sorun değil ; jjk

seventy five

*flashback*

Sang'ın parmakları notalar üzerinde yuvarlanırken ben sesimi hazırlamış, anın gelmesini bekliyordum.

Son mi'yi duymam ile şarkıya başladım.

Kalbim çok hızlı attığından sadece sabit bir şekilde tek bir yere bakıyor, dikkatimi dağıtabilecek her şeyden uzak durmaya çalışıyordum.

İstediğim şekilde çıkabilir miyim diye endişelendiğim yüksek notayı geçtiğimde ise içim rahatlamıştı.

Seyircilerde gözlerimi gezdirip, onlarda kaybolabiliyordum.

Yüzlerine bakıyor, gülüşlerine bakıyor, gözlerinin içinden ne hissettiklerini anlamaya çalışıyordum.

Onlara ulaşıp ulaşamadığımı anlamaya çalışıyordum.

İlk parçanın sonunu güzel bir şekilde tamamladıktan sonra olduğumuz yerden kıpırdamadan kısa bir selam verdik.

Cho Hee ve Eun'u o zaman fark etmiştim.

Sağ ve sol tarafımda beyaz elbiselerinin içinde kendilerini yaptıkları işe tamamiyle odakladıklarını belli eden bir şekilde yüzleri gerilmişti. Ama bunu ne kadar zevk alarak yaptıklarını da belli edecek kadar parlıyorlardı.

Eteklerinin altına gözüm kaydığında ise şaşırmıştım. Bunlar kum taneleriydi.

İkinci parçaya geçtiğimizde yan gözle ne yaptıklarını izledim.

Dans ederken bir yandan da ellerindeki kum tanelerini belirli kavisler içinde yere serpiştiriyorlardı.

Parçalar değiştikçe yerleri de değişecek ve sonunda sahneye bir resim çizmiş olacaklardı.

Bunu hatırlıyordum çünkü pratik odasının önünden geçerken duymuştum. O zaman ne olduğunu anlayamamıştım ama şimdi düşündüğümde muhteşem olduğunu hissettim. Bu gerçekten muhteşem olacaktı.

Daha da memnun olmuş bir şekilde parçaya kendimi iyice kaptırarak söylemeye devam ettim.

Bundan sonraki şarkı biraz daha hareketli ve eşlik edilebilecek türdendi. Ona geçmeyi sabırsızlıkla bekliyor ama şu an ki eserinde keyfini çıkarmaya özen gösteriyordum.

Yaklaşık altı şarkının ardından sona doğru yaklaşırken herkese güven veren bir şekilde baktım.

Yorulmuşlardı. Tabii bende öyle. Ama buraya kadar gelmişken güzelce tamamlamak zorundaydık.

Sang'ın yönettiği melodi ile sözlere başladım. Bu biraz hüzünlü bir aşk şarkısıydı.

Erkek kızı çok seviyor ama ona bir türlü açılamıyordu. Bu süreç boyunca çektiği ızdıraptan ve kızı nasıl sevdiğinden bahsediyordu.

Şarkıyı söylerken Cho Hee'ye bakmamak için kendimi zorladım. Yoksa söylemeye devam edemezdim.

Yavaş bir şekilde son cümleyi bitirdim. Sang da kapanışı yapmak için son üç notanın üzerine parmaklarını yerleştirmiş, zamanı ayarlarken yüksek bir ses alanda yankılandı.

"Seni seviyorum Cho Hee!"