sorun değil ; jjk

seventy

"Bir buçuk saat sonra sahnedeyiz! Bir buçuk saat sonra sahnedeyiz!! Bir buçu-''

"Tamam Sang!"

Eun'un bağırışı üzerine Sang'ın yüzü düştü. Alt dudağını büzdü ve yavaşça bir sandalyeye oturdu.

Eun sanırım aynı şekilde ona karşı çıkacağını bekliyordu, bunu değil. Üzgün bir şekilde yanına gelip özür diledi.

Sang omuz silktikten sonra gülerek Eun'a baktı.

"Fazla konuşma da git makyajını yaptır, yoksa izleyenler seni beğenmez falan."

Eun inkar etmeye çalışan bir

"Kes sesini."

çektikten sonra makyaj odasına doğru ilerledi. Sang arkasından gülerken

"Görüyorsun değil mi? Evet öyle diyemiyor, ama hayır öyle değil de diyemiyor. Zavallıcık."

dedi ve gülüşünü kesip bir iç çekti. Bu olayların hepsini görmüştüm ama anlamamıştım. Zihnim ne olduğunu bilmediğim onlarca şey ile dopdoluydu.

Bu heyecanımın bir etkisi olabilirdi. Çünkü gerçekten gerilmeye başlamıştım.

Bunu diğerlerine, özellikle Sang'a belli etmek istemiyordum çünkü zaten diken üzerindeydi ve yerinde duramıyordu.

Pencerenin yanına geçip derin bir nefes aldım ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Sadece sahneye çıkıp birkaç şarkı söyleyeceksin.

Sakin ol.

Nefesimi verdiğimde daha iyi hissediyordum.

"Jungkook-ah! Kıyafetlerinin hazırlığı tamamlandı. Soyunma odasına geç lütfen."

Kim Soo hyungun sesini duyduğumda aceleyle soyunma odasına doğru koştum. Moda ile ilgilenen bu kıyafet takıntılı adam bekletildiğinde çok sinirleniyordu.

''Evet."

İma edercesine sordum.

"5 numaralı kabin."

"Teşekkürler."

Kabine girdiğimde lacivert takımı gördüm. Özenle ütülenmişti ve adeta parlıyordu.

Pantolon ve gömleği dikkatle giydikten sonra ceketimi aldım ve düğmeleri açık kalacak şekilde üzerime geçirdim.

Yakama gül kurusu lavantaları yerleştirdikten sonra kemerimi sıktım ve her şeyin tamam olduğundan emin oldum.

Aynaya döndüm ve kendimi süzdüm.

İyi görünüyorsun.

Kafanı karıştırma ve soğukkanlılığını koru.

Her şey iyi olacak.