Kaos'un Varisi 1-2

Bölüm 151

GÜMMMM...

Elza uçarken bir anda patlayan ses ile neye uğradığını şaşırdı. Bu şaşkınlık ile neredeyse büyüsü bozuluyordu! İlk defa böyle bir ses duymuştu. Daha önceki sesler, onun katlanabileceği kadar yüksekti. Fakat bu ses resmen yanında bir meteor düşmüş gibi hissettirmişti. Dikkatini topladığında, yeniden aynı ses kulaklarına doldu. 

Elza bunu engelleyemeyeceğini biliyordu. Daha önceki sesleri engellemek için her şeyi denemişti. Ama pekte başarılı olamamıştı. Bu yüzden elindeki pusulaya bakarak sınav bölgesinin yönünü doğrulamak istedi. Fakat eline pusulayı alırken, önündeki bir alan onun dikkatini çekmişti. Pusula ise elinde ısınmaya başladığından bu bölgenin sınav yeri olacağını anlamıştı.

Buraya gelene kadar akla karayı seçmişti. Alev Diyarında yaşayan canavarlar ona ateş topları fırlatmış, ateş fırtınalarından geçmesi gerekmişti. Hepsini ise yıldız büyüsüyle başarmıştı. 

Elza bölgeye girdiğinde, Kyo'nun sesi zihnine doldu. 

''Burası Alev Diyarının sınav yeri. Yapman gereken tek şey, buranın koruyucusu olan ejderhayı yenmen. Bunu başardığın anda bu bölgenin sınavını geçtin demektir. Yaratıcı yolunda ilerliyorsan, bir ejderhayı yenmen gerekiyor.''

-----------------------------------------------------------

GÜMMMM

Akira her çekici vurduğunda tüm yıldız enerjisi kayboluyor ve anında geri geliyordu. Çok fazla zaman kaybetmişti. Bu yüzden hızlı olan yolu seçmek zorundaydı. Kendisinin enerjisi tamamen bittiğinde, Gyo ona enerji veriyordu. Yavaş ve ritimli haliyle 15 bin vuruş isteyen vücudu, şimdi sadece bin vuruşla tamamlanıyordu. Grey kendisine Ölümsüz kalbi gönderene kadar diğer bacağı neredeyse bitmek üzereydi. Tüm vücut parçalarını yarattığında onları birleştirecek ve ruhunu gerçek bedenine yerleştirecekti. İşte o zaman Kaos'a haddini bildirecekti.

''Hükümdarım, eğer bu şekilde devam ederseniz 5 gün içinde tüm parçalarınız tamamlanacak.''

Gyo, Hükümdarının enerjisini yenilerken en ufak bir zorlanma bile hissetmiyordu. Ve arada sırada konuşarak, can sıkıntısını gideriyordu.

''5 gün içinde Ölümsüzlerin kalplerini istiyorum. Grey'e Güneşin Mızrağını öğret. Anladığım kadarıyla kendine has büyüler yapabiliyor.''

''Emredersiniz Hükümdarım.''

----------------------------------------------------------------

Grey, artık çok daha iyi savaşıyordu. Hiç dinlenmeden 10 gün boyunca Ölümsüzler ile savaşması, artık onun için sorun olmaktan çıkmıştı. Yukarıda kendisini izleyen Savaş'ın dediklerini yaptığında artık enerji sıkıntısı kalmamıştı. Güneş ışığını vücuduna alıp, kendi gücünü doldurabiliyordu. Sadece güneş ışığı değil, geceleyin Ay'ın oluşturduğu aydınlığı bile kullanabildiğini fark etmişti. Tabii hala Güneş'in Lanetini çok uzun süre kullanamasa da, öncekine göre büyük bir gelişme yaşadığı su götürmez bir gerçekti. Sonunda 4. tanrıyı öldürebilecekti. Ve bu ilk büyücü tanrısıydı ki, oda kendisine zor anlar yaşatan Gaia'dan başkası değildi. Bu olay ise şöyle gerçekleşmişti.

Savaş'ın aydınlığı nasıl kullanacağını söylemesinden sonra Grey'in vücudunda bir güç artışı olmuştu. Hatta çok fazla güç vücudunda dolaşıyordu. Bunu dengelemek için anında kendisine has Güneş'in Lanetini yaptığı anda, tüm Ölümsüz'ler ondan uzaklaşmaya başlamıştı. Bu laneti 2 kere görmüşlerdi ve ikisinde de hedef alınan tanrılar kurtulamamıştı. Tabii büyücü olan tanrılar kendilerini güvende hissettikleri için  biraz sorumsuzca davranmışlardı. Grey ise kendisinden uzaklaşan savaşçı tanrılara aldırmadan, hedef olarak belirlediği Gaia'ya doğru yöneldi. İlk başta önünde Apollon olduğu için Ölümsüz'ler hedefinin o olduğunu zannetseler de, Apollon sağa doğru uzaklaşınca Grey'in önünde Gaia'dan başkası kalmamıştı.