Yeni bölüm baya bir geç geldi, bunun için üzgünüm :(
Ve kontrol etmedim hatalarım olabilir, okul beni çok strese sokuyor da...
İyi okumalar~ ❤
Tüm görüş açısı kapanan bedenin korku ile nefesleri hızlanırken göğsünden itilmişti ve sırtı yatak ile buluştu.
"Bu geceden itibaren yürümeye hasret kalacaksın..."
Suga'nın kulağında hissettiği nefes ile Jungkook Suga'nın ellerini kelepçelerken fısıldamıştı.
Suga, elleri soğuk metal parçaları ile tekrar yatağa kelepçelenirken, dudaklarında hissettiği dudaklar ile yüzünü buruşturmuştu.
Neden onu istemiyordu?
Ah... belki de her şeyi artık gayet iyi anladığı içindir? Sadece bir oyuncak olduğunu anladığı için...
Jungkook'un elleri tişörtünün içine girerken Suga hissettiği soğuk eller ile titremişti.
"İnsanlar cehennemden kurtulamaz Suga, sen de bu cehennemden kurtulamayacaksın."
Jungkook koyu gözleri ile karşısındaki ince dudaklara bakarken dudağını ısırmıştı ve yataktan kalkarak odadan çıktı.
Yoongi ise karanlık ve sessizlik ile tek başına kalmıştı...
Birkaç dakika sonra duyduğu kapının açılma sesi ile ardından da ayak sesleri duymuştu.
Yavaş ve emin adımlar...
"Sanırım bu gece hiçbir şey görmemen daha iyi..."
Jungkook'un konuşmasının ardından Suga göğsünde hissettiği soğukluk ile daha sonra da üzerindeki kumaşın kesilme sesini duymuştu.
Jungkook tişörtü keserek çıkardıktan sonra elindeki makası yatağın kenarına bıraktı ve daha sonra ise siyah bol eşorfmanı ve boxerı Suga'nın bacaklarından sıyırarak çıkardı.
Suga'nın bacaklarını ayırarak önündeki, her gün becerilmekten genişlemiş pembe deliğe bakarken dudaklarını yalamıştı.
Onu bayılana dek, nefes alamayacak hâle gelene kadar becermek istiyordu. Bugün aşırı derecede sınırlarını zorlamıştı.
Gideceğini söylemesi Jungkook'u en çok sinirlendiren şeydi. Ondan bu kadar kolay kurtulması mümkün değildi. Bu yüzden şu an Suga'nın sadece belinin altını, bacaklarını, kullanılmayacak hâle getirecekti.
Jungkook dizleri üzerinde doğrularak büyük penisini Suga'nın deliğine konumlandırdıktan sonra aniden içine itmişti, ve hiç beklemeden sertçe onu becermeye başladı. Suga'nın bedeni içine sert bir şekilde girip çıkan penis ile ileri geri hareket ediyordu. Vücudundaki tüm kesikler, morluklar ve izler sebepsizce sızlamaya başlamıştı...
Anlamlandıramadığı şey ise onca şeye rağmen her geceki gibi kalbindeki acıydı.
"Alıştın...değil mi...Her gece benim olmaya...acı çekmeye...Ve dengesizliklerime."
Jungkook giriş çıkışlarına devam ederken konuştuğunda Suga başını iki yana olumsuz anlamda sallamıştı.
"Ben sadece kendimi kandırdım Jungkook... Senin gibi birisini sevmeye çalıştım."
"O YÜZDEN Mİ GİTMEK İSTİYORSUN!"
Jungkook bağırışının ardından Suga'nın içine boşalırken Suga sadece sessizce ağlamaya devam ediyordu.
Jungkook ayağa kalkmış ve getirdiği kutuya yönelerek kutunun içerisindeki jileti eline almış ve koyu gözlerini gri metale dikmişti.
Yüzünde dalga geçer gibi bir gülüş oluşurken yatağa tekrar yaklaştığında, yataktaki beden korku ile olacakları bekliyordu. Kesilecek yerinin neresi olduğunu öğrenmeyi bekliyordu.
Ama Jungkook'un bu kadar acımasız olacağını, ve soğuk metali deliğinde hissetmeyi beklemiyordu...
Deliğinin etrafını kesen jilet, Suga'nın en ufak hareketinde deliğini daha fazla kesiyordu, her kesilişte ise beyaz çarşaf kana bulanıyordu.
"Yapma! Y-yalvarırım..."
Acı ile bağıran beden ağlamaya devam ederken Jungkook tek kaşını kaldırarak gülmüştü.
"Yalvar. Bu benim hoşuma gider ve daha fazla zevk alırım Suga."
Jungkook'un konuşmasının ardından kanlı jilet yer ile buluşmuştu ve Suga derin nefesleri arasında altındaki çarşafı avuçları arasına aldı.
"Daha fazla yalvaracağın bir şey yapmamı ister misin? Ben çok istiyorum."
Jungkook yataktan kalkarken kahkahaları arasında konuşmuştu. Yerdeki kutuya tekrar eğilerek içinden bir mum, çakmak ve kelepçe çıkararak ayağa kalktı.
Yatağa yaklaşarak bir süre ağlayan bedene bakmıştı ve ardından beyaz bacakları elleri ile kavrayarak yatağa kelepçelemeye başladı. Yataktaki beden bacaklarını çekmek için çabalasa da tükenen gücü ve deliğindeki acı ona engel oluyordu. Jungkook ayak bileklerine kelepçeleri geçirmiş ve çoktan yatağa kelepçelemişti bile...
Daha sonra ise yaptıklarını görmesi ve daha fazla acı çekmesi için gözlerindeki siyah kumaşı çözdü.
Suga bacaklarında hissettiği ağırlık ile başını kaldırarak bacaklarının üzerinde oturan bedene baktı. Bacaklarının üzerindeki beden dikkatli bir şekilde çakmak ile elindeki mumu yakıyordu.
"N-ne yapmaya ça-çalışıyorsun?"
Suga konuştuğunda Jungkook onun sorusunu yanıtsız bırakmış ve yaktığı mumu yan çevirerek Suga'nın bacaklarına yaklaştırmıştı.
Eriyen mum Suga'nın bacaklarına damlıyor ve sıcak mum Suga'nın bacaklarını yakıyordu...
Jungkook oturduğu bacaklarda geriye doğru kayarken aynı şeyi Suga'nın iki bacağının, her yerine uyguladı.
En sonunda elindeki mum bitmek üzere iken ise mumu söndürmüştü ve Suga'nın bacaklarındaki donan mumlara bakmaya başladı.
Acı ile titreyen ve gözyaşlarına boğulan beden ise ona yalvarmamak için, elinden geleni yapmıştı...
Jungkook ayağa kalkarak kıyafetlerini giymeye başlamıştı ve eşorfmanını giyerek çıkardığı tişörtünü de eline alıp yatakta baygın gözler ile onu izleyen bedene bakarak konuşmuştu.
"Sana karşı olan duygularımı haketmiyorsun Suga..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anguish // Yoonkook ✔
FanfictionJeon Jungkook sadist bir insandı. Acı çektirmeyi seven, ve bundan zevk alan. Min Yoongi, Jeon Jungkook'a ve onun sadistçe zevklerine mahkumdu.