk defa işliyor ve zorunluluktan dolayı yapılıyorsa sadece affedilir ve ona yeteneğine göre iş imkanı sağlanırdı. Aynı şey yıldız enerjisi kullanıcılarında da geçerliydi. Soylu, halk fark etmeksizin bu kurallara uymak zorunluydu.
Yaklaşık 20 dakika sonra sıra Akira'ya gelmişti. Kapıdaki askerler tüm gün aynı işlemleri yaptıkları halde tüm kişilere aynı dikkati göstermişlerdi. Sağ taraftaki masanın arkasında oturan tuhaf yaralara sahip asker,
''Adınız?''
''Akira.''
Asker karşısındaki çocuğun sadece adını söylemesine şaşırmıştı. Aslında hem adını hemde soyadını kastetmişti. Anlamadığını düşünerek,
''Peki soyadın?''
Akira, bu soruyu duyacağını biliyordu. Ailesini hiç tanımadığı için kendisinin bir soy adı yoktu.
''Sahip değilim.''
''Yaşınız?''
''25''
Asker bunun üzerine şehre girenlerin yazdığı deftere bir kaç şey yazdı ve yine Akira'ya bakarak,
''Şehre girmek istemenizin sebebi nedir?''
''Loncaya kayıt olmak.''
Bu cümle üzerine asker Akira'yı dikkatlice süzmeye başladı. Karşısındaki çocuğun seviyesi en fazla Daichi Aleminde olmalıydı fakat kendisi loncaya kayıt olmak için buraya geldiğini söylüyordu. Yardım etmek için,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaos'un Varisi 1-2
ФэнтезиAgalar kitap +15 dir. Tabi bu benim fikrim. Sapıklık var, komedi 128.bölüm de hat safhada , işkencesi cartı curtu da bölümlere serpiştirildi. Konu ne derseniz, adından da anlaşılacağı gibi Kaos adlı elemanın varisi. İlk bölümler sonradan banada tuha...