sorun değil ; jjk

fifty five

Rwong'a doğru yola çıktığımızda Min Youn'un koluna vurdum.

"Kızlara şarkıları söylemelerini önersene."

Umursamaz bir ifadeyle bana baktı.

"Neden ben yapacakmışım?"

Kaşlarımı çatarak konuştum.

"Sinir etme beni de yap şunu."

"Cho Hee'ye çıkma teklifini de ben ederim artık."

diye fısıldadıktan sonra gülerek koltukta doğruldu.

Söylediğiyle yüzüm kıpkırmızı olmuşken donup kalmıştım. Böyle bir şeyin sözü geçtiği anda aklım uçup gidiyordu.

"Bizim muhteşem tezahürat grubumuz muhteşem şarkılarımızla şöyle gururumuzu bir okşasa ne hoş olur diyordum!"

Cümlesi biter bitmez Nam Shin'in şiddetli onayını alan Youn koça döndü.

"İyi fikir."

dedi koç.

"Aferin Youn.''

Bana bakan Youn birkaç saniye bekledikten sonra sinsi bir gülüş yaparak tüm gücüyle bağırdı.

"Aslında fikir Jungkook'tan çıktı!"

Bunun üzerine takımdakilerin kahkahaları ve ne dediklerini kavrayamadığım cümleleri kulağımda yankılanırken başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibiydim.

Youn'a öldürücü bir bakış atıp

"Bittin sen."

diye tısladım.

O sırada ince ve zarif bir ses duydum.

"Hadi ama! Maçın yıldızı için bunu yapacak olmak bir onurdur."

Bu Cho Hee'nin sesiydi.

Ah, cidden mi?

Oturduğum yerden yavaşça kalkıp ben de Youn gibi koltukta dizlerimin üzerine arkamı döndüğümde onu gördüm. Bana bakarak gülümsüyordu.

Ölecek gibiydim. Bu gerçek olamayacak kadar güzel bir andı.

Az önce ne demişti o?

Maçın yıldızı? Onur?

Karşılıklı olarak ben de hafifçe gülümseyerek tüm cesaretimi topladım ve rahat çıkmasına özen gösterdiğim bir sesle

"Bekliyorum."

dedim.

Başıyla onaylayarak hafifçe şarkıya başladı. Sesi çok güzeldi.

Ardından diğer kızlar da onu takip ettiler. Bir süre sadece onları dinledikten sonra hep birlikte söylemeye başladık.

Bazen Han Seok'un yüksek nota çıkışlarına maruz kalsakta bu fazlasıyla eğlenceliydi.

Daha güzeli ise Cho Hee ile defalarca göz göze gelmiş, hatta bir kısmı birbirimize bakarak söylemiştik.

Bunu nasıl yapmıştım bilmiyordum ama bir şekilde onunla iletişimi başlattıktan sonra devamında kendimi rahat hissettiğimi fark ettim.

Tek sorun bunu başlatmaktı.

Kendime cesaret verme işini biraz daha öğrenirsem eğer, her şey daha kolay olacak gibi görünüyordu.