Anguish // Yoonkook ✔

20- Ağlamanı istiyorum (M)

Bol bol yorum istiyorum~

5 gün sonra

"Yarınki toplantıyı erteleyin."

Jungkook şirketten çıkarken arkasında yürüyen Bay Kim de onu takip ediyordu.

Şirketten çıkarak siyah arabasına yerleştiğinde Bay Kim de şirkete geri dönerek halletmesi gereken bazı işleri halletmeye başlamıştı.

Telefonu eline alarak Seokjin'i aramıştı ve emniyet kemerini takarken açılan telefon ile konuşmaya başladı.

"Evine git."

Soğuk sesiyle konuştuktan sonra cevap vermesini beklememişti ve telefonu kapatarak yolcu koltuğuna fırlattı. Suga'nın iyileşmesi için kendisine altı günlük bir seks yasağı koymuştu ama altı gün geçtiğine göre geceyi de beklemesine gerek yoktu.

-----

Jungkook eve girdiği anda karşısında gördüğü Suga ile duraksayarak anahtarını kapıdan çıkardı.

Suga üzerindeki beyaz tişörtü ve siyah yırtık kot pantolonu ile karşısında dikilirken Jungkook ise şaşkınlıkla onu izlemeye devam ediyordu ve kendisine yaklaşan beden ile dudaklarında dudaklarını hissetmişti.

İnce dudakları anında kabul ederek dudaklarının arasına alan beden elindeki anahtarın yere düşmesini umursamayarak ellerini ince bele sarmıştı. Sargı bezinin olmadığını farketmesinin ardından ellerini daha fazla sıkarak bedenini daha fazla kendisine çekmişti.

"Ne oldu sana?"

Jungkook ince dudaklardan ayrılarak nefes nefese konuştuğunda Suga gülümsemişti.

"Bunu istemiyor muydun?"

"Bu kadarını beklemiyordum..."

Suga boynundaki kravatı gevşeterek çıkaran bedeni izlerken yutkunmuştu ve kalçasını kavrayan eller ile kendisini anında Jungkook'un kucağında buldu.

Tekrar dudaklarını birleşirken Suga'nın Jungkook'un gömleğindeki eli düğmeleri teker teker açıyordu.

Suga sırtında hissettiği yumuşaklıkla gözlerini açtığında odaya geldiklerini anlamıştı ve Jungkook ise öpücüklerini köprücük kemiklerine indirdiğinde Suga hâlâ yaptığı şeyin doğru olup olmadığını düşünüyordu. Son 5 gün içerisinde Jungkook'a itaat ederek belki kendisinden sıkılmamasını sağlayacağını düşünmüştü ve bugün ise Seokjin'i evine erken yollaması ile Jungkook'un ne istediğini anlayarak ilk adımı kendisi atmıştı.

Para karşılığında satılmak... Ona korku veriyordu. Gerçi şu anki durumunun da ondan bir farkı yoktu. Ama en azından hiçbir şey hatırlamadığı yeni hayatına Jungkook
ile başlamıştı ve emindi ki onu ömür boyu hatırlayacaktı da...

İkisinin de çırılçıplak kalmasının ardından Suga kendisini tekrar yatağa kelepçeli bir şekilde bulmuştu ve Jungkook'un eline aldığı küçük bıçak yutkunmasına sebep oluyordu.

"Bugün gerçekten çok uslusun, ve bu seni daha seksi yapıyor."

Jungkook Suga'nın bacaklarına oturduğunda Suga gözlerini bir an bile ondan ayırmıyordu. Ne yapacağını merak ediyordu...

Suga'nın karnındaki kabuk tutmuş kesiklerin üzerinde hissettiği soğukluk ile nefesleri hızlanırken korkuyla gözleri dolmaya başlamıştı. Gerçekten bunu yapamazdı değil mi? Henüz tam iyileşmemiş kesik yaralarını tekrar kanatamazdı...

Eğilerek kesiklerin üzerine bıraktığı öpücük ile Suga titremişti.

Jungkook bıçağın ucunu Suga'nın sol göğsüne getirerek bıçağı iyice kavradıktan sonra çizdiği düz çizgi ile Suga gözlerini kapatarak yumruklarını sıkmıştı.

Ardından çizginin altına yaptığı şekil 'J' harfini oluşturmuştu. Jungkook bıçağı göğsünden çekerek yaptığı kanlar akan 'J' harfine bakarak gülümsedi ve daha sonra ise Suga'nın bacaklarını iki yana açarak küçük pembe deliğe baktı.

Deliğine eğilerek dili ile birkaç dil darbesi atmaya başlayarak deliği ıslatmaya başladığında Suga deliğinde sıcaklık ile dudağını ısırmıştı.

Jungkook ıslanan deliğe penisini ittiğinde Suga'nın ağzından acı ve zevk karışımı bir inleme kaçmıştı. Jungkook'un büyük penisini tekrar içinde hissetmek ona anlamlandıramadağı bir duyguyu yaşatıyordu ve şu an göğsündeki kanları umursamıyordu bile.

"İstiyor musun Suga..? Seni becermemi istiyor musun?"

"İ-istiyorum."

Jungkook duyduğu şey ile gülümserken penisini geri çekerek sertçe tekrar içine itti.

Jungkook kendisini Suga'nın içine sertçe itmeye devam ederken Suga artık inlemelerinin hiçbirini saklamıyor ve Jungkook'un altında, Jungkook için, Jungkook'un penisiyle inliyordu...

"S-siktir Suga!"

Altındakinin zevkle bilinçsizce deliğini kasması ile Jungkook'un penisini saran duvarlar daha da sıkılaşmış ve ona daha fazla zevk vermişti.

Jungkook yorulmasına ve terleyen vücuduna rağmen hâlâ sert giriş çıkışlarına devam ederken Suga'nın elindeki demir kelepçeler bileğindeki kesik izlerinin yanına yeni kesikler ekliyordu. Bu gidişle vücudunun her yeri kesiklerle dolacaktı ama o artık hissetmediği acıları umursamıyordu bile...

Jungkook hareketlerini yavaşlatırken derin nefesleri arasında altındaki bedene ve bileğinden damlayan kanlara bakarak konuştu.

"Ağlamıyorsun..."

Ardından gülmüştü.

"Ama ben ağlamanı istiyorum."

Suga'nın içinden çıkarak yataktan kalkmışto ve gardolabına yöneldiğinde aklına gelen sabahki görüntülerin benzerleri kulağının çınlamasını ve dengesini kaybetmesine sebep olmuştu.

Dengesini zorlukla toplamasının ardından Suga'ya dönmüştü ve ona yaklaşarak kelepçeleri elinden çıkardıktan sonra gitmesini söyleyeceği sırada onun yüzünde gördüğü yüz gözyaşlarının akmasına sebep olmuştu.

Suga'nın yapabildiği tek şey ise şaşkınlıkla Jungkook'u izlemekti.

İçimdeki sadist havlıyordu...
Ekşın sever ise kuduruyordu...