4- Öpücük

12.1K 922 541
                                    

Min Yoongi

Bu sabah olanlardan sonra artık Jeon Jungkook'un tehlikeli birisi olduğundan  emin olmuştum. O bir insanı öldürebilecek birisiydi..

Odanın içinde yürüyüp duruyordum ve bir yandan da tırnaklarımı yemeye başlamıştım. Neden bu kadar gerilmiştim ki sanki!

Derin bir nefes alarak üzerimdekileri çıkardım ve banyoya girdim. Neyse ki odanın kendi banyosu vardı.

Hızlı bir şekilde duş alarak havluyu almak için duşakabinin kapağını açtığımda gördüğüm şey ile yutkundum. Jeon Jungkook kapı pervazına yaslanmış beni izliyordu.

"N-ne işin var senin burda?"

"Öylesine gelmiştim... Ama tam zamanında gelmişim, böylelikle seni banyo yaparken de görmüş oldum."

"Öylece giremezsin buraya!"

"Nedenmiş o? Burası benim evim ve evimin her yerine girip çıkma hakkım var."

Ah cidden bu çok sinir bozucu!

"Üzerini giyin. Bay Kim'e seni benim odama getirmesini söyleyeceğim."

Evet şu meşhur Bay Kim. Jeon Jungkook'un yanından ayırmadığı takım elbiseli adam.

Ben cevap veremeden banyodan çıkmıştı. Kapının kapanma sesini duyduğumda ise rahatlayarak banyodan çıktım ve üzerimi giyinmek için odaya girdim.

İlk defa beni odasına çağırıyordu ve itiraf etmeliyim ki nedensizce heyecanlanmıştım...

Üzerimi giyindikten sonra saçlarımı da kurulayarak gözlerimi devirdim. Şu an güzel bir uyku çekmek varken Jungkook'un yanına gidecek ve yine gerilecektim.

Neden ondan bu kadar çok korkuyordum ki? Genç görünse de hâl ve hareketleri sayesinde ona kırk yaşında diyebilirdim. Kaslı vücudu ve bebeksi yüzü ile 20 yaşında bile göstermiyordu.  Acaba yaşını sorsam söyler miydi..? Bunu bir gün soracaktım.

Ben düşüncelere dalmışken kapının çalmasıyla yerimde sıçradım. Gelen Bay Kim'di ve eğildikten sonra ifadesiz yüzüyle konuştu.

"Bay Jeon sizi bekliyor."

***************

Ben daha önce de geldiğim ama akşam saatlerinde daha da güzel görünen büyük odayı incelerken Jungkook da kendisine yine içki dolduruyordu. Neden bu kadar çok içiyordu ki?

"Neden bu kadar çok içiyorsun?"

Bakışlarını bir süre bana çevimiş ve daha sonra da tekrar bardağına çevirmişti.

"Kendime hakim olabilmek için."

"Hangi konuda?"

Güldü.

"Gerçekten bunu öğrenmek istiyor musun?"

"Şey... Evet."

Evet istiyordum. Çünkü gerçekten hiçbir şeyi anlayamıyordum.

Gözleri gözlerimdeyken yüzü ifadesizdi.

"Pekâlâ. O hâlde yarın gece öğreneceksin."

Ayağa kalkarak yanıma gelmiş ve karşımda dikilmeye başlamıştı.

"Ama ilk önce bir şey yapmama izin ver."

Cevap vereceğim sırada bedenimi ayakta ve dudaklarımı da dudaklarında bulmuştum. Gözlerim büyürken geri çekilmeye çalışsam da belimdeki elleri buna engel olmuştu. Neden elleri belimi bu kadar çok sıkıyordu ki! Bu canımı yakıyordu.

Dudaklarımdan ayrıldıktan sonra koyu gözleri gözlerimdeyken adem elması hareket edecek bir şekilde yutkunmuştu ve belimdeki kollarını gevşetti.

"Şimdi odana gidebilirsin."

Ve hızla kollarından kurtularak odadan çıkmıştım.

Yarın gece neler  olacağı ile ilgili aklımdan binlerce şey geçiyordu ve eminim bu gece bunları düşünmekten uyuyamayacaktım.
















Aynı bölümü bi günde üç defa yazdım >.<
Cidden çok sinir bozucu... Watty'e
tag başlatcam yakında
#amkwattysi
#bölümkatiliwatty
#uruspuwatty

Anguish // Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin