Namjoon büyük odaya girdiğinde duvarın dibinde oturan çıplak bedeni görmesi ile hızla onun yanına gitmişti. Dizlerini kendine çekmiş bir şekilde ağlayan ve kanlı elleri ile saçlarını çeken bir Jungkook görmeyi beklemiyordu...
"Jungkook!"
Ağlayan bedene bağırdığında ağlayan beden sadece yeri izliyordu.
Namjoon'un elleri ile Jungkook'un yüzünü kendisine çevirmesinin ardından Jungkook titrek sesiyle konuşmuştu.
"Ona benziyorum... Her geçen gün ona daha fazla benziyorum Namjoon."
Namjoon kaşlarını çatarken kimden bahsettiğini anlamaya çalışıyordu. Aklına ise sadece tek bir kişi geliyordu.
Yıllardır Jungkook'un yanında çalışarak onun için aynı zamanda bir arkadaş da olmuştu. Jungkook'un kimsenin bilmediği geçmişini bilen ve Jungkook'un ağlamaları arasında her şeyi unutmak için yalvarışlarını duyan tek kişiydi.
Elleri ile Jungkook'un omuzlarını kavramıştı ve gözlerini gözlerine dikerek konuştu.
"Sadece sakin ol... Bay Park'a gitmek ister misin ha?"
"İlaç kullanmak istemiyorum. Ben deli değilim..."
"Merak etme. Söz veriyorum ilaç vermemesini isteyeceğim."
Jungkook başını salladığında Namjoon ayağa kalkarak onu da kaldırmıştı ve banyoya girmesini sağlayarak Suga'nın yanına gitmek için odadan çıktı.
Suga'nın kendisini arayarak Jungkook'un birdenbire ağladığını söylemesi ile şirketten çıkmış ve eve gelmişti. Korkmuş olmalıydı...
"O nasıl?"
Kapının önünde bekleyen beden Namjoon'un içerden çıktığını görmesi ile sorusunu yönelttiğinde Namjoon'un gözü Suga'nın beyaz tişörtüne bulaşan kana kaymıştı.
"Sana ne yaptı?"
Suga'nın gözleri de kanlı göğsüne kaydığında yutkunmuştu.
"Sadece... İsminin baş harfini yazdı."
''''''''
"Evet Jungkook, seni dinliyorum. Neler oluyor?"
Jungkook karşısında oturan Bay Park'a baktıktan sonra boş bakışları ile konuşmaya başlamıştı.
"Üvey babam... Her geçen gün ona benziyorum. Bugün Suga'nın göğsüne ismimin baş harfini yazdım, onun benim kasıklarıma yazdığı gibi... Her şeyi istem dışı yapıyorum. Suga bana karşı çıkmıyor ve onun bu hâli bana benim çocukluğumu hatırlatıyor. Aylardır aklıma bile gelmeyen anılarım onun bana itaat etmesi ile tekrar zihnimde canlanıyor. Onun yüzünde kendi eski hâlimi görüyorum."
"Suga... Senin yaşadıklarını biliyor mu?"
"Hayır, ona başka bir hikaye uydurdum."
Jungkook gülümsediğinde Bay Park önündeki deftere Jungkook'un anlattıklarını yazmaktaydı. Yıllardır Jungkook'un doktoru olan Park Jimin Jungkook'un sadist birisi olduğunu ve evine aldığı köleleri de biliyordu. Bu yüzden Suga'nın kim olduğunu tahmin etmek onun için zor değildi.
"Kaç yaşında?"
"Genç."
"18?"
"Hayır 20-25 yaşlarında."
"Yani baban öldüğü zaman senin olduğun yaşlarda..."
"Üvey babam."
"Sana birkaç soru soracağım Jungkook..."
Sonraki bölümü de okumayı unutmayın, ard arda bölüm attım ehehe
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anguish // Yoonkook ✔
FanfictionJeon Jungkook sadist bir insandı. Acı çektirmeyi seven, ve bundan zevk alan. Min Yoongi, Jeon Jungkook'a ve onun sadistçe zevklerine mahkumdu.