Bayılmıştı. Yine...
Akira kaç kere bayıldığını unutmuştu. İlk kez hortumun içinde kaldığı zaman hava basıncı yüzünden nefesi boşalıp, bilincini kaybetmişti. Arc'ın dediği gibi vücudunu hava elementi ile sarmasına rağmen bir türlü 1 saat boyunca hortumun içinde kalmayı başaramamıştı. Gözlerini açtığında ise karşısında sinirle ona bakan Arc'ı görünce neler olduğunu hatırlamayı başarmıştı.
''Bir insan nasıl 1 yıl boyunca bir şeyi başaramaz!? Senin gibi aptalın cidden nasıl varis olduğuna şaşırıyorum. Üstelik sen daha benim eğitimimde başarısız oluyorsun. Kaos'un eğitimde başarısız olduğun anda seni elementinle yok edeceğini bilmiyor musun!?''
Akira sürekli olarak ustasının eğitiminde başarısız olursa onu öldüreceğini işitmekten sıkılmıştı. Ustasının bazı anlarda gaddar olduğunu görmüştü. Fakat kendisini öldüreceği aklının ucundan bile geçmiyordu. Sonuçta 6 yaşından beri yanında olup, onu güçlendirmek için her şeyi yapmıştı.
''Arc, yanlış anlama ama ustamın beni başarısız olduğum için öldüreceğini hiç ama hiç zannetmiyorum. Kendisi beni küçüklüğümden beri koruyup, insan ırkı arasında zirveye çıkmama yardım etti. Üstelik bunu 44 yılda başardı. Beni öldürmez. Aksine nerede yanlışım varsa orayı düzeltmem için destekler.''
Bunları mutlak bir inanç ile söylediği gözlerinden anlaşılıyordu. Akira gerçektende böyle düşünüyordu.
''Demek seni öldürmeyip, yanlışlarını destekleyeceğini düşünüyorsun. Kaos, kendi oğlunu başarısız olduğu için öldürdü. Tabii ki de bu dediklerime inanmayacağın için sana göstermem daha doğru olacaktır.''
Akira cevap veremeden, Arc işaret parmağı ile Akira'nın tam alnına dokundu.
--------------------------------------------------------------------------------------------
''Neredeyiz?''
Akira bir anda kendisini yıldızlar ile çevrelenmiş mutlak boşluğun içinde bulunca endişeli bir halde bu cümleyi söyleyebilmişti.
''Efendi Kaos'un yaşadığı yerdeyiz. Buraya kendisi ''UZAY'' diyor. Ondan başka herkes ''BOŞLUK'' demeyi tercih ediyor. Şimdi dikkatlice izle. Kaos'un gerçek halini göreceksin.''
Arc bunu dediği anda, ustasının Uzay dediği yeri çok daha yoğun bir karanlık kapladı. Önünde ise 5 kişi bulunuyordu. Akira düğününe gelen 3 kişiyi anında tanımıştı. Nyx, Tartarus, Gaia. Diğer ikiliyi bilmiyordu fakat bunu nasıl olsa öğrenecekti.
''Her şeyin efendisi Kaos'u selamlıyoruz.''
5 kişi bunları söylerken havada diz çökmüşlerdi. Yoğun karanlığın bir şekli olmamasına rağmen, Akira bu yoğunluktan gelen sesi anında tanımıştı.
''Kalkın!''
Bu ses ustasına aitti. Aynı emir verici ton, aynı baskı yapan sesti.
''Arc ve Erc buraya gelin.''
Kaos bunu dediği anda yoğun dumanı dağılıp, Akira'nın daha önce sadece 1 kere gerçek şekiliyle görebildiği ejderha ve kurt ortaya çıkmıştı. Kaos'un arkasında saygıyla beklerken, karşılarında duran ölümsüzlere kibirli kibirli bakmayı da ihmal etmiyorlardı.
''Eğer eğitimimden geçen olursa bu iki ortağımı ona vereceğim. Denemek isteyen var mı?''
Kaos direk konuya girdi. Demek ki bu özelliği çok uzun zaman öncede vardı. Akira eliyle başını tutarak,
''Yaşlı moruk. Yine çat diye konuya girdi. İnsan biraz alıştırır öyle söyler ama ustamdan öyle bir incelik beklemek büyük yanlış olur değil mi?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaos'un Varisi 1-2
FantasiaAgalar kitap +15 dir. Tabi bu benim fikrim. Sapıklık var, komedi 128.bölüm de hat safhada , işkencesi cartı curtu da bölümlere serpiştirildi. Konu ne derseniz, adından da anlaşılacağı gibi Kaos adlı elemanın varisi. İlk bölümler sonradan banada tuha...