forty two

3.1K 277 13
                                    

İlk dört dakikanın ardından Min Youn'a verdiğim işaretle hareketimizi yapmak üzere yerlerimize doğru koştuk.

Top bizim potamıza doğru hızla gelen Youn'la aynı boyda bir çocuğun elindeydi.

Ben karşı potaya doğru ilerlerken Youn çocuğun önünü kesti. Nasıl olduğunu göremedim ama bana doğru yükselmiş topla karşılaştığımda işi hallettiği anlaşılıyordu.

Sağ elimle topu kaptım ve tüm gücümle potaya zıpladım.

Top yere düştükten sonra kapıp Youn'a atacak, o sayı yaptıktan sonra bana, eğer olmazsa Nam Shin'e gönderecek ve dört dakikada en az yedi en fazla dokuz sayı yapmış olacaktık.

Önde olan skorumuz arayı iyice açacak ve yükümüzü azaltacaktı.

Her şey yolundaydı.

Problem yoktu.

Aklımdan geçenlerle birlikte açımı ayarladığımda yüzüme doğru şiddetle gelen kolu fark etmemiştim. Dev çocuğun koluydu.


Ciddi misin?

Onun bizim potanın yanında olması gerekmiyor muydu?

Youn'un kestiği çocuk topu ona atmayacak mıydı?

Sayı yapmak için orada bekliyor olmalıydı.

Ne zaman buraya gelmişti?

Hareketimizi biliyor muydu?

Onu hafife mi almıştım?


Burnumda hissettiğim ani acı ile yere düştüm. Her şey çok hızlı olmuştu. Topu nereye fırlattığımı ya da fırlatıp fırlatamadığımı, sayı olup olmadığını bilmiyordum.

Gözlerim kapanırken önce hakemin düdüğünü sonra da güçlü sesini duydum.

"Faul!"


sorun değil ; jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin