Anguish // Yoonkook ✔

9- Jeon Jungkook'un hayatı

Min Yoongi

Gerçek Jeon Jungkook'un hayatını, onun bu ev dışındaki hayatını merak ediyordum. Onun hakkında hiçbir şey bilmiyordum, hiçbir zaman sorularını cevaplamamıştı. Ama biraz sonra en önemli şeyi, ailesini, öğrenecektim.

Ömür boyu buraya ve ona mahkumsam eğer onun hakkında her şeyi bilmeliydim. Bunun için acıya razıydım. Bundan sonraki hayatım onun elindeydi, onun bana yaptıklarına ve söylediklerine alışacaktım. Galiba Jeon Jungkook'un gerçek bir kölesi oluyordum.

"Bay Jeon sizi bekliyor."

Bay Kim'in konuşmasıyla dudağımı ısırmış ve derin bir nefes aldıktan sonra Bay Kim ile beraber odadan çıkmıştım.

İlk günden beri Jungkook'un odasına her gittiğimde bana yolu gösteriyordu. Artık ezberlemiştim bu evi... Neden hala devam ediyordu ki!?

"Teşekkürler"

Bay Kim'in yanımdan ayrılmasıyla kapıyı tıklatmıştım ve birkaç saniye sonra içerden Jungkook'un sesi gelmişti.

Odaya girdiğimde Jungkook'u odasındaki koltukta otururken bulmuştum. Elindeki bardak yine içki içtiğinin kanıtıydı.

"Yatağa geç."

Başımı sallayarak oturduğu koltuğun karşısındaki yatağa yaklaşarak ucuna oturmuştum ve kendimi tutamayarak merak ettiğim soruyu sordum.

"Bu sefer neden içiyorsun?"

Beni öptüğü gece kendisine hakim olmak için içtiğini söylemişti. Şu an istediğini yapacaktı ama neden içiyordu?

"Bunu sana daha önce söylemiştim... Seni becermeyeceğim Suga, ve bu içkiye ihtiyacım var."

Kaşlarımı çatmıştım.

"N-ne yapacaksın o zaman?"

"Birazdan görürsün..."

Gülerek konuşmasının ardından derin bir nefes almıştı.

"Ama ilk önce sana istediğin şeyleri anlatacağım. Ne de olsa sabaha kadar vaktimiz var..."

"İlk önce anlatman gerekiyor Jungkook."

Küçük bir kahkaha atmıştı.

"Gerçekten neden bu kadar asisin? Senin yerinde olan herkes 'Efendim' veya 'Bay Jeon' diye hitap ederken sen bana adımla hitap ediyorsun. Hoşuma gitmiyor değil."

Haklıydı. Galiba biraz fazla korkusuzdum. Benim yerimde kim olsa hiçbir şey hatırlayamazken kendisini bu durumda bulsa kafayı yerdi.

"Asla aciz birisi gibi görünmek istemem."

"Pekâlâ... Anlatmaya başlıyorum o zaman. Sadistliğin ne olduğunu sormuştun, acı çektirmeyi sevmek ve cinsel ilişki sırasında da işkence ve eziyet etmek."

"Yani? Bunun en kötüsü ne?"

"Bana verdiğin zevke bağlı."

Tamam... Ona verdiğim zevke göre acı çekecektim. Sikeyim şu an kendimi tam bir sürtük gibi hissediyordum!

"Aileni anlat."

Başını sallamış ve konuşmaya başlamıştı."

"Babam da benim gibi sadist bir insandı. Her gece evde başka birisinin acı çığlıklarını duyuyordum. Annemin beni doğururken ölmesinin ardından babam eve her gün başka birilerini getirmeye başlamıştı. Büyük bir şirketimiz var, bu yüzden istediği kadar paraya sahip. Lise çağındayken bir gece babamı evde bir erkekle seks yaparken görmüştüm. Gizlice yaptıklarını izledim, altındaki adamı sertçe becerirken sırtına elindeki bıçak ile çizikler atıyordu ve o da bundan zevk alıyordu. İlk başta korkmuştum, ama daha sonra sebepsizce her çığlık duyduğumda  gizli gizli babamın erkeklere ve kadınlara yaptığı şeyleri izlemeye başlamıştım. Daha sonra bu benim de hoşuma gitmeye başladı. Şirkette çalışmaya başladığımda kendime yeni bir ev aldım ve ben de babam gibi erkekler kiralayarak sadistçe şeyler yapmaya başladım. Ama sadece erkeklereydi, kadınlara karşı hiçbir ilgim yoktu."

Ağzım şaşkınlıkla aralanırken anlatmasının bitmesi ile gözlerini gözlerime dikmişti. Gözlerimi anında ondan çekmemle gülmüştü.

"Korkuyor musun?"

Korkuyor muydum..?

Ayağa kalkarak yanıma gelmesi ile yutkunmuştum. Yatağın önünde diz çökmüş ve yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı.

"Neden içki içtiğimi merak ediyordun değil mi? İçiyorum çünkü seni becermeyeceğim, sen kendini becereceksin."