Gözlerim, bilincim, vücudum. Her şeyimle sadece topa odaklanmıştım. Bu periyot istediğimi elde edemezsem sinirden delirirdim sanırım.
Takibime devam ettim.
Top Han Seok'da.
Blocklandı.
Dev çocuk potamıza yaklaşıyor.
İzin vermeyeceğim.
Var gücümle zıplayarak kolumu savurdum. Çok güçlü itiyordu.
Pes etmeye niyetim yoktu. Debelenmeye devam ediyordu. Son bir güç odaklaması yapıp ittirmemin ardından topu kapmayı başarmıştım.
Sektirmeye devam ederken karşı potaya doğru koşuyor ve önüme çıkan kimseye pas atmıyordum.
Bu, benim sayım.
Boşuna uğraşmayın.
Sonunda çizili alana geldiğimde sektirmeyi bırakarak topu kavradım ve odaklayarak fırlattım.
Ayaklarım yeri bulduğunda duyduğum ses potaya bakmama gerek bırakmamıştı.
Gözlerimi direkt olarak seyirci koltuklarına çevirdim.
Abim bağırıyor ve kollarını sallıyordu. Babam çılgınca alkışlarken annem de ona eşlik ediyordu.
Bakışlarımı fark ettiğinde parlayan gözlerini gördüm.
Başarmıştım.
Ellerini birleştirerek iki yana salladı. Bu mutlu olduğu anlamına geliyordu. Babam kolunu kaldırarak güç işareti yapmıştı.
Abimse yumruğunu sıkarak bağırmaya devam etmişti.
"Aynen böyle devam et u- Jungkook!!!"
İç geçirmeden edemedim.
İnsanlarla çevrili bu alanda bana o şekilde seslenseydi eve vardığımızda saçının her telini çekerdim.
Ailem ile paylaştığım kare sonlandıktan sonra amigo grubuna gözlerimi çevirmeden edemedim.
Cho Hee. Beni izliyordu.
Ha? Cidden. Ne zamandır bana bakıyor o?
Bakışlarımı ona çevirdiğimi gördüğünde işaret ve orta parmağını kaldırarak gülmüştü.
Aynı şekilde karşılık vererek ben de güldüm.
Başarmıştım.
Ama bu yeterli değildi.
Maç daha bitmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sorun değil ; jjk
Romancesorun değil cho-hee. hislerimi her zaman içimde yaşatmak zorunda olmak, benim için sorun değil. 080718 jeongguk içinde #1