Attığım üçlük herkesin moralini yerine getirmiş ve muhteşem bir heyecan oluşturmuştu.
Takım arkadaşlarım üzerime atlayarak saçlarımı karıştırıyor bir yandan da kollarıma vuruyorlardı.
Koçun araya girmesi ile son bir kez sırtıma vurduktan sonra yerlerine geri döndüler. Koç da elini başıma koyduktan sonra elleri ile aferin işareti yapıp yerime geçmemi söyledi.
Ben sahaya doğru ilerlerken tezahürat ekibinin canlandığını yeni fark edebilmiştim.
Ellerindeki ipleri düzenli ve senkorize bir şekilde çevirirken adımı bağırıyorlardı.
"Jeon Jungkook! Jeon Jungkook!"
Gözüm hafifçe en öndeki kişiye doğru kaydığında dudaklarındaki gülümsemeyi gördüm. Tüm dişleri sayılabilecek kadar büyük ve güzeldi. Bana bakıyordu.
Gözlerimi ona çevirdiğimi fark ettiğinde gülümsemesi aynı kalmış, gözleri kısılmış ve tebrik işareti yaptıktan sonra ipini daha hızlı çevirmeye başlamıştı.
Çok utanmış ama bir o kadar da gururlanmıştım.
İyi işti Jeon!
Başardın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sorun değil ; jjk
Romancesorun değil cho-hee. hislerimi her zaman içimde yaşatmak zorunda olmak, benim için sorun değil. 080718 jeongguk içinde #1